"bak sana" - Translation from Turkish to Arabic

• دعني أخبرك
• دعيني أخبرك
• سأخبرك بشيء
• سأخبركَ
• دعني اخبرك
• أنا أخبرُك
• سأخبركِ شيئاً

Bak sana ne söyleyeceğim, bu kampüsdeki tek manyak sensin.
دعني أخبرك شيئاً أيها الشاب المجنون الوحيد بهذا الحرم الجامعي أنت

Bak sana ne söyleyeceğim, bu kampüsteki tek manyak sensin.
دعني أخبرك شيئاً أيها الشاب المجنون الوحيد بهذا الحرم الجامعي أنت

Bak, sana bir şey söyleyeyim.
دعيني أخبرك شيئاً .حسناً أنا لا أعرف ماذا تعتقدين نفسك لكنّي لا أعمل هكذا

Bak, sana bir şey söylemek zorundayım bu işi yapmak senin için son derece önemli.
أنظر، سأخبرك بشيء ما إنه مهم جداً لكي يكون في هذا الآمر

Bak sana söylüyorum, o adam içki içmeyi biliyordu.
سأخبركَ شيئاً، ذلك الرجل وسعه الشراب.

Bak sana ne diyeceğim. Alan. Ve bunu derken bir art niyet gözetmiyorum.
دعني اخبرك بشي الن وانا اقول هذا بدون مواعيد

Bak sana diyorum.
والأن أنا أخبرُك بالتالي.

Bak sana ne diyeceğim çarpık mutant fahişesi şu kelepçeleri aç da kim neyden yapılmış bir görelim!
سأخبركِ شيئاً أيّتها المتحولة ،السّاقطة لماذا لا تفكين هذه القيود و نرى من منا الأقوى؟

Bak sana bir şey söyleyeyim. O aileden biri, tamam mı? Buna itiraz etmeyecektir.
دعني أخبرك شيئاً إنّه من العائلة مفهوم، لن يخوننا

Bak sana bir şey söyleyeyim her zaman en tepede kalmak kolay bir şey değil, evlat.
دعني أخبرك بشئ ليس من السهل أن تستمر جيداً يا فتي

Bak sana ne diyeceğim, baba. Bu senin sorunun, tamam mı? Benim değil.
دعني أخبرك بشئ ، أبي ، هذه مشكلتك ليست بمشكلتي

Bak sana ne diyeceğim. Burada hala benim borum öter.
دعني أخبرك شيئاً، ما زلت من يتخذ القرارات هنا

Bak sana ne söyleyeceğim, arkadaşını okuldan atmayacağım.
لذا دعني أخبرك بالأمر .. ..أنا لن أقوم بطرد صديقك

Bak sana ne diyeceğim. Bu ilişki, adı her ne ise kızım için hiç iyi değil.
دعني أخبرك أمراً، هذه العلاقة أو أياً كانت

Bak, sana bir şey söyliyim. Heather Hunter için arka plan dansı yapmam.
أنظري دعيني أخبرك شيء أنا لا أريد رقص مساند لهذر هنتر

Bak sana ne diyeceğim, o hiç bir yere gitmiyor.
دعيني أخبرك , غير مسموح لها المشي في المنتزه

Bak sana ne diyeyim. Anası sikilmiş bir dizim var.
. دعيني أخبرك . إن ركبتي مصابة

Bak sana diyorum, kızıma dokunmaya kalkarsa amına koyarım, adını karalarım.
سأخبرك بشيء إذا لمّس ابنتي سأبرح ضرباً, وآخذ أسماء

Bak sana ne diyeceğim?
سأخبرك بشيء مع ذلك، أيها الرياضي

Bak, sana aynı şeyi söyleyeceğim... 8 yıl önce olduğunu söylemiştim.
...أنظر، سأخبركَ نفس الشيء قلتُ لك منذ ثمان سنوات

Bak sana ne diyeceğim Ray. Seninle küçük bir içki oyunu oynayacağız.
سأخبركَ شيئاً يا (راي)، سنلعب لعبة إحتساءٍ بسيطة.

Bana bak. Sana birşey anlatayım, Tray.
انظر ، دعني اخبرك بشيء يا تري

-Evet, iyi fikir. Bak , sana ne diyeceğim.
حسنا دعني اخبرك شيئا

- Bak sana diyorum yapmasını ben istedim.
- لقد غستغلّ ذلك هو - أنا أخبرُك

Bak sana ne diyeceğim.
لذا سأخبركِ شيئاً