bahsettiğim şey kadınlara kendi hayatlarını, çocuklarının hayatlarını kurtarma gücü vermek ve ailelerine, olabilecek en iyi geleceği sağlama gücünü vermek. | TED | ما اتحدث عنه هة اعطاء النساء القوة للحفاظ علي ارواحهم , وارواح اطفالهم ولاعطاء اسرهم افضل مستقبل ممكن . |
bahsettiğim şey bu. Bu ata oynayın. | Open Subtitles | هذا ما اتحدث عنه خليك على الحصان |
Benim bahsettiğim şey, ...filonun içinde bu ceketle, ve daha da önemlisi bu yüzle geziniyorsunuz. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن واقع ان كنت يتجولون هذا الأسطول أن يرتدي سترة ، والأهم من ذلك ، أن وجه. |
bahsettiğim şey o. | Open Subtitles | ذلك الذي أتحدّث عنه. |
Evet! İşte bahsettiğim şey buydu! | Open Subtitles | نعم الآن , هذا هو ما كنت أتحدث عنه |
bahsettiğim şey bu değil. | Open Subtitles | ليس هذا ما أتحدث عنهُ. |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama bahsettiğim şey buydu. | Open Subtitles | أكره قول هذا , لكن هذا بالضبط ما أتحدّث عنه |
Aramızda. Benim bahsettiğim şey aslında insan doğası. | Open Subtitles | ما أتكلم عنه هو الروح البشرية |
İşte bahsettiğim şey bu. Hiç durmadan saçma sapan konuşuyorsun. | Open Subtitles | هذا ما اتحدث عنه انت تتكلم بطلاقه شديده |
Korku Bay Delacruz. Benim bahsettiğim şey bu. Korku. | Open Subtitles | "الخوف, سيد"ديلاكروز هذا ما اتحدث عنه |
İşte bahsettiğim şey bu. | Open Subtitles | هذا ما اتحدث عنه |
bahsettiğim şey, bu ülke için son derece önemli olan bir barış anlaşmasının mutlaka gerçekleşmesi gerektiği. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن حفظ اتفاقية سلام أثرها حاسم على أمن هذه الأمة |
bahsettiğim şey 17 randevuluk romantizmin inanılmaz bir gecede toplanması. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن 17 موعد مفعم بالرومانسية موضوعة جميعها في موعد واحد مذهل |
Şimdi, işte bahsettiğim şey bu! | Open Subtitles | الآن، ذلك الذي أتحدّث عنه! |
Bu tam da bahsettiğim şey! | Open Subtitles | ذلك الذي أتحدّث عنه! |
bahsettiğim şey aynen buydu. | Open Subtitles | حسناً ، هذا بالضبط ما كنت أتحدث عنه |
İşte bahsettiğim şey bu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أتحدث عنه |
İşte bu. bahsettiğim şey buydu. | Open Subtitles | هذا جيد هذا ما أتحدث عنهُ |
Vay be! Burası ne tatlı bir saha. Bu bahsettiğim şey. | Open Subtitles | مذهل ، هذا حقل جميل وهذا ما أتحدّث عنه ، أليس كذلك؟ |
İşte bahsettiğim şey bu. | Open Subtitles | هذا ما أتكلم عنه |
bahsettiğim şey bunlar. | Open Subtitles | هذه هي التفاصيل |
Bu bahsettiğim şey. | Open Subtitles | هذا ما كنت اتحدث عنه |
bahsettiğim şey bu, kardeşim. Gel şu gitarlara bir bak. | Open Subtitles | هذا ما أتحدث عنه ، يا أخى لنتفقد هذه الجيتارات |