Kız kardeşimin orada olmasını istiyorum Beckett'a tam bir otopsi yapabileceğini söylediğimi bilmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تعرف أننى أخبرت بيكيت أنه يجب أن يقوم بتشريح كامل لى |
Özür dilerim, özür dilerim. Sadece, gönlüm Beckett'den yanaydı . | Open Subtitles | أنا فقط، كما تعلمون، كنت قد حددت قلبي على بيكيت. |
Beckett yaşamı boyunca dile sevgi duysa da eselerinde sessizlik, boşluklar ve duraklamaları da kullanıyordu. | TED | بالإضافة لشغف بيكيت العميق للغات، كان يُبقي مجالًا للصمت عن طريق إدخال فجوات، فترات توقف، ولحظات فراغ في أعماله. |
Beckett mahkemeye gitmek istemiyor. | Open Subtitles | باكت ، لا يريد الذهاب إلى المحكمة لماذا لا نعوّضه ؟ |
Andrew Beckett'ın iş performansı yeterlilikten uzaktı... genellikle ancak vasattı... bazen gerçekten yetersiz. | Open Subtitles | أندرو باكت ، تفاوت عمله من مؤهّل إلى في أغلب الأحيان متوسّط إلى أحياناً عاجز بشكل صارخ |
Durum şöyle, doğum belgesinde ailesi Ray ve Terry Beckett olarak geçiyor. | Open Subtitles | هناك شيء الوالدين الذين وضعوا في شهادة الميلاد هم ري وتيري بكيت |
Beckett bize, tıpkı günlük hayatımızdaki şeyler gibi sahnedeki dünyanın da her zaman anlamlı olmadığını hatırlatır. | TED | بيكيت يذكرنا بأن، مثل حياتنا اليومية، عالمَ المسرح ليسَ منطقيًا بشكل دائم. |
Aydınlatma perdesi, akustik perdeden bağımsız olarak kaldırılabilir, böylece Beckett oynarken fon olarak Dallas'ı kullanabilirsiniz. | TED | والسور المضئ يمكن رفعه بشكل منفصل على العلبة الصوتية، لذلك يمكنك القيام بيكيت مع دالاس كخلفية |
Bay Beckett'in gözlerinden uçmak eğlenceli. | TED | ومن الممتع التحليق عبر عيون السيد بيكيت. |
Başçavuş Beckett'in ölü künyesi koleksiyonuna bir bak istersen. | Open Subtitles | افضل ان تلقي نظره على مجموع علامات الكلب بيكيت |
Canın cehenneme! Künye koleksiyonuna girmeyeceğim, Beckett. | Open Subtitles | تبا لك، لم انتهي بعد وانا لست مرتبطا بسلسلتك يا بيكيت |
Baş Çavuş Beckett'ın künye koleksiyonuna, daha yakından bir bak istersen. | Open Subtitles | افضل ان تلقي نظره على مجموع علامات الكلب بيكيت |
Canın cehenneme! Senin künye kolleksiyonuna girmeyeceğim, Beckett. | Open Subtitles | تبا لك، لم انتهي بعد وانا لست مرتبطا بسلسلتك يا بيكيت |
Beckett ve ben uzun uzun konuşacağız. Bildiği ne varsa, her şeyi anlatacakdır. | Open Subtitles | انا و "بيكيت" سوف يكون لدينا حديث طويل نريد ان نسمع كل شيء |
Çavuş Beckett'ın tüfeği tek önceliğimizdi. | Open Subtitles | بندقية السرجنت بيكيت كانت من أكبرأولويتَنا0 |
...hepsinin bu koltuğa oturması gerekiyor, buna Doktor Beckett da dâhil. | Open Subtitles | مازلنا نحتاج اليهم للجلوس علي هذا الكرسي،ويتضمن ذلك الدكتورِ بيكيت. |
İşverenlerine illeti ile ilgili yalan söyleyen Andrew Beckett'tı. | Open Subtitles | الذي كذب هو ، أندرو باكت بالنسبة لمرضه مع أرباب عمله |
Wyant Wheeler'daki ortaklar Andrew Beckett'ı kovduklarında onun AIDS'li olduğunu bilmiyorlardı. | Open Subtitles | الشركاء في ، ويانت ويلر لم يعلموا أن ، أندرو باكت كان به مرض الإيدز عندما طردوه |
Andrew Beckett 1990'da sizin firmanızı temsil etti, doğru mu? | Open Subtitles | أندرو باكت ، مثّل شركتك في 1990 ، هل هذا صحيح ؟ |
Bütün rail makinelileri pozisyonlarına adam gönderildi ve çalışır durumdalar... ve Doktor Beckett dron kontrol koltuğunda. | Open Subtitles | ودكتور بكيت عل كرسي التحكم بالطلقات الخارقة أوصلني بة |
O Doktor Beckett'a bağlı. O bilmediğini söyledi. | Open Subtitles | ذلك يعود إلى الدكتور بكيت قال بأنه لا يعرف |
- Doktor Beckett sizlere izin verene kadar yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | حتى يخرجكم الدكتور بكيت ليس هناك شيء أستطيع فعلة |