"besliyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تطعم
        
    • يطعم
        
    • تطعمك
        
    • أطعم
        
    • يكنّ
        
    • يُطعم
        
    • يغذّي
        
    • تُطعم
        
    • تغذيك
        
    • تطعمه
        
    • تطعمهم
        
    • يغذي
        
    • يتغذون
        
    • يطعمها
        
    • تغذي
        
    Sanırım fahişe, sırf beni delirtmek için ufaklığı Hint yiyecekleriyle besliyor. Open Subtitles أتعلم؟ ، أعتقد أن هذه العاهرة تطعم هذا الشئ طعام هندى لكى تضايقنى
    Bir çok tavuk, yaban domuzu ve büyükbaşı besliyor ve benzinlerimize koymak için federal yasalara uygun bir şekilde ethanol üretiyor. TED ولكن يطعم عدد كبير من الدجاج والماشية وينتج الإيثانول الذي يستخدم في البنزين وهذا يعتبر جائز بحسب القانون الفيدرالي
    Annem seni besliyor mu Bir bebek kuşu gibi Ben burada değilken Open Subtitles ‫ - نعم ‫هل تطعمك أمي كصغير عصفور ‫حين لا أكون هنا؟
    Chandu'nun amcası Chandni Chowk'da ay ışığında Chandu'nun teyzesini besliyor gümüş kaşıkla... hızlı söyle . Open Subtitles عمي جاندو أطعم عمتي جاندي في ضوء القمر في ساحة جاندي بملعقة فضّية، بعض الجانتي .قل ذلك بسرعة
    Peki bu canavar da sana karşı karmaşık duygular besliyor mu? Open Subtitles وهل يكنّ هذا الوحش مشاعر معقّدة نحوك؟
    Bir çeşit marka sadece seçtiği partnerini besliyor, diğeri ikisini de. TED أحدى المقتنيات يُطعم بعا فقط الشريك الذي يختاره، والآخر يطعمهما كليهما.
    Görünüşe göre kendisini acil durum ışıklandırmasından aldığı elektrikle besliyor. Open Subtitles يبدو أنه يغذّي نفسه من الطاقة الكهربائيه من لمبة الطوارئ
    Bakın hele, anne serçe yavrularını nasılda besliyor. Open Subtitles اوه، انظروا العصفورة الام تطعم فراخها
    Madem sen beslemiyorsun, o halde kim besliyor? Open Subtitles اذن... اذا لم تكن تطعم اسماكك من يقوم بذلك؟
    Sen bu çocukları besliyor musun? Open Subtitles هل تطعم أولادك؟ لقد أصبحوا ضعفاء
    Ve yeniden Brook Park yemek fişi veya parmak izi olmaksızın yüzlerce insanı besliyor. TED حقيقة. ومرة أخرى، متنزه بروك يطعم المئات من الناس بدون طبعة طعام أو بصمة اصبع.
    Führer köpeğini besliyor. Birazdan sizinle görüşecek. Open Subtitles الفوهرر يطعم كلبه سيراكن خلال فترة قصيرة
    Annen seni neyle besliyor? Open Subtitles ماذا تطعمك والدتك؟
    Chandu'nun amcası Chandni Chowk'da ay ışığında Chandu'nun halasını besliyor. Open Subtitles عمي جاندو أطعم عمتي جاندي في ضوء القمر في ساحة جاندني.
    Bil bakalım küçük Amanda Clarke'a kim hâlâ aşk besliyor. Open Subtitles احزري من لا يزال يكنّ حباً من جانب واحد لـ(أماندا كلارك).
    Büyüyen aileyi, hem anne hem baba durmaksızın besliyor. Open Subtitles يُطعم كلا الأبوين عائلتهم المتنامية بإستمرار
    Führer köpeğini besliyor. Birazdan sizinle görüşecek. Open Subtitles الفوهرر يغذّي كلبه سيراكن خلال فترة قصيرة
    Güvercinleri falan besliyor olmalı değil miydin? Open Subtitles ألا ينبغي أن تكون تُطعم الحمامات أو ما شابه؟
    ..ve güzel, çıplak bir Puerto Rico'lu kız sizi üzümle besliyor! Open Subtitles ويكون جميلا أن تكون مع فتاة خليعة من بورتريكو , تغذيك عنبا
    Bir restauranta gidiyoruz ve annem onu besliyor fakat adamın beslenmeye ihtiyacı vardı, gerçekten. Open Subtitles نحن مثل في مطعم، وهي مثل تطعمه لكن يبدو انه يحتاج ذلك ...انه فقط مثل
    Şuradaki makineden aldığın küçük toplarla onları besliyor olmalıydın. Open Subtitles المفترض أن تطعمهم من تلك الماكينة
    Şimdiki İngilizler bu ateşli Fransız aklını besliyor. Open Subtitles طقسنا الإنجليزي يغذي تخيلاتها الفرنسية المفرطة.
    Çünkü görüş sınırlarımızın dışında bizi onlar besliyor. Open Subtitles لأنه .. خارج حدود أبصارنا هم يتغذون علينا
    Babam, ben yokken onları besliyor. Keşke onları annemin evine götürebilsem. Open Subtitles أبي يطعمها عند غيابي أتمنى لو كان بوسعي أخذها لمنزل أمي
    Ayrıca, önemli planlarımızı gerçekleştirmeye hayatlarımızı adamamızı sağlayacak tutkularımızı da besliyor. TED ويمكنها أيضًا أن تغذي الشغف، الشغف الذي يمكن أن يقودنا إلى تكريس حياتنا لتحقيق مشاريع هامة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more