| Evet, ama ya bir teknisyen sadece bir yankıya baktığını sandıysa? | Open Subtitles | نعم لكن, ماذا لو إعتقد التقني فقط أنه ينظر الى الصدى؟ |
| Bu defa son olduğunu düşündüklerinde insanların size nasıl baktığını bilirsiniz değil mi? | Open Subtitles | أتعرفون كيف ينظر الناس إلى بعضهم عندما يدركون أنهم لن يروا بعضهم ثانيةً؟ |
| Yıldızlara baktığımda senin de aynılarına baktığını biliyorum. | Open Subtitles | عندما أرفع رأسى و أنظر للنجوم أعرف أنكى سوف تنظرين لنفس النجوم |
| Ben de insanların geçmişte doğaya ne şekilde baktığını görmek istedim. | TED | لذا هنا، أريد أن اعرف كيف نظر الناس للطبيعة في الماضي. |
| Gerçeği bilmese, öğrencisinin 20 dakika boyunca ekrana baktığını düşünür. | TED | لو لم تكن على دراية بالوضع، لظنت أن تلميذتها أمضت ال 20 دقيقة الماضية وهي تحدق في الشاشة فقط. |
| Dylan, o hala aynı insan. İnsanların ona nasıl baktığını görünce... | Open Subtitles | لا يزال نفس الشخص ليس عندما أرى كيف ينظر الناس إليه |
| Sonra büyük şehre taşındığımda bu dünyada herkesin bana nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | وعندما انتقلت الي هنا هذا العالم، عندما رأيت كيف ينظر الجميع إلي |
| Herkesin neyine baktığını da, ne istediğini de iyi biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم تماما ما الذي ينظر اليه الجميع وما الذي يريدونه |
| Gözlerine baktım ve gözlerinin şişe kapağına baktığını gördüm. | TED | ونظرت في عينيه, رأيته ينظر إلى أعلى القارورة. |
| Dairedeyken adamın sana nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | تعرفين، لقد رأيت كيف كان ينظر إليك هناك. |
| Gözlerinin içine nasıl baktığını mutlaka fark etmişsindir. | Open Subtitles | بالتأكيد لاحظت الطريقة التي ينظر بها في عينيك. |
| Öyle bakma. baktığını görüyorum. | Open Subtitles | لا تفكري حتى بفعل ذلك أنا أراك و أنت تنظرين إلي |
| Tabii ki birliktesiniz! Ona nasıl baktığını gördüm. Gün gibi ortada. | Open Subtitles | بالطبع أنتم كذلك, لقد رأيتُ الطريقة التي تنظرين إليه بها, ذلك واضح |
| Robin, David'in az önce bana nasıl baktığını gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتِ الطريقة التي نظر بها ديفيد إلي ؟ |
| Size nasıl baktığını hatırlıyorum. Şöyle dediğini hatırlıyorum: | Open Subtitles | أتذكر الطريقه التى نظر إليك بها و أتذكره و هو يقول |
| - Ona nasıl baktığını görmedin mi? | Open Subtitles | ما الذي يجعلني ؟ ألم ترَ كيف كانت تحدق به طوال الليل, لقد كانت تحدق به |
| Ona nasıl baktığını gördüm ama senin asıl değerini asla anlayamayacak. | Open Subtitles | أنا رأيت نظرتك إليها لكنها لن تثمنك للرجل الذي أنت عليه |
| Ve 100 yıl sonra sizin torununuz veya torununuzun çocuğu veya yeğeni veya onun da çocuğunun sizin fotoğrafınıza baktığını hayal etmenizi istiyorum. | TED | وأريدكم أن تتخيلوا أنه بعد 100 سنة من الآن وأن أحفادكم وأحفادهم أو أبناء أخوانكم أو أخواتكم ينظرون لهذه الصورة لكم |
| Miranda odadaki her kadının yanındaki erkeğe baktığını fark etti. | Open Subtitles | أدركت ميراندا أن كل امرأة كان يحدق في تاريخ لها. |
| Seninle de yatarım deyince... bana nasıl baktığını görmedim mi sanki? | Open Subtitles | ماذا ؟ تعتقد اني لم أرى نظراتك لي عندما قلت أني ساذهب للفراش معك ؟ |
| Bana nasıl baktığını görüyorum. Neden ne hissettiğini söylemiyorsun? | Open Subtitles | أرى الطريقة التي تنظر لي بها، لمَ لا تخبرني ما شعورك ؟ |
| Sana nasıl baktığını gördüm. Mutlaka gelir. | Open Subtitles | لقد رأيت نظرته إليكِ، حتماً سيأتي |
| Annen konuştuğunu ve yatağında kalkıp ona baktığını söylüyor. | Open Subtitles | قالت أُمكِ إنكِ كنتِ تتحدثين منطلقةً وتقفين في سريركِ تحدقين بها |
| Kızımın gözlerine bakıyorum ve onun iyi bir insana baktığını biliyorum. | Open Subtitles | وكذلك النظر إلى عيني ابنتي ومعرفة أنها تنظر إلى شخص صالح |
| Bana nasıl baktığını gördünüz mü? | Open Subtitles | أترون تلك النظرة التي نظرتها لتوها إلي؟ |
| Bu bardaki tüm herkesin şu an bize baktığını farkettin mi? | Open Subtitles | هل لاحظت بأن جميع الموجودين في هذا المكان يحدقون بنا الآن |
| Bana baktığını görüyorum. Mmm hmm. | Open Subtitles | أراكم تنظرون إلي وأنا انظر إليكم |