"bilmiyorsun" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا تعرف
        
    • تعلم
        
    • تعرفين
        
    • فكرة
        
    • لا تعلمين
        
    • لاتعرف
        
    • لاتعلم
        
    • لاتعرفين
        
    • تجهل
        
    • لا تَعْرفُ
        
    • لا تدري
        
    • لا تعرفي
        
    • لاتعلمين
        
    • تجهلين
        
    • تعرف كيف
        
    - Kimi arayacağını bilmiyorsun ama. Onu da ben biliyorum. Open Subtitles أنت حتى لا تعرف من الذي تبحث عنه ولكني أعرف.
    Ne kadar tehlikeli olduğunu, ne kadar deli olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles أنت لا تعرف مدى خطورته. أنت لا تعرف مدى جنونه.
    - bilmiyorsun demek. Bu kadar yani. Demek Liderimizi böyle koruyorsunuz. Open Subtitles لا تعلم , هكذا بكل بساطة أهكذا تُؤمن الحماية لقائدنا الفوهرر
    Ofiste çalışmıyorum. Bunun yanı sıra Benimle ilgili hiçbir şey bilmiyorsun. Open Subtitles انا لن اترشح لاي منصب, إيضا, انتي لا تعرفين شيء عني
    Ne yapabileceğimi bilmiyorsun... yaşamak için neler yapabileceği hakkında... hiçbir fikrin yok. Open Subtitles لن تعرف مالذي قد أفعله ليس لديك أيّ فكرة حتى أعيش ..
    Anlaşılan benim ülkedeki en iyi at terbiyecisi olduğumu bilmiyorsun. Open Subtitles من الواضح أنك لا تعلمين أننى أفضل حاكم للخيول بالبلد
    Sanırım babanın kim olduğunu bilmiyorsun. Onunla tanıştığımda toz olmasını söylemem. Open Subtitles أفترض أنك لا تعرف من الوالد لئلا أطرده عندما أتعرف به
    Eşsiz mükemmel bir insan_BAR_olmana karşın, nerede çiçek açacağını bilmiyorsun. Open Subtitles أنت إنسان رائع بلا شبيه لا تعرف كيف تفتح قلبك
    Bunu ben de sevmiyorum, ama bunun Orbanlılar üzerindeki etkisini bilmiyorsun. Open Subtitles أنا لا أحبّه،لكنّك لا تعرف إنّ تأثير هذا سيكون على أوربان
    Nasıl birini bu kadar çok sevebiliyorsun ve nasıl olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles كيف بستطاعتك حب شخص ما كثير و انت لا تعرف كيف
    Hasta olan sensin, Kevin. Ne derece hasta olduğunu bile bilmiyorsun. Open Subtitles انت المريض ، كيفن انت حتي لا تعرف كم انت مريض
    Sessiz ol. Ayının yanında bir yer ayarlayabilmek için neler çektiğimi bilmiyorsun. Open Subtitles اصمت ، أنت لا تعرف ماذا فعلت كي أحظى بأماكن بجانب الدب
    Kayıp bir harita hakkında bir şey bilmiyorsun değil mi? Open Subtitles وايتهيرست، أنت لا تعلم شيئا عن الخريطة مفقودة، أليس كذلك؟
    Bu daha bitmedi çünkü nereye gittiğini bilmiyorsun ama ben biliyorum. . Open Subtitles لم ينتهى لأنك لا تعلم أين ستذهب و أنا أعلم أين ستذهب
    Belki sen burada ne yaptığını bilmiyorsun, ama ben ne yaptığımı biliyorum. Open Subtitles ألا تعلم ماذا تفعله هنا , ربما , أنا أعلم ما أفعله
    Sara, sen harika bir mühendissin ama politika hakkında hiçbir bok bilmiyorsun. Open Subtitles سارة ، أنتي مهندسة مبدعة ولكنك لا تعرفين أي شيء عن السياسة
    Hiç arkadaşın olmadığı için, bunun benim için ne anlama geldiğini bilmiyorsun. Open Subtitles ربما لأنكِ لم تملكِ أصدقاء أبداً لا تعرفين ماذا يعني هذا لي
    Çünkü orada gördüğüm şeye göre inandığımız şey hakkında bir şey bilmiyorsun. Open Subtitles لأنه بالحكم على ما رأيته هناك ليست لديك فكرة عما نؤمن به
    Senin en büyük sorunun bu, Tracy. Yardım istemeyi bilmiyorsun. Open Subtitles اسوا مشاكلكِ يا ترايسي لا تعلمين كيف تسألين مساعدة الاخرين
    Choi Hye Joo'nun ne iğrenç bir sürtük olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles انت لاتعرف كم هي حقيرة وشريرة , تشوي هاي جو
    * bilmiyorsun kaç defa keşke sana sarılabilseydim dediğimi * Open Subtitles ? لاتعلم كم من المرات تمنيت لو امسكتك ? ?
    Ama sen bunu bilmiyorsun. Pek çok kadın bilmez. Evli misin? Open Subtitles معي أكثر من عقل , لكنك لاتعرفين ومعظم النساء لا يعرفون
    Tüm kanalları geziyorsun. Ne istediğini bile bilmiyorsun. Open Subtitles أنت تضغط على جميع الأزرار، تجهل حتى ماذا تريد
    Benimle ilgili sana hiçbir şey anlatmadım. Benimle ilgili hiçbir şey bilmiyorsun. Open Subtitles أنا لم أخبرُك أيّ شئَ عني أنت لا تَعْرفُ أيّ شئَ عني
    bilmiyorsun. Korkunçtu. Beni öldüreceğini söyledi. Open Subtitles . لا تدري كم كان مروعاً قال بأنه سيقتلني
    Karanlıkta yaşamak ve başka bir dünyada saklanmak neye benzer bilmiyorsun. Open Subtitles لا تعرفي ماذا يعني العيش في الظلام والإختباء في عالم آخر
    Onun işini bırakmasını bekliyorsun ama ne zaman olacağını bilmiyorsun. Open Subtitles أنتِ تنتظرين منه أن يغادر. ولكنك لاتعلمين متى سيحدث ذلك؟
    Geri döndüğünde seni kelepçelerden başka bir şeyin beklediğini düşünüyorsan, o zaman dünyanın nasıl işlediğini gerçekten bilmiyorsun demektir. Open Subtitles لذا إن كنت تحسبين أنّ ثمّة ما ينتظرك بالديار عدا الأصفاد فأنت حينها تجهلين حقّاً كيف تجري الأمور بالعالم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more