"beklemen" - Translation from Turkish to Arabic

    • تنتظر
        
    • تنتظري
        
    • تنتظرى
        
    • تنتظريني
        
    • تنتظرين
        
    • للانتظار
        
    • أتمهل حتى
        
    • عليك الإنتظار
        
    • الصبر في
        
    Ailesi teslim etmezse evde yangın çıkarana kadar beklemen gerekir. Open Subtitles فعليك ان تنتظر حتى يؤذى شخص ما هذا لسوء الحظ
    Eh, öğrenmek için o zamana kadar beklemen gerek. Open Subtitles حسناً، سيكون عليك أن تنتظر حتى تكتشف هذا
    Benim istediğim, ben hazırlanana kadar orada... banyoda beklemen. Open Subtitles الذي أُريدُه ان تنتظر هناك في الحمّامِ بينما أَستعدُّ
    Benim senden tek istediğim beklemen ki işlerin nasıl gideceğini görelim. Open Subtitles كل ما أطلبه منك هو أن تنتظري وأنظرى كيف ستسير الإمور
    Babanın işlemleri devam ederken beklemen için sana bir yer gösterecek. Open Subtitles سيدلك على مكان تنتظري فيه لحين انتهاء استجوابه.
    Johnson, bak, öncelikle, benimle çıkmak istiyorsan senin de her kadın gibi sıranı beklemen gerekiyor, tamam mı? Open Subtitles جونسن،اولا اذا اردت مقابلتى يجب ان تنتظرى فى القائمة مثل أى إمرأة، حسناً؟
    Hey, hey. Beni beklemen gerekiyordu. Open Subtitles أنتِ , أنتِ , كان من المفترض أن تنتظريني
    Ben güvenli olduğuna emin olana kadar beklemen iyi olur. Bu böceklerin neler yapabileceklerini bilmiyoruz, ...eğer sahiden böcek iseler. Open Subtitles أنت أفضل تنتظر هنا حتى أتأكّد بأنّه آمن.
    Şimdi! Mcpherson, Henry gelene kadar beklemen gerekiyordu. Sana FBI okulunda bir şey öğretmediler mi? Open Subtitles انت من المفترض انت تنتظر هنري الم تتعلم شيء في مدرسة الفيدراليون؟
    Bazen soğuk algınlığı uzun sürer. Geçmesini beklemen gerekir. Open Subtitles أحياناً تلك الأمراض تأتي وحدها عليك أن تنتظر إلى أن تختفي
    Beni yakalamak için gündüzü beklemen gerektiğini biliyordun. Open Subtitles هل تعلم كان يجب أن تنتظر حتى الصباح حتى أحترق
    Ama bir kaç on yıl beklemen gerekebilir, duyduğuma göre moruklara düşen kız oranı huzur evlerinde bire ikiymiş. Open Subtitles ربما قد تنتظر عدة عقود لكني أسمع أن نسبة الفتيات إلى الرجال الذين يعيشون في المساكن الحكومية هي 2 إلى 1
    Onu arayamazsın. Bir kadını aramak için üç gün beklemen gerek. Kural bu. Open Subtitles يارفيق ، لا يمكنك الإتصال بها ، يجب أن تنتظر ثلاثة أيام لتتصل بإمرأة ، هذه القاعدة
    Ondan sonra en az bir saat beklemen lazım, direksiyona oturmadan önce. Open Subtitles وحينها يجب أن تنتظري ساعة على الأقل قبل أن تستطيعي القيادة
    Burada beklemen ve klübün içinde sarhoş olman gerekiyordu, dışında değil. Open Subtitles كان يجب عليك ان تنتظري وتثملي داخل النادي وليس خارجه
    Tamam o zaman, önerim bu olana kadar beklemen... böylece o gün gelene kadar... ikiniz de eşitleneceksiniz, asıl konu, kimin kime taşınacağı. Open Subtitles حسنا إذا, أقترح أن تنتظري حتى تمتلأ وهذا يجعلكما متعادلين حتى ذلك اليوم, السؤال المطروح من يجب أن ينتقل مع من
    Yakında, ama önce, düzenin oturması işlerin normale dönmesi için bir süre beklemen gerek. Open Subtitles قريباً، لكن أولاً، يجب أن تنتظري حتي يستتب النظام، وتعود الأمور لطبيعتها.
    Şu tuvalette beklemen gerekiyor. Open Subtitles انت من المفترض أن تنتظري في تلك الحجيره.
    - Benle geldi ve tam yanında duruyor ve sana beklemen için yalvarıyor. Open Subtitles و نها تقف بجوارك و انها تتوسلك لكى تنتظرى
    Ama... ama sana beni beklemen için yazdım. Open Subtitles لقد كتبت لك لأطلب منك أن تنتظريني
    Mısır gevreğini koyduktan sonra yemek için ne kadar beklemen gerekiyor? Open Subtitles كم من الوقت تنتظرين بعد صب الحبوب لتضعيها فى فمك ؟
    Evet, sağlam kızıl için beklemen gerekecek. Open Subtitles أجل، أنّك ستضطرّ للانتظار على أمر الصّبهاء غضّة الإهاب؟
    Lakin koşulların olgunlaşmasını beklemen gerek. Open Subtitles لكن علي أن أتمهل حتى تكون الظروف مواتية.
    Kendi ayarlayacağını söyledi. beklemen gerekecek. Open Subtitles لقد قالت أنها سوف تقوم بترتيب أمورها يجب عليك الإنتظار
    Ama Manticore Projesi çok gizli. Oldukça zaman alacak. beklemen gerekiyor. Open Subtitles ولاكن مشروع مانتيكور كان عملية سرية سيتطلب ذلك وقتاً ، الصبر في جميع الأشياء ، صحيح ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more