"benim hatam değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس خطأي
        
    • ليس خطئي
        
    • ليست غلطتي
        
    • ليس ذنبي
        
    • ليس خطأى
        
    • ليست غلطتى
        
    • ليس خطائي
        
    • يكن خطأي
        
    • وليس خطأي
        
    • ليس بخطأي
        
    • ليس خطئى
        
    • ليس عيبي
        
    • لست المذنبة
        
    • تكن غلطتي
        
    İlk evlilik: Eşin gizli seks düşkünlüğü. benim hatam değil. Open Subtitles الزواج الأول , تبين أن زوجتي شاذة , ليس خطأي
    İnsanlara kendi hayatlarını kontrol edemeyeceklerni söyleyemezsin ki param yok, evim yok ve de bunların hiç biri benim hatam değil. Open Subtitles أنت لا تستطيع إخبار الناس بإنّهم ما عندهم سيطرة على حياتهم بأنّني ليس لي مال، لا بيت، وهو حتّى ليس خطأي.
    Hayır. Bu benim hatam değil. Duygularım varsa ne yapayım? Open Subtitles كلا ، ليس خطأي لو أني اصبح لدي تلك المشاعر
    Burasının sana göre bir yer olmadığını biliyorum ve bu benim hatam değil. Open Subtitles أعرف ان هذا المكان لم يكن المكان المناسب لك، ولكن ذلك ليس خطئي
    Bu benim hatam değil. Eğer onu bağlarsak belki sakinleşebilir! Open Subtitles انها ليست غلطتي انه ممكن ان يهدأ لو جعلناه منظماً
    - benim hatam değil! - Sana çadırı aracın tepesine bağla dedim! Open Subtitles ـ هذا ليس ذنبي ـ قلت لك ان تربط الخيم على السقف
    Erkek arkadaşının bir Rio sürtüğünü düzmesi benim hatam değil. Open Subtitles لا ليس خطأى ان صديقك يخونك مع تلك الفتاة البرازيلية
    -İyi de bu benim hatam değil. Kumsalda bana bağırma! Open Subtitles ان هذا ليس خطأي لا تصرخ فى وجهى على الشاطيء
    Mary Harrison'ın yemek tabağı kadar... bir IQ'ye sahip olması benim hatam değil. Harrison'ın sanatı tükettiğini ortaya çıkarmak istiyorum. Open Subtitles انه ليس خطأي هذه ماري هاريسن أنا كُنْتُ سَأَكتشفُ ذلك تَخلّصَ هاريسن مِنْ الفَنِّ.
    Dikkatli davranmamanız benim hatam değil. Open Subtitles ليس خطأي كنت الأخضر أيضا على الفور الذيل.
    Senin hakkında yanlış bir izlenime kapıldıysam, bu benim hatam değil. Open Subtitles إن كان لدى انطباع سيىء تجاهك فذاك ليس خطأي
    Dostum, çocuğun babasının sevkiyatı Çin'e saklaması benim hatam değil. Open Subtitles ليس خطأي أن والد الطفل أخفى الشحنة في الصين
    Kayığın batmasındaki ani ağırlık değişimi benim hatam değil. Open Subtitles ليس خطأي التغيير المفاجيء في توزيع الوزن أغرق القارب
    Hey, bak bu benim hatam değil. Saçını örmeyi bıraktı. Open Subtitles أسمعي , إنه ليس خطئي لقد قص تسريحة ذيل الحصان
    Bilirsin, sadece bil diye söylüyorum, bu tamamıyla benim hatam değil tamam mı? Open Subtitles وأنت تعلم، ولعلمك فقط إن هذا ليس خطئي بالكامل
    Herkesin pastadan kendine pay istemesi benim hatam değil. Open Subtitles لو أي أحد أراد كريمة على فطيرته هذا ليس خطئي
    benim hatam değil. Şu anda çok heyecanlı bir haldeyim. Open Subtitles إنها ليست غلطتي فأنا أشعر بحالة من الإثارة العالية الآن
    Bak, bu benim hatam değil doktor seyahat edemeyeceğimi söyledi, tamam mı? Open Subtitles أنها ليست غلطتي الطبيب قال أنني لن أتمكن من السفر , حسناً
    Bilip bilmemem benim hatam değil ve umarım o şey kaçıp gider. Open Subtitles ليس ذنبي أنني لا أعلم وأتمنى أن ينتهي هذا الأمر
    Eminim yapabilirsin. Okuyamaman benim hatam değil. Open Subtitles ، يمكنكِ بالتأكيد ليس ذنبي أنكِ لا يمكنكِ القراءه
    benim hatam değil! Bırakın beni! - Bayan... Open Subtitles كلا إنه ليس خطأى إتركنى , لايمكنكم القبض على
    Öncelikle bana bağırmayın, bu benim hatam değil. Open Subtitles أولاً و قبل كل شىء . لا تصيحون بوجهى , إنها ليست غلطتى
    Bu benim hatam değil, gerçekten. Yani bu kadar uzun yaşayacağımı kim bilebilirdi ki? Open Subtitles حسناً ، هذا ليس خطائي في الحقيقة ، أعني من كان يعلم بأنني سأحيا هذه الحياة الطويلة ؟
    - Marla ilk plan... - Teslim tarihi benim hatam değil. Open Subtitles لكن يا مارلا، ألا تظنين هذا الموعد النهائي لم يكن خطأي
    "Ama sonuçta Tanrı huzurunda benim hatam değil." Open Subtitles على الأقل , و في عيني من الله , وليس خطأي
    benim hatam değil, Harry Potter ipimi pazara çıkardı. Open Subtitles أنه ليس بخطأي لقد تم الكشف عنها في فلم هاري بوتر
    Dur, benim hatam değil. Kolu sana takıldı. Open Subtitles انتظر , انه ليس خطئى فالأكمام مقفلة
    [Anne babasının çocuğu umursamamaları benim hatam değil. ] Open Subtitles أنا لست من أقربائـه وهو ليس عيبي إذا أبويه لم يهتمّـوا بإبنهم
    benim hatam değil, siz yakalanmıştınız. Open Subtitles لم تكن غلطتي لقد قبض عليكم أنتما الأثنين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more