"bataklığın" - Translation from Turkish to Arabic

    • المستنقع
        
    • مستنقع
        
    • المستنقعات
        
    • المُستنقع
        
    • المستنقعِ
        
    • الأهوار
        
    Ben bu tarafa gidiyorum. Sen de bataklığın oraya git. Open Subtitles سأذهب من هذا الطريق وأنت أذهب من هناك إلى المستنقع
    Şimdi hep beraber bataklığın korkutucu hayaletlerle dolu bölümüne gireceğiz. Open Subtitles والآن، سنتجه إلى جزء من المستنقع توجد به الأشباح المخيفة
    Birkaç saat önce, onları deniz uçağıyla bataklığın ortasındaki küçük bir kabine bırakmış. Open Subtitles لقد انزلهم منذ ساعات قليله من طائرة بحرية.. مقطورة صغيرة فى منتصف المستنقع.
    İster burada, ister bir bataklığın ortasında veya bir Rex yuvasının göbeğinde kamp kur. Open Subtitles لذلك إعمل ما تريده , أقم المركز هنا فى مستنقع , أو فى وسط عش الـ ريكس
    Sanki Gotham şehrinden bir binayı söküp bataklığın ortasına koymuşlar gibi. Open Subtitles أقصد ، تخيل شيئا مثل جوثام سيتي في وسط أراضي المستنقعات
    Bin millik, uçsuz bucaksız bir bataklığın ortasındasın. Open Subtitles كونك في الخارج يعني أنك في منتصف المستنقع. ألف ميل من اللامكان.
    Bence bu bir oyun. Ama eğer o bataklığın içindelerse, bunu hak etmişler demektir. Open Subtitles أظن الأمر كله خدعة فلو كانوا على ذيك المستنقع لكانوا طلبوا ذلك
    Fransız nöbetçilerin görüş alanından çıkana kadar bataklığın doğu kenarında yol alın. Open Subtitles تتجهون للجانب الشرقي من المستنقع حتى تنظفوا خط الدفاع الفرنسي
    Fransız nöbetçilerini geçinceye dek bataklığın doğu yanında ilerleyin. Open Subtitles تتجهون للجانب الشرقي من المستنقع حتى تنظفوا خط الدفاع الفرنسي
    Seslenişler, bataklığın en uzak yerinden gelmiş olsa bile dişi çok geçmeden erkeği buluyor. Open Subtitles بالرغم من أن النداء قد يأتي من أبعد نقطه في المستنقع هاهي تقترب من مصدر الصوت
    Soğuk. Islak. bataklığın ortasındayız. Open Subtitles الجو بارد و رطب و نحن نقف فى المستنقع ، أريد الذهاب للمنزل
    Savaşçı, aygırı büyük bataklığa kadar kovalamış, ...ama bataklığın yanından yol yokmuş. Open Subtitles قام المحارب بتتبع الحصان حتى المستنقع العظيم ولكن لم يكن هناك طريق عبر المستنقع
    Çocukluğumdan beri bu bataklığın etrafında koşarım ben. Open Subtitles انا كنت اركض حول هذا المستنقع منذ كنت طفله
    İnsanlar bu bataklığın büyülü olduğunu düşünür. Open Subtitles وفجاه , تعلمين , بدا الكل بالاعتقاد ان هذا المستنقع ملعون
    bataklığın kalbi. Bizi buraya o çağırdı. Open Subtitles إنها قلب المستنقع لقد كانت تنادينا إلى هنا , كنت أعرف
    Lanet bir bataklığın efradında koşuşturmaktan iyidir! Open Subtitles أنظر , هذا افضل من الركض فى مستنقع لعين.
    Lanet bir bataklığın ortasında başka nereden yardım bulabilirsin ki? Open Subtitles إلى أين تذهبين لطلب المساعدة في منتصف مستنقع لعين؟
    bataklığın ortasındaki ufak bir kasabada yaşayıp bir garsonla çıkmana izin verdiğine inanmamı mı bekliyorsun? Open Subtitles أتحسب أني سأصدق أنها تركتك تنتقل لتلك البلدة الصغيرة وسط مستنقع ومواعدة نادلة؟
    bataklığın kuzey kenarı, iniş bölgemizden beş mil uzakta. Open Subtitles على الطرف الشمالي لمنطقة المستنقعات على بعد خمسة أميال من منطقة هبوطنا الأصلية
    bataklığın o pis kokusu-- Open Subtitles .. وأبتلينا بذباب المندريك .. الرائحة الكريهة التي تفوح من المستنقعات
    Bu tür yosunla beslenir, özellikle de sığ bataklıklarda yetişenlerle fakat ortalama sürü boyutu, uygun bir beslenme alanı olabilmesi için bataklığın en az 60 hektar büyüklüğünde olması zorunluluğunu getiriyor. Open Subtitles حسناً، إنّه يتغذّى على الطحالب الموجودة في المُستنقعات الضحلة، ولكن مُتوسّط مقياس السِرب يُحدّد أنّ المُستنقع يحتاج ليكون 60 هكتاراً ليكون منطقة أكل مُناسبة.
    Doğru ya. Botlarını bataklığın oradan yanımda getirmiştim. Open Subtitles هذا صحيح أَخذتُ جزمك معي من المستنقعِ
    - Bir gözcü bataklığın batısında bir asi kampı görmüş. Open Subtitles الكشافة يجلبون الاخبار من معسكر المتمردين غرب الأهوار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more