Daha fazla eşlik etmem ama ertesi gün bana her şeyi anlatır. | Open Subtitles | كان يطيل الغياب أحيانّاً ولكنه في اليوم التالي .يقول لي كل شيء حدث معه |
bana her şeyin yolunda gideceğini söyledin. | Open Subtitles | قلت لي كل شيء سيكون بخير. هل تعتقدين أنك ساعدتني ؟ |
O bana her şeyi anlatır, evlat. Onun ruhunu bilirim ben. | Open Subtitles | إنها تقول لي كل شئ، يا ولد أستطيع الرؤيا من خلال روحها |
En başından bana her şeyi anlatmak için söz verdin. | Open Subtitles | ..لقد كان هذا وعدك من البداية أن تخبرني بكل شيء |
Baban seni buraya ilk getirdiğinde, bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | عندما أحضرك والدك إلى هنا أخبرني بكل شيء |
bana her şeyi anlatırken hiç de endişeli görünmüyordun. | Open Subtitles | لم تبدو قلقاً حيال ذلك عندما كنت تقول لي كل شيء |
Bir şarkı, Lemon Ninemin bana her gece söylediği bir ninni. | Open Subtitles | انها اغنية ,والتي كانت جدتي ليمون تغنيها لي كل ليلة |
Bu olayın sizin tarafınızda kalan kısımlarını bilmem gerek ama şu an bana her şeyi anlatmıyorsunuz. | Open Subtitles | أريد أن أسمع روايتك عن القصة و أنت الآن لا تقول لي كل شيء |
Telefonda konuşuyorduk. Şimdi bana her şeyi anlatmanın tam zamanı. | Open Subtitles | تحدثنا على الهاتف سوية حان الوقت الآن لتقول لي كل شيء |
Neler olduğu konusunu önemsiyordum ve bana her şeyi anlatmıyorsun. | Open Subtitles | كنتُ مهماً فيما كان يحدث و أنت لا تقول لي كل شيء |
Ben üstümü değiştireyim, sonra bana her şeyi anlatacaksınız. | Open Subtitles | سوف أذهب لتغيير هذا و سوف تقولون لي كل شئ |
- Tabii içinizden biri bana her gece 31 çekecekse başka. | Open Subtitles | إلا إن كان أحدكم يا رفاق يرغب بأن يستمني لي كل ليلة |
bana her gün ...röportaj için yalvarıp, yazıyordu. | Open Subtitles | فقد كانت تكتب لي كل يوم وتتوسَّل مِن أجل إجراء مقابلة عمل. |
Öncelikle sakin olmanızı ve bana her şeyi anlatmanızı istiyorum. | Open Subtitles | احتاج بأن تلتزمي الهدوء وتقولي لي كل شيء تعرفينه . |
Ben sana, sen de bana her şeyi söyleyelim. | Open Subtitles | حسناً أنا أخبرك بكل شيء وأنت تخبرني بكل شيء |
bana her şeyi anlatmıyorsun. Gerçekten burada ne oldu? | Open Subtitles | أنت لم تخبرني بكل شيئ دعني أوضح لك الأمر |
Bebeğim, lütfen bana her şeyi anlat. Ne dedi? | Open Subtitles | عزيزي، أرجوك أخبرني بكل شيء ماذا قال الطبيب؟ |
Sen de bana her şeyi anlatırdın. | Open Subtitles | لقد كنت تخبرني كل شيء أيضا و الآن أنت و أخي |
FBI'dan arkadasin burada. bana her seyi anlatti. | Open Subtitles | صديقك من المباحث الفيدرالية هنا لقد أخبرني كل شيء |
Bu bizim kaderimiz, yani bana her şeyi söyleyebilirsin. | Open Subtitles | ،لذا هذا هو مصيرنا لذلك يمكنك أن تخبرني بأي شيء |
bana her şeyi anlatır. Çünkü öyle ya da böyle bir şekilde öğreniyorum | Open Subtitles | إنّه يخبرني بكل شيء لأنّه عاجلا أو آجلا سأعلم بالأمر |
Babam bana her yanı gören sihirli gözün üçgenle mühürlendiğini söyledi. | Open Subtitles | حكى لي أبي عن مثلث سحري فيه العين مبصرة-الجميع |
bana her şeyi anlatmazsan üzgünden de ötesi olacaksın. | Open Subtitles | ستكون أكثر من آسفاً إلا إذا أخبرتني بكل شيء من فضلك ، من فضلك ، لا |
Hadi. Nasıl geçti? Anlat bana her şeyi. | Open Subtitles | هيّا، كيف كانت رحلتك، أنبئني بكلّ شيء. |
12 cesur kişiden oluşan bir jüri bana her zaman mükemmel bir sistem görünmüştür. | Open Subtitles | محاكمه بواسطة 12 رجل جيدين و مخلصين فإن هذه هى النظم |
- Önemli değil, bana her zaman olur bu. | Open Subtitles | - - ليس بالأمر الكبير ، هذا يحدث لي طوال الوقت! |
Onunla konuştum, bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | تَكلّمتُ معها، أخبرتْني كُلّ شيءَ. |
Eğer bana her şeyi anlatsaydın, bana biraz saygı göstererek ele alsaydın konuyu, bunu iyi bir sonuca ulaştırabilirdik, fakat olmadı, beni her zamanki gibi engellemekle çok meşguldün. | Open Subtitles | أتعلم ربما لو أخبرتني كل شيء وعاملتني بمزيد من الأحترام كنا توصلنا لنتائج معاً لكن لا لقد كنت مشغولاً بالتلاعب بي |
-Almıyorum. bana her şeyi hemen anlatmazsan sana yardım etmek için parmağımı bile oynatmam. | Open Subtitles | من الأفضل أن تخبرني بكلّ شيء الآن أولنأقومبمساعدتك. |