Kızı hakkında her şeyi bildiğimi ve ağzını kapalı tutması gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | وأنا أخبرتها ، بما أعرفه عن ابنتها وهي لا تستطيع ان تصمت |
Önce bildiğimizi sandığımız şeyle başlayalım, bildiğimi sandığımdan. | TED | لكن لنبدأ بما نعتقد أننا نعرفه وما اعتقدت أنني أعرفه. |
Zihin okuma yalan söylerken önemlidir çünkü yalan söylemenin temeli benim ne bildiğimi sizin bilmediğinizi bilmemdir. | TED | قراءة أفكار الآخرين هي مهمة من أجل قول الكذب لأن أساس الكذب هو ما أعرفه أنا لا تعرفون ما أعرفه أنا. |
Eve dönüyoruz. Dina, ya sana babamı kimin incittiğini bildiğimi söylesem? | Open Subtitles | دينا وماذا لو قلت لك أعتقد أنني أعرف من آذى أبّاكي؟ |
Bunu bana da söylediğini yani benim de bildiğimi sanıyor. | Open Subtitles | ويظن بأن اباك اخبرني لذا فلابد من انني اعرفه كذلك |
Ve bildiğim kadarıyla, Will ne biliyorsa benim de bildiğimi sanıyorlar... | Open Subtitles | و على حد علمي , يعتقدون أني أعرف ما يعرفه ويل |
Gördünüz mü? Ben bildiğimi söylesem bile siz söylemeyeceksiniz. | Open Subtitles | أترى, علىّ ان اخبرك ما أعلمه انا, ولكنك لن تخبرنى بما تعلمه |
Birkaç yıl önce, yoksullukla ilgili bildiğimi düşündüğüm her şeyin yanlış olduğunu fark ettim. | TED | لكن اكتشفت منذ عدّة سنوات أنّ كل ما ظننت أني أعرفه عن الفقر كان خطأ. |
O zamanlar, o anın hayatımın akışını değiştireceğini, yetişkin olmak, kadın olmak ve gerçekten mutlu olmak hakkında bildiğimi sandığım her şeyi değiştireceğini bilmiyordum. | TED | لم أعي ذلك حينها، لكن تلك اللحظة ستغير مجرى حياتي وستستمر في تغيير كل شيء حسبت أنني أعرفه حول كوني بالغة، امرأة وحقاً سعيدة. |
- Seni geri zekalı. - Hayır, bildiğimi söyleyemem. | Open Subtitles | ـ أيها الأبلة ـ كلا، لا يُمكنني القول إنني أعرفه |
- Bana ne bildiğimi söyle. | Open Subtitles | أخبرنى أنت عن ما أعرفه نحن نبحث عن أى أفراد |
Ne bildiğimi biliyorum. Beni öbür köyde bırakın. | Open Subtitles | أنني أعرف ما أعرفه أتركني في القرية القادمة |
Görelilik hakkında bildiğimi düşündüğüm herşeye göre, bu imkansız. | Open Subtitles | بناءا على كل ما أعرفه بشأنها هذا ليس ممكناً |
Ne bildiğimi söylerim. Ne yapacağımı söylemem. | Open Subtitles | أقول لك ما أعرفه ولا أقول لك ما تفعلينه به. |
Ama nasıl olacağını bildiğimi sanıyorum çünkü IRS tarafından bu bilgiye ulaştım. | Open Subtitles | أنا لا اعرف كيف أعرف هذا ولكني اعتقد اني أعرفه بسبب |
Neyin ne olduğunu bildiğimi düşündüğüm her defa hiçbir şey bilmediğimi görüyorum. | Open Subtitles | كل مرة أعتقد أنني أعرف فيها فيتضح أنني لا أعرف أي شئ |
Her şeyi bildiğimi iddia etmiyorum ama çok şey bildiğim doğru. | Open Subtitles | أنا لا أقول أنني أعرف كل شيء لكنني أعرف قليلاً جدًا. |
Benim ne bildiğimi öğrenebilmesi için bana bildiklerini söylemesi gerekecek. | Open Subtitles | لكى يستطيع ان يكتشف ما اعرفه, فسيجب عليه ان يخبرنى بما يعرفه هو |
Peder her şeyi bildiğimi söylemiyorum ama kral bana güvenmeye devam etmek zorunda. | Open Subtitles | أبتاه.. لا أقول أني أعرف كل شيء، ولكن يجب أن يثق بي الملك |
Nasıl biri olduğumu, ne bildiğimi ne yaptığımı. | Open Subtitles | حول من أنا و ما الذي أصبحت عليه و ما الذي أعلمه و ما الذي فعلته |
Sen sevmezsin. Beni yakalamadan önce, hakkında birçok şey bildiğimi unutma. | Open Subtitles | لا تنسى بأني عرفتُ ما يكفي عنك قبل قبضك علي |
Ev babası olmakla ilgili her şeyi bildiğimi sanıyordum aslında, hiçbir şey bilmiyormuşum. | TED | كنت أحسب أنني أعلم كل شيء حول كونك والدًا مقيم في البيت، في الواقع، لم أكن أعلم أي شيء. |
Ama yine de, benim bildiğimi bilselerdi, bu konuda sebebinin olmasını. | Open Subtitles | ولكن، للمرة الثانية، لو عرفوا ما أعرف عن امتلاكك دافعا لهذا. |
Ama şimdi, bildiğim şeyi nasıl bildiğimi sorgulamaya başladım. | TED | لكنني الآن بدأت أتساءل كيف عرفت ما عرفته. |
Benim bunu bildiğimi mi iddia ediyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تحاول قوله؟ بأني أعلم بهذا الأمر؟ |
15 yaşımdayken herşeyi bildiğimi sanardım, ve yollar benim için herşeydi '73 yılı yazıydı, kuzenim Yoni ve benim tek konuştuğumuz şey Mustanglerdi | Open Subtitles | في ال15, كنت أعتقد بأنني أعرف كل شيء و أكبر شيء يحدث هو الأمر الكبير حيال الطريق السريع لقد كان صيف عام 1973 |
Yani, her gün işe gittiğimde ne yaptığımı bildiğimi düşünebilirsiniz. | TED | لذا قد تعتقد أني أعلم ما أقوم به كل يوم عندما أذهب للعمل. |
Sen ve Henry, böyle konularda birşeyler bildiğimi neden anlamıyorsunuz. | Open Subtitles | لا تعتقدون أنّي أعرف شيئاً عندما تتعلّق بهذه الأشياء |
Yalnızca, benim bildiğimi, başkalarının da öğrenmesinin çok talihsiz olacağını söylüyorum. | Open Subtitles | إنني أقول بكلّ بساطة أنه .. سيكون من سوء الحظ العاثر لو عرف أحد ما أعرفه أنا |
Ne nereye gittiğimi bildiğimi söyleyebilirim ne de günahlarımın arınabileceğini. | Open Subtitles | لا أستطيع القول أنى أعرف ألى أين انا ذاهب. ولا سواء أعمالُي السيئةُ يُمْكِنُ أَنْ تنقّي. |