"bacaklarımı" - Translation from Turkish to Arabic

• ساقي
• ساقاي
• قدماي
• سيقاني
• بقدمي
• بساقي
• قدمي
• بساقيّ
• رجلي
• بقدمى
• بقدماي
• أقدامي
• قدميّ
• أرجلي
• ساقى

Her gece yeniden öldüğüm, bacaklarımı çözmeye, yüzeye çıkmaya yani ölümü yenmeye çalıştığım ama asla başaramadığım için bu döngünün içinde olduğumu sanıyordum.
انا اصبحت اعتقد انني .. كنت في ذلك الصدى لإنه في كل ليلة انا سوف اموت احاول ان افك ساقي اسبح الى السطح

Ardından kollarımı ve bacaklarımı kalın deri kayışlarla metal yatağa bağladılar.
ثم ربطوا ساقي وذراعي بالسرير المعدني بأشرطة من الجلد السميك.

Dün gece bacaklarımı traş etmeyi unutmadım çünkü onları göstereceğimi biliyordum.
لقد تأكدت من حلاقة ساقاي الليلة الماضية لعلمي بأني سأعرضها عليكم

Sonra bacaklarımı televizyondaki hanımlar gibi tıraş edeceğim.
ثم سأقوم بحلاقة قدماي مثل كل تلك السيدات في التلفاز

Bana dokundu ve iyileşeceğimi söyledi sonra birden kollarımı ve bacaklarımı yeniden hisseder oldum.
مسّني، وهو قال أنا كنت بخير. ثمّ كلّ المفاجئين أنا يمكن أن أحسس سيقاني وأسلحتي ثانية.

Şansım kötü gitmişti, haptan uçmuş haldeydim bacaklarımı hissedebilmek için üstüme işiyordum.
حظي السيء وثبت فوق القمامه ـ ـ ـ ـ ـ ـ تبولت على نفسي فقط كي أحس بقدمي

bacaklarımı hissedebileceğimi sanmıyorum. Ah.
لا أظن بأنه يمكنني الاحساس بساقي هذا غريب

Nöroloğumun ofisinden evime kadar 3 km yürüdüm. bacaklarımı tuhaf, neredeyse elektrik hissi veren bir acı sardı.
عدت من عيادة طبيب الأعصاب إلى منزلي سيراً على الأقدام، شعرت بوخز في قدمي أشبه بلسعة كهربائية.

bacaklarımı hissedemiyorum. Daha ne kadar gideceğiz ba--
لايمكنني الشعور بساقيّ كم بقي من مسافة لنصل كين..

Onları içime sokuyorum, bacaklarımı sallıyorum ve dışarı atıyorum.
أضعهم في داخلي, وأأرجح ساقي أشعر بأرتياح.

Tamam ama doğru pozisyona girmem gerek. Dur, dur, bekle, öyle değil. bacaklarımı kaldırmalıyım.
عليَّ الجلوس بالوضع الصحيح انتظر، عليَّ رفع ساقي

Yastığı bana ver. bacaklarımı bırakın.
أعطني هذه الوسادة وتوقفي عن ضربي إتركوا ساقي

bacaklarımı yukarı kaldırıp mal varlığımı tüm dünyaya gösterecekler. Prostatımı ve sinirlerimi alarak pratikte beni kısırlaştıracaklar.
‫سيرفعون ساقي ويكشفون عورتي أمام ‫العالم ويستأصلون البروستات والأعصاب

bacaklarımı kullanamıyorum.
لا يمكنني تحريك ساقاي هل تمانع لو توليت أمر الحارس؟

Vaadedilen topraklara gidene kadar bacaklarımı uzatmam gerek.
فقط سأبقي قدماي متلاصقتين حتى نجد أرض الأمل

Biliyor musun sanırım bacaklarımı biraz çalıştırmak için Finch'le gideceğim.
إنتظر. تعرف، في الحقيقة، أعتقد أني سأذهب إمتداد سيقاني مع فينتش ماستــر.

Götümdeki garip kaşıntı tüm vücuduma yayıldı, artık bacaklarımı hissetmiyorum.
الاحساس الغريب في اعضائي انتشر الى اجزاء جسمي الان لا يمكنني الاحساس بقدمي

Hayır, ciddiyim. bacaklarımı ve kollarımı hissetmiyorum.
كلا، أنا جاد، لا أستطيع الشعور بساقي أو بذراعاي.

Yani bantlara gevşekce bağlanmış ayaklarımı tutmak için bacaklarımı kullanmak zorundaydım ve bu problemdi.
أي توجب علي أن أستخدم قدمي لكي أُثبت نفسي بالأربطة في الأسفل لكي لا أطوف وقد سبب ذلك مشكلة كبيرة لي

Burası soğuk oldu baya. bacaklarımı hissetmiyorum.
فالجو أصبح بارداً هنا و لم اعد أستطع الإحساس بساقيّ

Ben de bacaklarımı kafamın arkasına uzatabiliyorum ama hiç göremeyeceksin.
أستطيع وضع رجلي وراء رأسي, لكنك لن ترى هذا مطلقاً

Kötü vuruldum. Kımıldayamıyorum. bacaklarımı hisstemiyorum.
أصبت بشده , لا يمكننى التحرك , لا أشعر بقدمى , أعتقد انها مرت من خلالى

bacaklarımı hissetmiyorum.
أنا لا أستطيع الاحساس بقدماي , أنا ليس لدي قدمان

bacaklarımı kullanamama rağmen çoğu insanın yapabileceğinden fazlasını başardım.
لقد أنجزت أكثر من معظم الرّجال وبدون استخدام أقدامي

Tamam millet, şovlarınızı yolun üstünde yapın! bacaklarımı yalamaktan hoşlanan bir çocukla randevum var!
لديّ موعد مع شاب يحب امتصاص قدميّ

Size karşı dürüst olmalım, çocuklar. Tamam, bacaklarımı tıraş ediyorum.
علي أن أكون صريح معكم يا رافق فأنا أحلق شعر أرجلي

bacaklarımı da takmış olsaydın böyle gülünç bir duruma düşmezdik.
لو أنك ركبت ساقى لما كنت فى هذا الموقف السخيف