"başkası" - Translation from Turkish to Arabic

• أحد آخر
• شخصاً آخر
• شخص اخر
• سوى
• غيره
• غيرك
• شخص أخر
• غيري
• أي شخص آخر
• شخصٌ آخر
• شخصا آخر
• أحد أخر
• شخصًا آخر
• أحداً آخر
• آخرون

Ne Luke ne de bir başkası İnsan Projesi'yle temasa geçemez.
لوك لا يملك طريقة للإتصال بمشروع البشرية، ولا أي أحد آخر

Çünkü bir yere ait olmak için başkası gibi davranmanıza gerek yok.
لأن ليس عليكَ أن تتظاهر بأنكَ شخصاً آخر حتى تنتمي لمكانٍ ما

Önemli olan tek şey, başkası bulmadan bizim onu bulmamız.
المهم الان هو ان علينا ايجادها قبل يجدها شخص اخر

Görünüşe göre Özel Kuvvetler'den başkası bilmiyordu.
يبدو بأنه ليس هناك أحدٌ يعلم هذا سوى القوات الخاصة

Laneti ancak onu okuyan kaldırabilir diyor. Bir başkası yapamaz.
تقول انه ايا كان من صنعها فعليه ازالته ليس هناك من يستطيع غيره

"...ne sen ne de bir başkası, onun senden olmadığını ispatlayamayacak."
لا أنت ولا أحد غيرك يستطيع أن يثبت أنه ليس إبنك

Uyandığında kendini hep başkası gibi hissedersin, öyle değil mi?
ثم تستيقظ دائما ثانية وأنت تعرف أنك شخص أخر, صحيح؟

Çocuğa yemin edeyim ki Kral Naibi başkası değil ben olduğum bilinsin.
أجعل الفتى يلقي القسم بذلك أكون الوصي على العرش ولا أحد غيري.

Bu şekilde düşünen başkası varsa, odadan çıkıp gitse iyi olur.
أي شخص آخر يشعر بنفس الشعور , عليه أن يخرج أيضاً.

Yani bir başkası daha ölmeden 18 saat gibi bir süremiz var.
هذا يعني أنّنا على بعد 18 ساعة قبل أن يصفى شخصٌ آخر

Ne Luke, ne de bir başkası İnsan Projesi'yle temasa geçemez.
لوك لا يملك طريقة للإتصال بمشروع البشرية، ولا أي أحد آخر

Aynen dediği gibi. Eğer o yazmasaydı, bir başkası yazacaktı.
إنه كما قالت بالظبط لو لم تكتبها، لفعل أحد آخر

Çünkü bir başkası olmayı istemek hiçbir zaman işe yaramaz.
لأن رغبتك في أن تكون شخصاً آخر لن تُفلح أبداً

Şimdi anlıyorum, hiç bir zaman tam değildim ve başkası da değildim
انا ارى اليوم .. انا لم اكن شخصاً آخر يوما ما

Evet. Veya hakkında bir haber yaptığımız mutsuz bir başkası.
نعم، او شخص اخر قمنا بكتابة قصة عنه ليس سعيدا

En fazla iki gün içinde de, yerime başkası geçer.
لن يمر سوى يومين ليرسلوا رجل آخر ليحل مكاني

Aslında karaciğeri iyileşiyordu. Bir deliği kapattık, bir başkası açıldı.
كبده يتحسن في الواقع سددنا ثقباً وأحدثنا غيره

- Anlıyorum. - Sen ya da başkası değişiklik yapmayacak.
انا أفهمك لا تعديلات بواسطتك أو بواسطة شخص أخر

O odada seçim yapan tek kişi bendim, başkası değil.
وكنت أنا فقط في تلك الغرفة من يتخذ الخيارات، لا أحد غيري.

Bunu yapan Bryan Purcell mi yoksa başkası mı yoksa sen mi bilmiyorum.
لا أعلم إن كان القاتل برايان برسيل أو أي شخص آخر أو أنت

Belki de Ordu senden başkası tarafından yönetilmeyi istiyordur,
لربما كان من الأفضل أن يقود الجيش شخصٌ آخر.

Bir dahakine başkası yapacak ama hep birileri olacak.
في المرة القادمة سيجدوا شخصا آخر لكن دائما سيكون هناك كبش فداء

Hapse kendimi ben soktum, başkası değil.
مهلا , انا وضعت نفسي في السجن لا أحد أخر

Zaten kadınların işi kolay olsaydı başkası çoktan yapıyor olurdu, değil mi?
في النهاية، لو كان عمل النساء سهلًا فإن هناك شخصًا آخر كان سيقوم بعمله مسبقًا، أليس كذلك؟

Kızının yerini bilen başkası varken ne diye David'i bekleyesin?
لماذا ننتظر ديفيد بينما هناك أحداً آخر يعلم أين هي؟

Tamam çatıyı kontrol edin. Her odayı arayın. Belki bir başkası var...
حسنا، فتشوا السطح، ثم الطوابق نزولا تفحصوا باقي الأدوار، ربما يكون هناك آخرون