"betonu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الخرسانة
        
    • الإسمنت
        
    • تبدؤون
        
    • الأسمنت
        
    • خرسانة
        
    Hayır, giremezsin. Betonu delsen bile, çelik var. Open Subtitles كلا, لن تفعلا حتي إن عبرتما الخرسانة هناك الفولاذ
    Karbüratörü şuradan çıkarıp şuraya takarım. Betonu temizlerim. Open Subtitles أنا سآخذ السيارة من هناك أعده على، يزيل الخرسانة من هناك
    Yarım ton Betonu kâğıt gibi kaldırdın. Open Subtitles رفعت نصف طن من الخرسانة كما لو كانت ريشة
    Otopsiden önce elle Betonu kazımam gerekecek, ama açıkca görülüyor ki vurularak öldürülmüş. Open Subtitles يجب أن أنحت الإسمنت باليد قبل أن أتمكن من تشريح الجثة، ولكن من الواضح تماماً أنّها أرديت حتى الموت.
    Eğer binamın temelinin Betonu doğru olmazsa bir santim bile kayarsa, çatlaklar oluşur. Open Subtitles و إن كان الإسمنت في أساس مبناي غير جيد, إن قلّ بنصف إنش, فستظهر الشقوق.
    Çocuklar, Betonu ilk önce güney köşesini dökün. Open Subtitles لماذا لا تبدؤون بالناحية الجنوبية أولاً ؟
    onları kesmeye başladık ve sonra çatının üzerine yerleştirdik ve Betonu döktük ve sonucu görüyorsunuz. TED بدأنا في قطعها ثم وضعناها على أعلى السطح قبل أن نصب الأسمنت وستحصل على هذه النتيجة
    O mavi gözleriyle büyük olasılıkla Betonu bile eritebilir. Open Subtitles من المحتمل انها تستطيع أن تذوب خرسانة بتلك العيون الزرقاء
    Senin o matkabı alıp, bu Betonu kırmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تمسك أله الحفر هذه و تفتت هذه الخرسانة
    Tepesine Betonu boşaltırlarken, elinde bir şey tutuyormuş, ve bir çeşit fosile dönüşmüş. Open Subtitles لقد كان يمسك بشيء ما ثم عندما قاموا بصب الخرسانة فوقة صنع ذلك ما يشبه أحفورة متحجرة
    Bu, Betonu parçalamadan neyle uğraştığımızı net olarak anlamamızı sağlayabilir. Open Subtitles وينبغي أن تعطينا صورة واضحة لما نتعامل معه دون تدمير الخرسانة
    Betonu delip geçemez, işçiler o deliği kendileri açmışlardı. Open Subtitles إنه لا يستطيع الحفر خلال الخرسانة لقد قاموا العاملون بالحفر بأنفسهم
    Betonu delmesi için Volm teknolojisiyle donatılmış bir silah kullanmak zorundaydı. Open Subtitles وكان يستعمل سلاحاً معدلاً "من قبل "الفولم ليطلق النار عبر الخرسانة
    Yedi kat zırhlı Betonu delmenin bir garantisi yok. Open Subtitles ولكن لا وجود لضمانات أنك ستتمكن من إختراق سبع طوابق من الخرسانة المسلحة
    İki dinamit düzeni daha kurmalıyız, biri kayayı patlatıp bodrumun temeline ulaşmak, diğeri Betonu patlatmak için. Open Subtitles والذي يجب علي فعله هو وضع قنبلتان أحدهما لتفجير الصخور حتى نصل خرسانة القبو والآخرى لتفجير الخرسانة
    Rahatlıkla Betonu boş verebilirdim ama vermedim. Open Subtitles أتعـلم، يمكنني ترك هـذا الإسمنت أن يذهب للجحيم كـن لم أفعل
    Sizi altından kaldırmak için Betonu kaldırdığımızda bir süre çok acı çekeceksiniz. Open Subtitles عندما تبدأ عملية الإنقاذ ويرفعوا الإسمنت ستكون مؤلمة للغاية بتلك اللحظة
    Önce yüzünün etrafındaki Betonu taradım. Open Subtitles لقد فحصت قطع الإسمنت المسلّح التي كانت تحيط بوجهه...
    Çocuklar, Betonu ilk önce güney köşesini dökün. Open Subtitles لماذا لا تبدؤون بالناحية الجنوبية أولاً ؟
    Ya Betonu varilleri bıraktığı yerlerde hazırlıyorsa? Open Subtitles ماذا لو كان يخلط الأسمنت في مواقع التفريغ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more