"belki sen" - Translation from Turkish to Arabic

    • ربما أنت
        
    • ربما يمكنك
        
    • ربما أنتِ
        
    • ربما عليك
        
    • ربّما أنت
        
    • لربّما أنت
        
    • ربما تستطيع
        
    • ربما كنت
        
    • ربما انت
        
    • ربما يجدر بك
        
    • ربما لم
        
    • ربما أنك
        
    • ربما يجب عليك
        
    • ربما يمكن
        
    • لربما أنت
        
    Belki sen beni birkaç günlüğüne hapse atarsan... İşler düzelene kadar... Open Subtitles ربما أنت يمكنك وضعي في السجن لبضعه أيام حتى أتدبر الأمور
    Sıkma canını, sorun yok. Belki sen de beni motive ediyorsun. Open Subtitles لا تقلق لا بأس ربما أنت ايضا مجرد وسيلة تحفيز لي
    Belki sen o kadar zamanı yaşayabilirsin, ama ben yapamam. Open Subtitles ربما يمكنك تحمل البحث كل هذا الوقت، لكن انا لا
    Öyle söyledi bana. Belki sen de gerçek annem değilsindir. Open Subtitles أخبرني بهذا للتو و ربما أنتِ لستي أمي الحقيقية أيضاً
    Belki sen biraz ara vermelisin tatlım. İşemen gerekmiyor mu? Open Subtitles ربما عليك التوقف قليلاً يا عزيزتي أتريدين استخدام الحمام؟
    Rocco'nun döneceğini hiç sanmıyorum günün birinde Belki sen dönebilirsin. Open Subtitles أشك فى أنه سيرى أرضنا ثانية ولكن ربما أنت , يوماً ما
    - Belki sen haklısın. - Bu iş tam sana göre. Open Subtitles ربما أنت على حق هذا العمل هو ما أنت مصنوع من أجله
    Belki sen de şuan için mükemmelsin ve bunu bozmak istemiyorsun. Open Subtitles ربما أنت مثالياً فى الوقت الحالى و ربما أنت لا تريد أن تدمر هذا
    Guy, Belki sen içecekler için babama yardım edersin. Open Subtitles غاي، ربما أنت يُمْكِنُ أَنْ ساعدْ أَبَّي بالمشروباتِ.
    Belki sen ve annem beni biraz daha dinleseydiniz ve kendinize dikkat etseydiniz... Open Subtitles ربما أنت وأمي استمعتما لي اكثر وراعيتما نفسيكما أكثر
    Birisi onlar için kapıları açmış olmalı. Belki sen açtın ama yerini bilmiyordun. Open Subtitles شخص ما فتح المدخل ربما أنت ِ لكن لا تعلمين أين إنفتحت
    Ben senin pisliğini temizlerken Belki sen de benimkini temizlersin. Open Subtitles و بينما أنا أنظف فوضتك, ربما يمكنك أن تنظفي فوضتي.
    Belki sen bana söyleyebilirsin ne yapmam gerektiğini. Open Subtitles ربما يمكنك أن تقول لي ما لا بد لي من الخلف.
    Belki sen ilginç bir şey bulduğunda canlı kalabilirsin. Open Subtitles ربما يمكنك إيجاد أمر يثير اهتمامك بينما أنت علي قيد الحياة
    Belki sen kaçıp saklanabilirsin, her zaman yaptığın gibi. Open Subtitles ربما أنتِ فقط تهربين وتُخفين نفسكِ عن الأنظار مثلما تفعلين دائماً
    Belki sen de ağız spreyi kullanmalısın sörfçü çocuk. Open Subtitles ربما عليك أن تجرب حبوب النعناع، يا فتى ركوب الأمواج
    Belki sen ve ben tartışma soruları için aldığımız notları karşılaştırabiliriz. Open Subtitles ربّما أنت وأنا يمكننا أن نقارن ملاحظاتنا على أسئله المناقشه
    Belki biri senin hakkında birşeyler biliyordur. Belki sen bir ayakçısındır. - Evet. Open Subtitles لربّما هناك شيء يجب عليك أن تعرف عنهٌ, لربّما أنت أستغلالي
    Belki sen biraz bilgi verebilirsin. Open Subtitles ربما تستطيع انت ان تعطينا ما نحتاج من معلومات
    Belki sen gelirsin görüşürüz ya da bir ara ben gelirim. Open Subtitles ربما كنت قد تأتي ومقابلتي، أو أتمكن من العودة هنا في وقت ما.
    Belki sen yenilmez olabilirsin ama ben değilim. Ben merdivenlerden gidiyorum! Open Subtitles ربما انت لا تقهر , لكنني اقهر واقهر توقف عن هذا
    Biz kiliseye gidiyoruz. Belki sen de oraya gitmelisin. Open Subtitles نحن في طريقنا الى الكنيسة, ربما يجدر بك الذهاب الى هناك
    Belki sen bakmıyordun. Bir çok şey olmuş olabilir. Open Subtitles ربما لم تكوني تنظري كان الكثير من الأمور تحدث.
    Belki sen iyi duymadın onun için bir daha soracağım. Open Subtitles ربما أنك لم تسمع ذلك الحق. لذلك أنا ستعمل أطلب منكم مرة أخرى.
    Tamam. Biraz ayrı zaman geçirmemiz lazım sanırım. Belki sen bir sürede orada kalmalısın. Open Subtitles لقد فكرت أننا احتجنا لوقتٍ مستقطع، لذا ربما يجب عليك الذهاب هناك لبُرهة
    Biraz heyecanlı. Belki sen biraz yardım edersin. Open Subtitles عصبية بعض الشيىء ربما يمكن ان تعطينا واحد اثنان ثلاثة للحظ
    Belki sen de öyle birisin. Open Subtitles لربما أنت واحد أيضا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more