Başkan bu yola başvurduğuna göre önemli bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | من المؤكد أن أمراً مهماً قد حصل للرئيس ليفعل هذا |
*Yeni Başkan; Orgeneral Amiral Dönitz'e Führer'in vasiyetini vermek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أسلم وصية الفوهرر للرئيس الجديد الأدميرال الأعلى دونيتز |
Sayın Başkan, oyların aleyhinize değişeceğinden hâlâ endişe ediyorum. Evet, öyle. | Open Subtitles | سيدتي الرئيسة , لازالت قلق ان نتيجة التصويت قد تميل ضدك |
İçgüdülerim bana Başkan kötü bir karar verdi diye demokrasiyi kurban edemeyeceğimizi söylüyor. | Open Subtitles | ..وغريزتي تخبرني انه لايمكننا التضحية بالديمقراطية فقط لان الرئيسة قد اتخذت قرار خاطي |
Başkan Gizli Servis tarafından 6 km. ötedeki Parkland Memorial Hastanesi'ne yetiştirildi. | Open Subtitles | وقد هرع بالرئيس إلى مستشفى حدائق ميموريال , على بعد أربعة أميال |
Düşünün, Kenya'nın ortasında cep telefonlu bir Masai savaşçısının, 25 yıl önce Başkan Reagan'dan daha iyi mobil iletişimi var. | TED | فكروا فيها، أن هاتف نقال محارب الماساي في وسط كينيا لديه ارسال جوال أفضل من الرئيس ريجان قبل 25 سنة. |
Yapılan duyuruya göre Başkan Rooosevelt ve Winston Churchill Kazablanka'da buluşup, karar aşaması... | Open Subtitles | الإعلان أن الرئيس روزفلت و وينستون تشرشل التقيا في الدار البيضاء و أتمو |
Başkan göreve terörizmin gölgesi altında geldi ve haklarımızı ezmek için korkuyu kullanıyor. | Open Subtitles | الرئيسَ بلغت السلطة تحت شبح الإرهاب وإنها تستخدم الخوف لتدوس على حقوقنا المدنية |
Bize bu filmin gerçekten Başkan Kennedy'e ne olduğunu anlattığını söylemiyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | انتم لا تخبرونا ان هذه الافلام الشىء الذى حدث حقيقه للرئيس كيندى ؟ |
Yaratıcı düşüncenin Başkan yardımcısı sıfatıyla atandığın ilk görev olarak düşün bunu. | Open Subtitles | فكر بها على ان هذا واجبك الاول كنائب للرئيس عن الفكر الابداعي |
- Başkan Yardımcısı olarak tüm görevlerim arasında en nahoş olanı budur. | Open Subtitles | من بين كلّ واجباتي كنائبٍ للرئيس هذا أكثرُ واجبٍ لا أُحسدُ عليه |
Aslında sadece iki sıçramalık yakıtımızın kaldığı doğru değil mi, Sayın Başkan? | Open Subtitles | اليست حقيقة ياسيدتي الرئيسة انه يكفي لدينا لاجل القيام بعبورين فقط ؟ |
Sayın Başkan, yakıtımız olmazsa, en temel savunma manevraları bile-- | Open Subtitles | .. سيدتي الرئيسة , بدون وقود حتي لاجل المناورات الاساسية |
Ama gemimde isyan başlatmak için Başkan'a yardım etmekle meşguldün. | Open Subtitles | لكنك كنت منشغلاً جداً بمساعدة الرئيسة بالعصيان على متن سفينتى |
Hava eskortu göndereyim. Başkan'a ulaşman gerekiyor. Kuvvet komutanlarıyla toplantıda. | Open Subtitles | أريدك أن تتصل بالرئيس إنه في إجتماع مع رؤساء الجيش |
Sadece Britney Spears değil Amerikan halkının çoğu Başkan'a güvendi. | Open Subtitles | معظم الشعب الأمريكي وثقوا بالرئيس ولماذا كان عليهم فعل ذلك؟ |
Biz Başkan Obama'nın tarihi yönetim eylemlerini gördük. | TED | رأينا الأوامر التنفيذية التاريخية التي صدرت من الرئيس أوباما. |
İnsanlar, çocuğun casus olduğu konusunda Başkan'ın yalan söylediğini düşünüyor. | Open Subtitles | الناس سيعتقدون أن الرئيس كذب حول ذلك الطفلِ وكونه جاسوس. |
Önceki başarısız başkanlar gibi başarısızlığı kabul etmediği gibi Başkan şimdi de kendi halkına karşı terör savaşı açıyor. | Open Subtitles | ألم يكن سيئا بما فيه الكفاية أنها تبنت السياسات الفاشلة المسبوقة من أسلافها الرئيسَ تشن الآن الحرب على الإرهاب |
Normalde kalabalık olan caddeler, ölen Başkan'a sadık olan öfkeli askerlerin dışında bomboş. | Open Subtitles | الشوارع النشطة عادة يَهْجرُ الآن بالكامل. ماعدا جنود غاضبينِ، موالي إلى الرئيس السابقِ. |
Başkan'a, babama... burada ne olduğunu biliyorsun ve sınırları açıp haksız yere suçlananların ülkelerine dönmesine izin vermezsen bunu sana ve ABD'ye karşı kullanacağım. | Open Subtitles | الى الرئيس الى ابى انت تعرف ماذا يوجد هنا واذا لم تفتح حدودك |
Doğu Yakası Televizyon ve Mikrodalga Programlama'nın yeni Başkan yardımcısıyım. | Open Subtitles | أنا النائب الجديد لرئيس تلفزيون الساحل الشرقي ومبرمج فرن المايكرويف |
- Başkan Yardımcısı olarak, kendi isteğimle şüphelerini hafifletmeğe karar verdim. | Open Subtitles | , وكنائب للرئيسة قررت أن أهدئ من شكوكه بنفسى |
Başkan'ın on günlük programını görmek istiyorum. | Open Subtitles | قل لأيّ من يُعد الجدول أنني أريد أن أرى "كتاب العشرة أيام" للرئيس |
Anlayamıyorum, Bay Başkan, anlayamıyorum. Asker olduğum için mi acaba. | Open Subtitles | أنا لا أستوعب هذا سيادة الرئيس لا أستوعبه لأنني جندي |
Yeraltı sığınağının amacı, kriz zamanlarında Başkan'ı korumaktır, öyle değil mi? | Open Subtitles | الغرض من المخبأ هو حماية الرئيس في وقت الأزمات، أليس كذلك؟ |
- Var. Başkan, Rus Büyükelçisi'yle olumlu bir görüşme yaptı. | Open Subtitles | أجل، الرئيس كان على إجتماع مثمرًا جدًا مع السفير الروسي |
Kendini temizle. Onlara Başkan'ı öldürme girişiminin arkasında onun olduğunu söyle. | Open Subtitles | عليكَ أن تبوحَ بكلّ ما لديك و تخبرهم كيفَ كان وراء محاولةِ قتلِ الرئيس. |