"başlıklı" - Translation from Turkish to Arabic

    • القلنسوة
        
    • الرداء
        
    • قلنسوة
        
    • عنوانها
        
    • بالقلنسوة
        
    • في القلنسوةِ
        
    • المُقلنس
        
    Bakın, Başlıklı olmanın ikinizin de hesaba katmadığı başka bir yönü var. Open Subtitles ثمّة جزء من كوني ذا القلنسوة لم يفكّر به كلاكما. إحصاء القتلى.
    Sonra uçak düşüşe geçince Başlıklı adam pilota ne yapması gerektiğini söyledi. Open Subtitles وبعد ذلك عندما سقطت الطائرة الرجل ذو القلنسوة أخبر الطيار ماذا يفعل
    Kurdu da yok et. Küçük Kırmızı Başlıklı Kızın Yolculuğu bu. Open Subtitles دعك من الذئب ذات القلنسوة المائلة للحمرة في منزل الدببة
    Onların yaşındayken en son ölmüş Kırmızı Başlıklı Kız olmuştum. Open Subtitles آخر شيء كنت عليه في عمرهما هو ذات الرداء الأحمر
    Ve insanlar ona Kırmızı Başlıklı Kız adını takmışlar. Open Subtitles كانت محبوبة من الجميع و لذلك اطلقوا عليها اسم ذات الرداء الأحمر
    İşte çözüm-- Kırmızı Başlıklı Kız kostümü. Open Subtitles هنا الحل بدلة ركوب و قلنسوة حمراء إلى حد ما
    Bu yüzden ona Kırmızı Başlıklı Kız derlermiş." Open Subtitles لذا كانت تُدْعى بالراكبة الصغيرة ذات القلنسوة الحمراء
    Hayır, Başlıklı adamdan bahsediyorum. Onları kendisi durduracak. Open Subtitles كلّا، بل ذو القلنسوة سيتكفّل بالأمر سيقوم بردعهم جميعًا
    Başlıklı adama karşı bir nefreti olan birisinin olduğu aşikâr. Open Subtitles لم نحدد هويّته بعد، لكنّه بالتأكيد أحد ممّن يكنّون مقتًا لذي القلنسوة
    Dinle, Başlıklı adamın birinin boynunu kırmayalı oldukça zaman geçti. Open Subtitles انظر، مرّت فترة منذ كسر صاحب القلنسوة أيّ رقبة.
    Gözle görülebilir bir şekilde Başlıklı adam, şehirde pozitif bir güç haline geldi. Open Subtitles هذا الرجل ذو القلنسوة كان قوّةً إيجابيّةً في هذه المدينة.
    Bu akşam Başlıklı adamın bir zırhlı araba soygununu önlediğini duydum. Open Subtitles سمعتُ أنّ "القلنسوة" أحبط عمليّة سرقة سيّارة أموال مدرّعة هذا المساء.
    Galiba Başlıklı'yı açığa çıkarmanın bir yolunu buldum. Open Subtitles أظنني تبيّنتُ طريقة لإخراج القلنسوة من مخبأه.
    Başlıklı'dan daha tehlikeli bir kanunsuz göster bana. Open Subtitles اذكر لي أحدًا أكثر خطرًا وخرقًا للقوانين من القلنسوة.
    Bir gün, Kırmızı Başlıklı Kız büyükannesinin evine gidiyormuş. Open Subtitles في يوم عندما كانت ذات الرداء الأحمر ذاهبة إلي بيت جدتها
    Ve kötü kalpli kurt, kestirme bir yol bulup büyükannenin evine Kırmızı Başlıklı Kız'dan önce varmış. Open Subtitles وهكذا اختصر الذئب اللئيم الطريق و وصل إلي بيت الجدة قبل ذات الرداء الأحمر
    Kırmızı Başlıklı Kız karşılaşacaklarından habersiz büyükannesinin evine ulaştı. Open Subtitles ذات الرداء الأحمر وصلت إلي بيت الجدة غير مدركة ماذا ينتظرها
    Kurt, Kırmızı Başlıklı Kız'a saldırdı ama Kırmızı Başlıklı Kız'ın lazerli gözleri olduğunu muhteşem dövüş yeteneğini ve büyükannesini Kurt'un şeytani bağırsaklarından fırlatacak güçlü aparkatını bilmiyordu. Open Subtitles الذئب هاجم ذات الرداء الأحمر غير مدركاَ أن لدي ذات الرداء الأحمر عيون ليزريه قوي قتالية عظيمة
    Merhaba, Kızmızı Başlıklı Kız. Babaanneni yedim. Open Subtitles مرحبا يا ذات الرداء الأحمر لقد أكلت جدتك
    - 102 taneye ihtiyacımız var. Bu sefer Başlıklı bir benekli yavru kürkü istiyorum. Open Subtitles نحتاج 102، هذه المرة أريد معطف جراء مرقطاً ذا قلنسوة
    "Bütçe kesintisi önerileri" Başlıklı bir e-postayı sen olsan açar mısın? Open Subtitles حسناً، هل كنتِ لتفتحي أي رسالة عنوانها "إقتراح تقليص الميزانيات"؟
    Artık Başlıklı olarak anılmak istemiyorum. Open Subtitles لا أودّ أن أُدعى بالقلنسوة بعد الآن.
    Demek kırmızı Başlıklı kız sensin. Open Subtitles لذا أنت البنت الصغيرةَ في القلنسوةِ الحمراءِ.
    Geçen sene parasıyla beni satın almaya kalkmıştı. Tam da Başlıklı beni hücreye tıkmadan önce. Open Subtitles حاول رشوتي العام الماضي قبلما يزجّ بي المُقلنس في السجن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more