Zafer bizim olduktan sonra, ama, gerçek zafer barışın olacak. | Open Subtitles | بعد أن رأيت مجد الإنتصار إن مجد السلام يعرف نفسه |
barışın nesi var? Neden uzun süre dayanamıyor ki? .. | Open Subtitles | ما خطب هذا السلام الذي لا يلبث إلهامه أن ينمحي |
Neredeyse 1000 sene geçmesine rağmen, "Cennet Krallığı"nda barışın yakalanması hâlâ çok zordur! | Open Subtitles | وبعد حوالى ألف عام, لا يزال السلام فى مملكة الجنة يبدو بعيد المنال |
yaratıldı. İnanıyorum ki bunlar gelecekteki barışın yapı taşları. | TED | قد نشؤوا. أعتقد أن هؤلاء هم أحجار البناء للسلام في المستقبل. |
İspanya'ya barışın geldiğini görecek kadar yaşayabilseydim keşke... | Open Subtitles | لو اننى فقط اعيش حتى ارى اسبانيا فى سلام |
Neredeyse 1.000 sene geçmesine rağmen, "Cennet Krallığı"nda barışın yakalanması hâlâ çok zordur! | Open Subtitles | وبعد حوالى ألف عام, لا يزال السلام فى مملكة الجنة يبدو بعيد المنال |
Bu, evrensel barışın tan vakti ışığıyla karanlık gecelerin son bulduğu an. | Open Subtitles | لقد حان الوقت , لظلمة الشر أن تنجلى بنور فجر السلام العالمى |
Kendi postunu kurtarmak için barışın ardına gizleyip kanunları nasıl yazdığını anlıyormusun? | Open Subtitles | كيف كتبت القوانين كي ترسخ السلام في سبيل ان تضمن اختبائك ؟ |
Kendi dünyandan ayrılıp benim olmadığım, sevginin... ve barışın olduğu yere gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أترككِ في عالمكِ الخاص حيث هناك الحب و السلام وعدم وحودي |
Tüm Kastom kabilelerinde kutsaldır... ve bize barışın yolunu gösterecektir. | Open Subtitles | إنها مقدسة لكل أبناء حضارتنا و سترشدنا بطريقنا إلى السلام |
Dünya, insanlar ve mutantlar arasındaki barışın 10. yılını kutluyordu. | Open Subtitles | العالم يحتفل بمرور 10 سنوات من السلام بين البشر والمتحولين |
Her şeyden çok, barışın gücünü savaşınkinden daha iyi bildiğinden. | Open Subtitles | بأنكِ القائدة الشرعية لأنكِ، عدا الجميع تعرفين قوة السلام الحرب |
barışın bir simyası vardır ve bu simya, kadın ve erkek bakışaçılarının iç içe olmasını ve karşılıklı iletişimini gerektirir. | TED | السلام لدية تناغم، وهذا التناغم عبارة عن تبادل وترابط بين وجهات النظر للجنسين. |
Ve o kendini tamamen barışın zorlu ve dikenli yoluna adardı. | TED | وسوف يلزم نفسه كلية لعمل السلام الصعب والشائك. |
Ama soğuk savaşın bitişi ile İsrail-İran arasındaki soğuk barışın da sonuna gelindi. | TED | لكن مع نهاية الحرب الباردة، انتهى السلام البارد بين إيران و إسرائيل. |
Savaş mağdurları, sonsuz barışın anahtarını taşıyor olabilir ve şiddetin döngüsünü kıracak kişiler mültecilerdir. | TED | يمكن لضحايا الحروب أن يصنعوا السلام الدائم، إنهم اللاجئون من يمكنهم إيقاف حلقة العنف. |
barışın çözümü gerçekte anlayışta ve tolerans göstermekte yatmaktadır. | Open Subtitles | الحل للسلام هو الحقيقة والتسامح والتفاهم |
İnsanların çektikleri ıstıraplara rağmen Doğu Almanya, Duvarları barışın kalkanları olarak aklamaktaydı. | Open Subtitles | على الرغم من المعاناة الإنسانية، بررت ألمانيا الشرقية بناء الجدار باعتباره حصنًا للسلام |
Yüzyıl'ın değişken ikliminde, sorumlu güçler tarafından caydırıcı teknolojilerin paylaşımı evrensel barışın en emin garantisidir. | Open Subtitles | .. للقرن الحادى و العشرين مشاركة التقنيات الرادعة من قِبل القوى المسئولة هو الضمان الأكيد للسلام العالمى |
barışın devam etmesi ve bu ülkenin refahı için gerekliyim. | Open Subtitles | أنا ضروري للإبقاء على سلام وحيوية هذه الأمة |
Falan filan. Yani, barışı düşünüyordum, ve birden, peki barışın başlangıç noktası ne? | TED | لذا كنت افكر بالسلام وبعدها امعنت التفكير حول أين يمكن أن تكمن بداية السلام؟ |
Şiddetin değil, kanunsuzluğun değil, kargaşanın değil, şefkatin, sevginin ve barışın sembolü. | Open Subtitles | ليس العنف , وليس الدستور , وليس الشغب ولكنه الحنان والحب والسلام |
El sıkışıp barışın. | Open Subtitles | والآن تصافحا وتصالحا. |
Pekâlâ, beyler, öpüşüp barışın. | Open Subtitles | حسنًا،أيها السادة تصالحا |
Geri ödeme istemiyorum Gidip Daisy'le barışın istiyorum ki annem buraya geldiğinde benim ruhum dışında yiyecek bir şeyler bulabilsin. | Open Subtitles | لا أريد إعادة المبلغ أريدك أن تصالحي " ديزي"َ... . |