"başladığında" - Translation from Turkish to Arabic

    • تبدأ
        
    • يبدأ
        
    • تبدأين
        
    • بدء
        
    • يبدا
        
    • عندما بدأت
        
    • عندما بدا
        
    • بَدأَ
        
    • تبدء
        
    • بدات
        
    • حين بدأت
        
    • عندما بدأ
        
    • وبدأت
        
    • وعندما بدأت
        
    • يحين
        
    Yaban otları büyümeye başladığında, ...karla kaplı bir bahçeye benzer. Open Subtitles وعندما تبدأ الحشرات فى النمو تكون مثل الحديقة المليئة بلثلوج
    Tek sorun orada bir işe başladığında bir saat sonra yenisine başlamak istiyorsun. Open Subtitles المشكلة الوحيدة انك تبدأ بعمل هناك وبعد ساعة يجب ان تبدأ بعمل اخر
    Böylelikle gelecek balık avı sezonu başladığında, körfez normale dönmüş olacak. Open Subtitles لذا ، عندما يبدأ موسم الصيد القادم سترجع المنطقة إلى طبيعتها
    Akıntı zayıflamaya başladığında açık denizde yüzme tehlikesini alacakları kadar yetersiz yiyecek vardır. Open Subtitles عندما يبدأ التيار في الضعف، لا يبقى من الطعام ما يستحق المخاطرة لأجله
    Bize öyle geliyordu ki, işler asıl insanlar yalan söylemeye, ikiyüzlülük etmeye başladığında ilginçleşiyor de ve TED انه يبدو لنا .. ان الناس عندما تبدأ تتدعي معرفة الاشياء فإن الناس تبدأ بالكذب وهنا يغدو الموضوع مثيراً للاهتمام ..
    Ve üçüncüsü sadece bir kalem ve kağıttan ibaretti çünkü bir diyet yada egzersiz programına başladığında, normalde takip için kullanacağın yöntem budur. TED بينما الثالث كان عبارة عن سجل ورقة و قلم لان هذا هو التدخل الذي تحصل عليه عادة عندما تبدأ برنامج حمية وتمارين
    Ve yanıp sönmeye başladığında şu çok hızlı yanıp sönen LED'lerden biri olacak sadece. TED وعندما يبدأ بالوميض اي عندما تبدأ احدى اضواءه بالوميض بسرعة
    Verimliliğimiz hızını kesmeye başladığında, verilere geri dönebilir ve daha etkili nasıl denge kurabileceğimizi görürüz, iş ve eğlence arasında. TED متى تبدأ إنتاجيتك في التراخي يمكننا العودة إلى البيانات والبحث عن كيفية عمل توازن فعال بين العمل واللهو.
    Parçalar birleşmeye başladığında anlarsınız ki bir sistemin, öyle davranmak ve görünmek için bazı becerileri vardır. TED الآن نظاما، ومع ذلك، عندما تبدأ الأمور معا، كنت أدرك أنها مهارات معينة للعمل والبحث بهذه الطريقة.
    Ve değerler değişmeye başladığında, durum kötüleştiğinde kırmızı çizginin içine giriyoruz. TED وعندما تبدأ الأمور في التغير، عندما تبدأ الأوضاع في التدهور، ننتقل إلى الخط الأحمر.
    Parayı göster. Saymaya başladığında, biz de ateş etmeye başlarız. Open Subtitles أره المال، يبدأ هو في العد فنبدأ نحن في القتل
    Düğün saat 3de başlıyor biliyorsun değil mi? Hazırlanmaya başladığında güneş daha doğmamıştı. Open Subtitles تعلمي ، يبدأ الزفاف الساعة الثالثة و أنتِ ترتدين ملابسك من قبل الفجر
    16 gün içinde, yumurtlama dönemin başladığında yumurtalarını toplamak istiyoruz. Open Subtitles خلال 16 يوماً، عندما يبدأ التبويض، نود أن نحصد بويضاتكِ.
    16 gün içinde, yumurtlama dönemin başladığında yumurtalarını toplamak istiyoruz. Open Subtitles خلال 16 يوماً، عندما يبدأ التبويض، نود أن نحصد بويضاتكِ.
    Yalamaya başladığında, onu pataklamayı kesicekler. Open Subtitles سوف يتوقّفون عن مُضايقته عِندما تبدأين بمُداعبتي
    Süreç başladığında, zabıt katibinin ilk kişinin adını söylediğini duydum. TED عند بدء هذه العملية، سمعت المُسجل ينادي باسم أول شخص.
    VaIium etkisini yitirmeye başladığında, dizginlenemez hale geliyor. Open Subtitles فى كل مرة تسوء فيها الحالة يبدا فى التعافى ثانية
    Bu işe başladığında, sonsuza dek burada olmayacağını biliyorduk. Anladım! Open Subtitles كلانا يعلم بأنك عندما بدأت العمل هنا، لن تبقى للأبد
    Bu işler olmaya başladığında hala datayı topluyordum. Open Subtitles كنت لا أزال أجمع المعلومات عندما بدا هذا بالحدوث هل أجريت أى أختبارات على الطعام و الهواء و الماء ؟
    Ve bir orospu gibi ağlamaya başladığında... bir orospu gibi becerildi. Open Subtitles وعندما بَدأَ أصبح يصرخ كاالكلب؟ أصبح يمارس الجنس مثل الكلب؟
    Hamileliğin belli olmaya başladığında oraya gidebilir ve bebek doğana kadar orada kalabailirsin. Open Subtitles حالما تبدء أعراض الحمل بالظهور, يمكنك لذهاب هناك والبقاء حتى تضعي المولود.
    İnsanlar neredeyse acıtacak şekilde internete dürüstler ve bu belgeler sızmaya başladığında birçok insan bana sorular sordu. TED ولكن الناس صادقين بوحشية مع شبكة الإنترنت، و عندما بدات هذه التسريبات العديد من الاشخاص كانوا يسالونني عن ذلك
    İsrail, ayırma duvarına başladığında, bu köy haritadan silinme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. TED كانت هذه القرية تحت تهديد فعلي بالإزالة من على الخريطة حين بدأت إسرائيل في بناء الجدار العازل.
    Bakın, bu iş başladığında işin başında olsaydınız, bu soruşturmayı yürütüyor olsaydınız, ifade verme konusunda farklı düşünüyor olabilirdim. Open Subtitles ممكن لو أنت كنت المسئول الأول عندما بدأ هذا الأمر وتباشر التحقيق بنفسك كنت سأشعر بإحساس مختلف عن الشهادة
    Ama kızlar büyüyüp, ruh halleri değişmeye başladığında... Open Subtitles ولكن بما أن الأطفال تكبر وبدأت تظهر عليهم ملامح الأنوثة
    Savaş başladığında, elinde 26 adet bulunuyordu. Open Subtitles وعندما بدأت الحرب كان لديه فقط سته وعشرون
    Yemek başladığında, o durma güdüsü geldiğinde, telefon uzaklara gidecek ve o cezbedicilikten sakınacaksınız. TED ولكن عندما تملك اشاراة للتوقف، إنه كلما يحين وقت العشاء، يذهب هاتفي بعيدا، تتجنبون الإغراء كلياً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more