balığın pullarının bu tondaki pembeye boyanması Çin'e özgü bir uygulamadır. | Open Subtitles | تلك خدعة تلوين قشور السمك, لون الوردى الخفيف خاصة تماما بالصين. |
Balıklar gemiye çıktıkları anda öldürülür ve hemen sonrasında balığın etinin içine bir etiket yerleştiririz. | TED | وحالما يكون السمك على متن السفينة فإنه يقتل، ثم بعد ذلك ندرج علامة صغيرة في لحم السمكة. |
Başka bir balığın ağzının içine yüzüp dişlerindeki bakteriyi yiyen balıklar gibisiniz. | Open Subtitles | انتم مثل سمكة تسبح لفم سمكة اخرى و تأكل الباكتيريا من اسنانها |
Bu tazelikte bir balığın anahtarı, mümkün olduğunca az dökmek. | Open Subtitles | سمكة طازجة كهذه السر هو أن تفعل اقل ما يمكن |
balığın olduğu akvaryum dahil, bir sürü şeyi üst üste koyuyordu. | Open Subtitles | لقد قام بتوازن مجموعة من الأشياء وضمنها تلك السمكة من الوعاء |
Bu, çiftlikte yetiştirilmiş bir kilo ton balığı elde etmek için on beş kilo yabani balığın gerektiği anlamına geliyor. | TED | أي أنك تحتاج إطعامها 15 باوندا من السمك الحر لكي تحصل على 1 باوند من سمك التونة في المزرعة |
Buna rağmen güney İspanya'daki restoranda bu balığın derisinin tadına baktığımda, hiç de balık derisi gibi gelmedi. | TED | ولكن عندما جربته في ذلك المطعم في جنوب إسبانيا .. لم يكن طعمه كجلد السمك على الإطلاق |
Bunca yıldır, o muhteşem balığın tadının özlemini duyuyoruz. | Open Subtitles | كل هذه السنين افتقدنا لمذاق السمك الرائع |
Hapşu! Şimdi de sanırım gidip balığın üzerine işeyeceğim. Oliver, bu insanlar benim müşterilerim. | Open Subtitles | لأنني مريض الآن , سأذهب وأتبول على السمك اوليفر , هؤلاء زبائني |
Büyük balığın küçük balığı yuttuğu bir dünyada... ayakta kalmaya çalışıyordu sadece. | Open Subtitles | كانت تحاول أن تتكسب لتعيش... في عالم يأكل السمك الكبير السمك الصغير. |
- Çabul ol. Bana ihtiyacı var. - balığın kavağa ne kadar ihtiyacı... | Open Subtitles | ـ اسرع إنها تحتاجنى ـ إنها تحتاجك كما تحتاج السمك ل |
Ve cin bir kartalın üstünde duruyor... ve kartal boğanın, ve boğa da balığın üstünde. | Open Subtitles | الذى يرتكزعلى نسر الذى يرتكزعلى ثور الذى يرتكزعلى سمكة |
Kesin olan tek şey Madame Doyle'u bir balığın öldürmediği. | Open Subtitles | شيء واحد مؤكد هو سيدة دويل لم تقتل من قبل سمكة |
Bir balığı asla yalan söylerken yakalamadım ve asla bir balığın insanlar gibi bokun içinde yüzdüğünü görmedim. | Open Subtitles | أتعلم شيئاً؟ لم أمسك سمكة قط تعيش كذبة لم أرى سمكة أبداً تسبح في القاذورات التي يفعلها الناس |
Asıl önemlisi, bu küçük balığın büyük balığın etrafında yüzüyor olması. | Open Subtitles | لكن المهم هو أن السمكة الصغيرة دائماً ما تسبح بجوار الكبيرة |
Japon balığın için yüzme havuzu yapacağım. | Open Subtitles | و سأنشئ حوض سباحة خصيصاً من أجل سمك الزينة خاصتك |
balığın rengi kırmızıya döner ve özel bir koku oluşur. | Open Subtitles | أجل, هذا يحول السمكه إلى اللون الأحمر الأرجواني و يعطيها رائحة مميزة |
Derin okyanustaki en yaygın balığın yani besin zincirinin en altındakinin bu zehirli hapları yutup yutmadığını öğrenmek istedik. | TED | أردنا أن نعرف إذا كان أكثر الأسماك شيوعًا في المحيط العميق في قاعدة السلسلة الغذائية يبتلع هذه الحبوب السامة |
Peki ya balığın koca bir oyuncu çıkarsa. | Open Subtitles | أوكي, ولكن ماذا إن اتضح لك أن سمكتك لعوبه كبيره؟ |
"Sarışın balığın güzel saçları" | Open Subtitles | "الشَعر الجميل السمكِ الأشقرِ." |
Biliyor musun, balığın o koca beyni üstüne yapıştığı halde muhteşem görünüyorsun. | Open Subtitles | أتعرفي,تبدين رائعه بالنسبه لفتاه مغطاه بأجزاء من مخ سمكه عملاقه |
Hangi yöntemle yapılırsa yapılsın iki baskı hiçbir zaman aynı olmaz. Sadece balığın etkileyici görüntüsünü yansıtırlar. | TED | بهاتين الطريقتين، لا توجد مطبوعتان متشابهتان تمامًا، إلا أن الطريقتين تظهر صور دراماتيكية للسمكة. |
Senin balığın mı? | Open Subtitles | أهذه سمكتكِ |
Bir balığın beslenme alanına girmesi diğerlerine buranın temiz olduğunu anlatır | TED | والسمكة الدخول بأمان لأرضيات التغذية يمكن أن تظهر للآخرين أن الساحل واضح. |
Çıplak elleriyle balığı tutuyordu ve balığın rengini değiştirdi. | Open Subtitles | بيدهِ المكشوفة إنه يمسك بالسمكة لقد غيَر اللون |