"belirlemek" - Translation from Turkish to Arabic

    • تحديد
        
    • لتحديد
        
    • نحدد
        
    • لنحدد
        
    • تحدد
        
    • تثبيت
        
    • لتقييم
        
    • ليحدد
        
    • تحديده
        
    • لتقرير
        
    • للتعرف
        
    • لتَقييم
        
    • نحدّد
        
    • وتحديد
        
    • ويحددون
        
    Doğru, asıl problem en büyük kini hangi çetenin beslediğini belirlemek. Open Subtitles صحيح، المشكلة الوحيدة هي تحديد العصابة التي لها الحقد الأكبر ضدّه
    Genel bölgeyi verebilirim. Ama tam olarak belirlemek zaman alacaktır. Open Subtitles يمكنني إعطاءكم مكانًا عامًا لكن تحديد الموضع بالضبط سيستغرق وقتًا
    Bu teknoloji, bireyin yaşam yolunu belirlemek ve kendini şekillendirmek için bireyselliği güçlendiren bir teknolojidir. TED إنها تكنولوجيا تمكن الفرد من تحديد مسار حياته بذاته. لتشكيل ذاته.
    Bu işlem tamamlandı. İkinci çalışma, bu planları çalışmak. Ne yapılacağını belirlemek için. TED وقد تم ذلك. الثاني الآن هو دراسة كل تلك المخططات لتحديد ما سنبنيه.
    Tabi ilk yaptıkları iş, sergideki iş için talep edecekleri fiyatı belirlemek olmuştu. Open Subtitles اول الاشياء التي تم فعلها بالطبع كانت وضع مناقصه لتحديد من سينظم المعرض
    Bunu yapmadığımızda dahi bizimle aynı fikirde olmayan insanların neyi önemsediğini doğru olarak belirlemek zor olabilir. TED وحتى حين لا نفعل ذلك، فإنه من الصعب تحديد ما يعتز به الآخرين بشكل صحيح خاصة لأشخاص لا نتفق معهم.
    İki hikaye anlattım bugün, biri kendi değerimizi belirlemek diğeri değerimizi belirtmek hakkında, bunlar tam kazanç potansiyelimizi gerçekleştirmemiz için gereken iki element. TED اليوم حكيتُ قصتين، إحداهما عن تحديد قيمتنا والأخرى عن التعبير عن قيمتنا، وهذان هما العنصران لتحقيق كسب تام متوقع.
    O zaman yaptığımız şey, bu denenmemiş fikirlerin olduğu bir yeri belirlemek. TED لذا ما نجاول فعله هو محاولة تحديد مكان يحوي العديد من تلك الأفكار غير المستخدمة.
    Beni rahatsız eden tüm bu semptomlar arasından birini belirlemek zor. TED من الصعب تحديد أي مكون واحد بالتحديد من الأعراض العديدة التي أصابتني.
    İşimizin ilk kısmı da okula gitmeyen her bir kızı belirlemek. TED الجزء الأول الذي نقوم به هو تحديد كل فتاة لا تذهب إلى المدرسة.
    Yaptığı ise nesnenin fiziksel cisim alanındaki yerini belirlemek. TED ووظيفته هو تحديد مكان الشئ في جسم الفضاء المكاني
    Artık buralarda biraz sınır belirlemek doğru olur diye düşünüyorum. Open Subtitles حسناً، يبدو أنّ الوقت قد حان لتحديد بعض الحدود هنا.
    Cinsiyeti ve yaşını belirlemek için kafatasını yakından incelemem gerek. Open Subtitles أحتاج لإلقاء نظرة مُقربة على الجمجمة لتحديد جنس الضحيه وعُمرها
    Ve testler civardaki çiftliklere yayılıp yayılmadığını belirlemek için devam ediyor. Open Subtitles يتم إجراء اختبارات لتحديد ما إذا كان موجودا في المزارع القريبة
    Şu anda yapabileceğimiz tek şey en iyi seçeneği belirlemek. Open Subtitles كل ما يمكننا فعله الآن هو أنْ نحدد أفضل خياراتنا
    Sinyalinin tam yerini belirlemek için seni aradık ama hiç açmadın. Open Subtitles حاولنا الاتصال بك ثانيةً لنحدد مصدر إشارتك بالضبط لكنك لم تستجب
    Yabancı bir ajanın iş yerini belirlemek, yemek ile ilgilidir. Open Subtitles عندما تريد ان تحدد مقر جاسوس اجنبي كله متعلق بالطعام
    Mick, bu işin bittiğini söyledi. Artık fiyat belirlemek yok. Open Subtitles وميك قال ان الامر انتهى لا مزيد من تثبيت الاسعار
    Kardeşlerinle birlikte oluşturduğun güvenlik risklerini belirlemek için. Open Subtitles لتقييم المخاطر الأمنية التي تشكليها أنتِ وأخواتكِ
    Belki ne tür bir kullanıldığını belirlemek için Clark'a yardım edebilirim. Open Subtitles حسناً, لربما أستطيع مساعدتهِ ليحدد أي سلاح إستخدمهُ
    Bütün verileri hesaplamaya çalıştım, ama bir değişkeni belirlemek zordu. Open Subtitles حاولت حساب كل البيانات ولكن هناك متغير واحد كان من الصعب تحديده
    Benim işim kimin kime neyi ne zaman nasıl yaptığını belirlemek için olay yerindeki delilleri toplamak, incelemek ve bunlardan sonuç çıkarmaktır. Open Subtitles عملي هو تعريف وجمع وفحص الأدلة المحسوسة من موقع الجريمة لتقرير من فعل ماذا بمن وكيف فعلها
    CSIlar şu anda olası şüphelileri belirlemek için güvenlik kayıtlarını kontrol ediyorlar. Open Subtitles حالياً يتفقد محققي المعمل الجنائي اللقطات الأمنية في جهود للتعرف على مشتبه ممكن
    Hedeflerimi yeniden belirlemek ve kendimi dinlemem gerekiyordu. Open Subtitles إحتجتُ لتَقييم أهدافِي ثانية واتوصل بنفسِي الحقيقيِه.
    Kesin bir istihbarat olmadan gerekecek adam sayısını belirlemek zor efendim. Open Subtitles سيدي, من الصعب أن نحدّد عدد الرجال الذين نحتاجهم بدون معلومات عسكرية أكثر تحديداًً
    Göreviniz görüşmeyi görüntülemek müşterinin kimliğini belirlemek ve Jacqnaud'un istediği şeyi başarmasını engellemek. Open Subtitles هدفكم هو رصد اللقاء وتحديد هوية العميل والتاكد ما اذا كان عودة جاككنوود لن تحدث
    Bir dakika içinde ölüm şeklimi belirlemek için beyaz bantı getirecekler. Open Subtitles بعد لحظة سيحضرون الشريط الأبيض ويحددون مكان سقوطي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more