"benzer bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • مماثل
        
    • مماثلة
        
    • نفس
        
    • يشبه
        
    • مشابهة
        
    • من نوع
        
    • شيء مشابه
        
    • كهذا
        
    • شيئاً مثل
        
    • شبيه
        
    • على هيئة
        
    • شبيهاً
        
    • تشبه
        
    • مشابهه
        
    • وضع مشابه
        
    Civar otobüs seferlerinden birinin şoförü benzer bir eşkal hatırlıyor. Open Subtitles السائق من أحد طرق الحافلات المحليّة يتذكّر وصف رجل مماثل
    Müvekkilimle olan ilişkinden önce bu adamla benzer bir ilişkin vardı. Open Subtitles قبل أن تقومي بالعلاقة مع موكلي كان لديك علاقة مماثلة معه
    B. W. yönetim kurulunda görev aldığımda Kumarın'a benzer bir tat verecek başka bir maddeye geçmeye çalışmışlar ve başarısız olmuşlardı. Open Subtitles تعطي نفس الطعم وفشلوا أردت إخراجها فورا وقيل لي أن هذا سوف يؤثر على المبيعات ويجب علي أن أهتم بشؤوني فقط
    Delici-emici ağız parçası gaga denilen, uzun, tüpe benzer bir yapıdan oluşur. TED الجزء الفموي الثاقب الماص يتكون من تركيب طويل يشبه الأنبوب يسمى المنقار.
    Ondan üç yıl sonra benzer bir kaza daha olmuş. Open Subtitles قضية أخرى ذات ظروف مشابهة حدثت ثلاث سنوات بعد ذلك.
    Problem buna benzer bir şeydir ve bu nedenle böyle bir problem için iyi olacak belli bir düşünme yolu veya yolları vardır. TED هذه هي مشكلة من نوع كذا وكذا، وبالتالي هناك طريقة معينة أو طرق للتفكير بأنها جيدة لتلك المشكلة.
    Ortalama 1 milyon görüntülenme sayısına ulaştı binlerce yorum ve paylaşım yapıldı ve ben kendimi çok benzer bir şahitliğin içinde buldum. TED أكثر من مليون مشاهدة، وألف تعليق ومشاركة، ووجدت نفسي شاهدة على شيء مشابه جدًا.
    O zaman macera duygumuzu yeniden keşfetmek için şuna benzer bir şeye ne dersiniz? TED ماذا عن شئ كهذا لإعادة أكتشاف روح المغامرة فينا؟
    Babamın öldürülmesine benzer bir oyun oynatacağım bu oyunculara amcamın önünde. Open Subtitles سأجعل هؤلاء المُمثلين يُؤدّون شيئاً مثل قتل أبي قبل قتل عمّي.
    Bunun geleceğini biliyordum. Bunun ya da benzer bir şeyin. Open Subtitles كنت أعرف أن هذا قادم هذا أو شيء شبيه لهذا
    Nijerya'da da benzer bir durum: %16 dan %8 e inen tek haneli bir enflasyon oranı. TED نيجيريا، وضع مماثل: من 16 بالمائة إلى 8 بالمائة.
    Daha önce kullandığım işaretçiye benzer bir şekilde bunu sistemde bir girdi olarak kullanabiliriz. TED مماثل للمؤشر الذي استعملته سابقا، يمكننا استخدام هذا كمدخلات للنظام.
    İkili kodda da sayılara mı yoksa bir metne mi bakıyor olduğunuzu anlamak için benzer bir bağlam gereklidir. TED وأنت بحاجة إلى سياق مماثل لمعرفة ما إذا كنت تنظر إلى أرقام ثنائية أو نص ثنائي.
    Benim de buna benzer bir anım var. Benimkinde ben iri yarı mağaza müdürüyle büyükçe bir hamburgeri yiyordum. Open Subtitles اجل لدي تجربة مماثلة قصتي تنتهي بتقاسم كيس كبير مليء ببرغر مطعم القلعة البيضاء مع مدير معدات متحرشا بي
    benzer bir starteji ulusal ya da küresel toplumda işe yarar mı? Open Subtitles هل يمكن أن تعمل استراتيجية مماثلة لعملنا الوطني أَو مجتمع عالمي حتى؟
    Arterlerindeki şu minyatür mekanizmana şimdi şimdi eklediğim şuna benzer bir yay Open Subtitles وقد أعطتني فكرة من أجل الكامرا إذا وضعت نفس القطع على البكرات..
    Korkunç bir yaratık, fetüse benzer bir varlık gelişmiş bazı formlar... Open Subtitles كائنات مرعبة جنين صغير يشبه مخلوقاً ما ثم كائنات أكثر اكتمالاً
    Bu da bilgisayara, bizimle benzer bir görüş özelliği kazandırıyor. Open Subtitles بطريقة تسمح للحاسب الآلي أن يراها بطريقة مشابهة لما نفعله
    Seni uyarmalıyım az sonra geçide benzer bir şeyden geçeceğiz. Open Subtitles علىّ أن أحذرك سوف نمر من خلال مدخل من نوع ما
    Olay yerinde buna benzer bir şey bulmaya çalışayım. Open Subtitles حسناً,سأعود لمسرح الجريمة وأحاول إيجاد شيء مشابه لهذا
    Buna benzer bir gezegen gün boyu buna benzer yörüngeler çizer. TED إن كوكبًا كهذا سيتّخذ مداراتٍ مثل تلك طيلة عمره.
    Yanlış olabilir ama John orduda veya buna benzer bir yerde çalıştı mı? Open Subtitles قد أخمن، لكن هل بقى فترة فى الجيش أو شيئاً مثل ذلك؟
    Çoktan bir protein yemeği yapmış durumdayız, o zaman soya fasulyesi yemeğine hatta iri mısır veya da buğday ununa benzer bir şey hayal edebiliriz. TED لقد أنتجنا بالفعل وجبة من البروتين، لذا يمكنك أن تتخيل شيء شبيه بوجبة فول الصويا، أو وجبة الذرة أو طحين القمح.
    Yakından bakarsak ekrandakine benzer bir şeyler olacaktır. TED إذا أمكنك التكبيير، فقد يبدو الأمر على هيئة شبيهة بما ترونه في الشاشة.
    Daha önce hiç buna benzer bir şey görmedik, en azından insanda. Open Subtitles لم نر شبيهاً لها من قبل ليس في كائن بشري
    Bir programlama diline benzer bir şekilde sözdizimi kuralları çerçevesinde açıklamaya çalışalım. TED في الواقع، نستطيع أن نعبر عنها بطريقة أكثر رسمية عبر الترميز المستعار، أي برمجة بجمل تعبيرية تشبه لغة برمجية.
    Doğalgaz da benzer bir konu. Doğalgaz da biyolojik bir ürün. Ve doğalgazı düşündüğünüzde, şey, gazı biliyorsunuz. İşte kömürü çıkarmanın farklı bir yolu. TED ومعضلة الغاز مشابهه لذلك. الغاز هو ايضا منتج طاقة حيوية. وحين تفكرون في الغاز، حسنا، أنتم مطلعون على الغاز. وهنا طريقة مختلفة لاستخراج الفحم.
    Ben de uzun zamandır benzer bir durumdaydım. Open Subtitles لقد كنت في وضع مشابه لمدة طويلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more