Bu durumda, tabii ki sen de benimle olmak... | Open Subtitles | أنا أشاركه الفطور دائما لذا، طبيعيا إذا تريدي أن تكوني معي كـ ـ ـ |
Yani, demek istediğim, sen benimle olmak istemiyorsun. | Open Subtitles | أعني انه مثل العنة أنكي لا تريدين ان تكوني معي. |
Ama o yine de benimle olmak istiyordu. Ve ben de onunla olmak istiyordum. | Open Subtitles | ولكنه رغب البقاء معي وانا رغبت البقاء معه |
benimle olmak yerine nefret ettiğin biriyle olmayı tercih ediyorsun anlamına geliyor. | Open Subtitles | إنه فقط يعني أنك تفضل أن تكون مع شخص ما تكره , بدلاً من أن تكون معي ؟ |
Artık benimle olmak isteyen bir erkekle olmak istediğimi biliyorum | Open Subtitles | الآن وأنا أعلم أنني أريد أن تكون مع رجل الذي يريد أن يكون معي. |
benimle olmak yerine, onunla olmayı seçtin. | Open Subtitles | فضلت التواجد معها، على التواجد معي. |
Bu büyük oyunu benimle oynamak ve benimle olmak içindi . | Open Subtitles | لقد قمت بعمل كل تلك المحاولات لتكون معي والآن |
benimle olmak istiyorsan beni seviyorsan bunu yapmalısın. | Open Subtitles | لو أنتى تريدي أن تكوني معي لو أنتي بتحبيني سوف تفعلي هذا |
benimle olmak istiyor musun,yani... resmen kız arkadaşım? | Open Subtitles | هل تريدين أن تكوني معي, ك صديقة بشكل رسمي؟ |
Madem benimle olmak istemiyorsun neden benimle birliktesin? | Open Subtitles | إن كنتِ لا تريدين أن تكوني معي فلمَ أنتِ معي؟ |
benimle olmak istediğini bilmem gerek. Şimdi bir içki lazım. | Open Subtitles | ليس فقط أخذ الأمور يومًا بيوم. وأريد معرفة أنكِ تريدين أن تكوني معي. الآن أحتاج مشروبًا. |
- Çünkü, benimle olmak istiyorsun ve benim de aynı şeyi istediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | ،لأنك تريدين أن تكوني معي وتعلمين أني أريد الشيء ذاته |
Eğer gerçekten benimle olmak istiyorsa, tek yapması gereken sınıfı bırakmak. | Open Subtitles | لو أراد فعلاً البقاء معي كل ما عليه فعله التخلي عن الفصل |
benimle olmak istediğini söylüyorsun ama boşanmak istemiyorsun. | Open Subtitles | لقد قلت أنّك تريد البقاء معي ولكنّك لاتوّد الطلاق منها |
Ve senin de bir parçanın benimle olmak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن جزء منكِ لا يزال يريد البقاء معي |
Bir, ben evliliğe inanmıyorum iki, benimle olmak istemiyorsun. | Open Subtitles | أولاً, أنالا أؤمنبالزواج، ثانية ، أنت لا تريد أن تكون معي. |
olmak istediğim kız gerçekten benimle olmak isteyen, bana yalan söylememeli yada mesajla ilişkisini bitirmemeli. | Open Subtitles | أريد أن أكون مع فتاة تريد حقاً أن تكون معي وليس شخص يكذب علي أو ينفصل عني برسالة نصية |
Gördüklerinden sonra, sana yaşattıklarımdan sonra benimle olmak istemezsen anlayışla karşılarım. | Open Subtitles | بعد ما رأيته ما جعلتك تمرين به استطيع ان اتفهم ان كنت لا تريدين ان تكون معي |
Gerçekten benimle olmak isteyen birini buldum, bana güvenen. | Open Subtitles | لقد وجدت شخص من يريد حقاً أن يكون معي و يثق بي |
Dumbledore buraya geliyor, biliyor musunuz? benimle olmak istediğni söyledi... | Open Subtitles | إنه قادم كما تعلم ،دمبليدور يقول أنه يريد أن يكون معي متى سوف |
Beni anlayan biriyle birlikteyim, onca şeye rağmen hâlâ benimle olmak isteyen biriyle ve ben de onunla olmak istiyorum ama her şeyi mahvettim. | Open Subtitles | وبشكل من الاشكال يريد ان يكون معي , واريده |
benimle olmak o kadar da kötü değildir. Sorun değil. | Open Subtitles | التواجد معي ليس بهذا السوء، إتفقنا؟ |
Bu kar fırtınasında bütün yolu benimle olmak için yürüdün ... öyle değil mi Michael? | Open Subtitles | لقد قدمت إلى هنا وقدمت خلال عاصفه ثلجيه لتكون معي فقط... اليس كذلك يامايكل |
benimle olmak için Smallville'e taşındı, Clark. | Open Subtitles | إنتقل إلى سمولفيل ليكون معي كلارك |
Bu gece benimle olmak için planlarını iptal ettin. | Open Subtitles | أعلم أنّكِ تخلّيتي عن مشاريعك الليلة لتكوني معي. |
Yani benimle olmak için oradaki hayatından vazgeçtin. | Open Subtitles | اذن , هل تركتى حياتك فقط لكى تكونى معى ؟ |