bildiğimiz bütün galaksilerin merkezinde devasa bir kara delik bulunur. | TED | في مركز كل مجرة نعلم عنها يوجد ثقب أسود عملاق. |
bildiğimiz kadarıyla hiçbir şey. Öğrenmeye çalıştığımız şey, ona ne yapıldığı. | Open Subtitles | لا شيء نعرفه نحن نحاول ان نعلم ما الذي عمل له |
Gördüğünüz gökyüzünü, var olduğunu bildiğimiz her diğer canlı ile paylaşıyoruz. | TED | والسماء التي نراها نشاركها مع كل الأحياء الأخرى التي نعرف بوجودها. |
bildiğimiz şey şu ki depresyon tedavi edilebilir ve intihar önlenebilir. | TED | لكن هناك شيء واحد نعرفه أنه يمكننا معالجة الاكتئاب وتجنب الانتحار. |
Ama ormanlar çözümün büyük bir parçası da olabilirler. Çünkü karbonu indirip, yakalamanın ve depolamanın bildiğimiz en iyi yolu bu. | TED | بالمقابل, الغابات من الممكن ان تكون جزء كبير من الحل ايضا التي تمثل افضل طريقة نعرفها لسحب, وحفظ وتخزين غاز الكربون. |
örneklerin ne kadar önemli olduğunu bildiğimiz için örnek toplamaya başladık ve | TED | في الحصول على عينات نسيجية للجينات لاننا علمنا انها اشياء ذات قيمة |
Dr. Jackson'ın ve Binbaşı Carter'ın bulunduğunu bildiğimiz son yer burası. | Open Subtitles | هذا المبنى آخر موقع نعلمه تواجد فيه دانيال جاكسون والرائد كارتر |
Dikkat, Hazzard'ın güzel insanları. bildiğimiz gibi hayat bitmek üzere. | Open Subtitles | الرجاء الانتباه يا سكان هازارد الحياة كما نعلم ستعود للنهاية |
Cylonların ikmal hattı olarak kullandıklarını bildiğimiz bir bölgeye sıçrarız. | Open Subtitles | نقوم بالعُبور إلى منطقة نعلم أن السيلوتز يستخدمونها كخط إمداد |
bildiğimiz şey, bu dünya ile Yeraltı Dünyası arasındaki yarığı kapatmamız gerektiği. | Open Subtitles | نحن نعلم أن علينا أن نسد الصدع بين عالمنا و العالم السفلى. |
Tüm bildiğimiz, Denver'daki bir acenta tarafından kiralanmış araba teslimat sürücüsü olduğu. | Open Subtitles | كل نحن نعرف بأنه مستخدم ك سائق تسليم سيارة بوكالة في دينفير. |
Ama öte yandan, bildiğimiz üzere, vücut dili yalan söylemez. | Open Subtitles | ولكن من ناحية ثانية الجسد لا يكذب كما نحن نعرف |
Peki, en az bir defa kullanıldığını bildiğimiz kelime nedir? -"Öl". | Open Subtitles | وما هي الكلمة الوحيدة التي نعرف بأنه سيستعملها، على الأقل مرة؟ |
Dünya'da, sıfırdan bir yaşam formu yaratmayı denemek için harika deneyler yapılıyor. bildiğimiz DNA formlarından çok farklı olabilecek türden bir yaşam. | TED | يجري القيام بها في محاولة لخلق الحياة من نقطة الصفر، قد تكون مختلفة جداً عن أشكال الحياة ذات الحمض النووي الذي نعرفه. |
Birçok insan 3B baskının bildiğimiz şekliyle üretimin sonunu getireceğini düşünüyor. | TED | يعتقد الكثير أن الطباعة الثلاثية الأبعاد ستكون نهاية التصنيع كما نعرفه. |
Şuan bildiğimiz şey,hayat bazı sihirli maddelerde ya da kıvılcımın içinde değil, devam eden biyolojik bir sürecin içerisinde tutuluyor. | TED | ما نعرفه الآن أن الحياة ليست محتواة في بعض المواد السحرية أو في شرارة، لكن ضمن العمليات البيولوجية الجارية بنفسها. |
...ama ailemiz tekrar bir arada ve bence bildiğimiz en güzel şeklide kutlamalıyız. | Open Subtitles | لكن عائلتنا عادت لوضعها السعيد وأظن أن علينا أن نحتفل بأفضل طريقة نعرفها |
Dünya üzerinde bildiğimiz tüm yaşam sonsuza dek yok olurdu. | Open Subtitles | ستكون نهاية حياة كافة الأحياء التي نعرفها على الأرض للأبد |
Tehlikeli bir hasta, şiddet eğilimli. Bizim bildiğimiz yedi kişiyi öldürdü. | Open Subtitles | إنها مريضة خطيرةٌ وعنيفة لقد قتلت سبعة أشخاص على حد علمنا |
Şu anda bildiğimiz şey şu ki, sizin geminizin koruması olmadan hiçbir şansları olmayan 50.000 sivil kazazede mevcut. | Open Subtitles | ما نعلمه في هذه اللحظة أنه يوجد 50 ألف لاجئ مدني بالخارج ليس لديهم أي فرصة بدون حماية سفينتك |
Onun hakkında bildiğimiz her şey, bu olayların tek kişilik olmadığını gösteriyor. | Open Subtitles | من كل شيئ عرفناه عنه فهو ليس الرجل الذي يدير عملية بمفرده |
# Bir zamanlar bildiğimiz aşklardan ne kaldı geriye # | Open Subtitles | * ما الذي بقي من المحبين الذين كنا نعرفهم * |
Bir "hamam-fare" hakkında bildiğimiz şeyler kadar, bilmediklerimiz de var. | Open Subtitles | و مهما عرفنا عن الصرفأر يبقى هنالك المزيد لا نعرفه |
Tüm bildiğimiz korkunç bir salgının Londra'yı silip süpürdüğü. | Open Subtitles | كُلّ نَعْرفُ بالتأكيد بأن طاعون فظيع يَكْتسُح لندن. |
Evet, özellikle Triad'ın bütün o saldırıların arkasında olduğunu bildiğimiz için. | Open Subtitles | أجل، خاصةً بعد معرفتنا أنَّ شيطان المثلثات، وراء كل هذه الإعتداءات |
Tek bildiğimiz az tanınan bir yönetmen olan Viktor Tarinsky tarafından keşfedildi. | Open Subtitles | كل ما نعلمة انه تم اكتشافها بواسطة المخرج المعروف قليلا فيكتور ترانسكي |
Onun hakkında bildiğimiz tek şey, çok tehlikeli ve paranoyak olduğuydu. | Open Subtitles | كل ما كنا نعرفة عنه أنه خطير للغاية و مذعور للغاية. |
Hatta beyin hakkında çok az sey bildiğimiz bu günlerde bile. | Open Subtitles | حتى في وقتنا هذا، لازالت معلوماتنا عن المخ البشري ضئيلة للغاية. |
tüm bildiğimiz siyah arabalı biri bana çarptı ve kaçtı. | Open Subtitles | الأحمق الذي صدمهُ وهرب كل ما نعرفهُ هو أنه كان شخصاً ما في سيارة سوداء |