Pek çoğunuz bir hemşireden ya da başka bir sağlık görevlisinden bahsettiğimi düşündü. | TED | الكثير منكم يظن أنني أتحدث عن الممرضين أو بعض أنواع الرعاية الطبية المهنية. |
Bu arada... eğer bunlardan bahsettiğimi bile yakalarlarsa maksimum güvenlikli bir hapishaneye gönderebilirler, ama sanırım online olmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لو علموا عنّي وأنا أتحدث عن هذه الأمور فسيرسلونني إلى سجن شديد الحراسة لكن أعتقد أنني وجدت طريقة للدخول إلى الإنترنت |
Aranızda ergenlik çağında bir oğlu olanlar, neden bahsettiğimi çok iyi anlıyor olsa gerek. | TED | الآن، بالنسبة لأولئك الذين عندهم مراهقين، تعرفون عما أتحدث عنه، صحيح؟ |
Görüyorum ki neden bahsettiğimi anlamıyorsun. | Open Subtitles | يمكن أن أرى أنت لا تعرف الذي أتحدّث عنه. |
Gördün mü, neden bahsettiğimi bile bilmiyorken benim iyi hissetmemi sağladın. | Open Subtitles | أرأيت وانت لا تعرفين حتى عن ماذا اتحدث وهاأنت تشعرينني بالتحسن |
Neden bahsettiğimi biliyorsun. Tüm kırsal kesime yayıldı. | Open Subtitles | .أنت تعلم ما أتكلم عنه، الخبر منتشر في كل مكان في الخارج |
- Neden bahsettiğimi biliyorsun. - Oh, evet. | Open Subtitles | تعلمين ما أقصده طبعا لكن لنعود إلى الحيوانات الأليفة |
Bunların hepsini hayal etmek zor, bu yüzden size neden bahsettiğimi göstereyim. | TED | يصعب تخيل كل هذا، لذا، دعوني أريكم ما أتحدث عنه. |
Neden bahsettiğimi anlamıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تفهم ما الذي أتحدث عنه بحق الجحيم، أتفهم؟ |
Annemlere de anlatıyorum ama onların neden bahsettiğimi anladıklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | أقول والدي الاشياء ولكن لا يبدو أن تعرف ما أتحدث عنه. |
Bir şekilde, tüm bu parçaların seslerini duyurması gerekiyor. Neden bahsettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | بطريقة ما، كل هذه الاجزاء عليها التكلم تعرفين ما أتحدث عنه |
Belki omuzlarımı ve ellerimi böyle oynatırsam insanlar neden bahsettiğimi anlarlar. | Open Subtitles | ربما إذا هززت كتفيَّ وحركت يدي مثل هكذا ، الناس سيعتقدون أنني أعرف عن ماذا أتحدث |
Annelik yüzünden iki kardeşimi kaybettim. Neden bahsettiğimi biliyorum. | Open Subtitles | لقد فقدت أختين بسبب الأمومة ولذلك أعرف عما أتحدث |
Kendisinden saygı ve hürmetle bahsettiğimi duymuşsunuzdur. Teşekkürler. | Open Subtitles | ربما قد سمعوتني و أنا أتحدث عنها بإحترام و تقدير، شكرا جزيلا |
Neyden bahsettiğimi bilmiyorum. Gidip uyuyacağım. | Open Subtitles | لا أدري عن ماذا كنت أتحدث سأذهب لأحظى ببعض النوم |
- Kaliteli bir içki servisi. - Neden bahsettiğimi anladın mı? | Open Subtitles | ـ إنه شراب ممتاز ـ هل تعلم ما أتحدّث بشأنه؟ |
Tedbirli olmak adına birçoğumuz diyorum çünkü dört yaşındaki küçük kızım doğduğundan beri bu fikirlerden bahsettiğimi duyuyor. | TED | و أقول ان معظمنا مع بعض الدراسة مثل ابنتي ذات الاربعة اعوام تسمعني اتحدث عن هذه الافكار منذ ولادتها |
Her neyse. Boş ver. Neden bahsettiğimi hiç anlamıyorsun. | Open Subtitles | . مهما يكن, إنسي ذلك ليس لديكِ أية فكرة عما أتكلم عنه |
Sen sadece hazır ol, papyon. Neden bahsettiğimi biliyor musun? | Open Subtitles | كُن مستعدا فحسب ، يا ربطة العنق تعرف ما أقصده ؟ |
Dahası, O 5'den 2'ye, Morgan bitişlerine benziyor, onunla evlen. Neden bahsettiğimi biliyorsun değilmi? | Open Subtitles | بالأضافة إلى 2 إلى 5 أشخاص يدعون مورجان تزوجوها, هل تعلم ما أعنيه ؟ |
Ama neden bahsettiğimi bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لَيْسَ لَكَ فكرةُ الذي أَتحدّثُ عنه، أليس كذلك؟ |
Bu tarz ilaçları daha kolay nerede bulabiliriz. Neden bahsettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | في العياده البيطريه لديهم الادويه, تعرفين قصدي |
Onun dövmelerini gördüm,evet... ve penisini... eğer nereden bahsettiğimi biliyorsan. | Open Subtitles | لقد رأيتها بالطبع ورأيت قضيبه ايضا ان كنت تفهم ما اعنيه |
Sanırım belirgin bir şekilde bu düğünden bahsettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً , أعتقد أنّك تعلم أنّني أشير إلى هذا الحَدَث خاصّة , هذا الزفاف |
Şimdi, biliyorum ki bunlar size kafa karıştırıcı geliyor ama yakında hepiniz neden bahsettiğimi anlayacaksınız. | Open Subtitles | وفيلسوف اخلاقي والآن انني على علم ان هذا يبدو مشوشاً لكم جميعاً لكن قريباً , ستفهمون ما اتكلم عنه |
Daha önce Yaşlı Güvenilir'den bahsettiğimi hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا تُتذكّرْ إذا أنا أَبَداً ذَكرتُ الموثوق القديم قبل ذلك. |
Kimden bahsettiğimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | تعلمون جميعاً عمّن يدور الحديث. |