| Tek bir saç kalınlığındaki yüzeyde yayılan bu hücrelerin binlercesini hedef alıyoruz. | TED | نقوم باستهداف آلاف والألاف من تلك الخلايا بالتحديد في منطقة بعرض شعره من سطح الجلد. |
| O konserve kutusu gibi binlercesini uyuşturucu kaçakçılığında kullanıyorlar. | Open Subtitles | علبة السرطان المحفوظ التى كنت تبحث عنها واحدة من آلاف يستخدمونها لتهريب المخدرات |
| binlercesini inceledim,... ..ve, şimdiye kadar, konuşabilen sadece iki tane bulabildim. | Open Subtitles | لقد درست الالاف منهم وحتى الأن ، إكتشفت إثنان فقط يمكنهما التحدث |
| Taktik, binlercesini izlemeye zorlayarak birkaçını asmaktı. | Open Subtitles | وكانت خطته .. هي اعدام البعض بينما يشاهدهم الالاف |
| Bunlara uçucu organik bileşenler denir ve yüzlerce hatta binlercesini her nefes verişimizde serbest bırakıyoruz. | TED | وتسمى بالمركبات العضوية المتطايرة ونقوم بإخراج المئات بل الآلاف منها في كل مرة نقوم بعملية الزفير |
| Bütün Avrupa'yı gezdiler ve bunlardan yüzlerce veya binlercesini sattılar. | TED | التي أنتقلت كل أنحاء أوروبا وباعوا منها بالمئات أو بالآلاف. |
| Bak, bunun gibi binlercesini yakaladık. | Open Subtitles | انظري، لقد مسكنا آلافاً مثل هذه |
| Bu sırnaşık mahlukların binlercesini mikroskopta inceledikten sonra. | Open Subtitles | بعد أن تم دراسة الآلاف من هؤلاء المخلوقات البائسه تحت المجهر |
| - binlercesini toplayip- | Open Subtitles | -سأجمع ألف من ... |
| Yüzlercesinin, binlercesini kaçmasi bize yardim etti, çünkü yeni gelen göçmenler onlarin kasaba ve köylerine yerlestiler. | Open Subtitles | ساعدنا لأن مئات آلاف هربوا ومهاجرون جدّد إستقرّوا فى قراهم ومُدنهم |
| 17 yıldır Pinochet, politik tutkuluların binlercesini... katletti ve cesetlerini gömdü. | Open Subtitles | على مدى 17 عاماً قام بينوشيه بقتل أشخاص و دفن جثثهم في الصحراء آلاف من السجناء السياسيين طُُبق عليهم ذلك |
| Bu Lab Apollo Mercer'i öldüren şarbonun kesesi gibi binlercesini üretmeye yeterli. | Open Subtitles | أنتج هذا المختبر بما فيه الكفاية الجمرة الخبيثة لملء آلاف من الأكياس مثل ذلك الذي قتل أبولو ميرسر وكلها اختفت |
| - Eğer bu Denizaltı düşman eline geçerse sahip olduğu teknoloji, Amerikalı ya da müttefiklerimizden binlercesini öldürmek için kullanılabilir. | Open Subtitles | إن إستحوذ أعداؤنا على هذه الغواصة، يمكن إستعمال تقنيتها لقتل آلاف الأمريكيين أو حلفائنا. |
| 1987'de, Deli Saddam Kürtlere karşı kimyasal silah kullandı ve göz açıp kapayana kadar binlercesini öldürdü. | Open Subtitles | في عام 1987 استخدم صدام حسين الأسلحة الكيماوية ضد الأكراد و قتل الالاف بلمح البصر |
| Şaka yapamıyorsun ama büyülü çalılara, tufanlara, üç iğrenç balığın binlercesini beslediğine, çöllerde yaşayan insanlara falan inanman gerek. | Open Subtitles | لا تستطيع ان تمزح لكن من المفترض ان تكون مؤمن الشجيرات المسحور , الفياضانات و ثلاثة سمكات صغيرة اطعمت الالاف |
| Senin gibi binlercesini görmek, suçsuz birçok kişiyi hayvanlar gibi buraya kilitlemişler. | Open Subtitles | روية الالاف مثلك في قفص المجرمين غير عنيفة مثل الحيونات |
| Dolayısıyla, bunlardan binlercesini gönderebiliriz, sol üst köşede gördüğünüz gibi ve bunalrdan binlercesi MER Roverlarında kullanılan taşıma bölümlerine sığabilir. | TED | ولذا ، فمن الممكن إرسال الالاف منها ، كما ترون في تلك الصورة التي على اليسار في الأعلى ، الالاف منها قد تُحمل في مخزن التحميل الذي استخدم في إحدى مهمات مير روفر. |
| Ancak, onlardan binlercesini toplayıp birleştirdiğinizde aniden kazanç artıyor ancak risk yine de düşük kalıyor. | Open Subtitles | .. لكن حينما تضيف الآلاف منها كلها مجتمعة معا فجأة الناتج يرتفع .. لكن الخطورة |
| Antartika'daki koltuk lanet şeylerden binlercesini kontrol ediyordu. | Open Subtitles | لقد كان المقعد الموجود فى القطب الجنوبى يتحكم فى الآلاف منها |
| Sahipleri kafeslere tıkıp, binlercesini katletmek de insana hayvan muamelesi yapmak olur. | Open Subtitles | جمع كل الأسياد المتواجدين ثم ذبحهم بالآلاف تُعتبر معاملة وحشية للبشر أيضاً. |
| Siz de bizden, İnsanix'lerden yüzlercesini belki de binlercesini dünyaya salı vermenize yardım edecek bir yatırım yapmamızı istiyorsun. | Open Subtitles | و أنتَ تطلب منّا تمويلاً يمكنه إطلاق آلافاً و ربّما ملاييناً من تلكَ الـ(هيومانكس) إلى العالم |
| İnsanlar ve Ziyaretçiler bu merkezlerden binlercesini yapmak için omuz omuza çalışacaklar. | Open Subtitles | الانسان و الزائر، يعملان جنباً لجنب، لبناء الآلاف من هذه المراكز. |
| - binlercesini toplayıp... | Open Subtitles | -سأجمع ألف من ... |
| binlercesini inceledim,... ..ve, şimdiye kadar, konuşabilen sadece iki tane bulabildim. | Open Subtitles | لقد فحصت الألاف منهم طوال حياتي ، ولحد الان إكتشفت فقط إثنان يمكنهما التلكم |
| Uğruma binlercesini feda ettiğini bilerek yaşamaya devam edebileceğime gerçekten inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تظنين أنّه بإمكاني العيش وأنا أعرف أنّكِ ضحيتي بآلاف آخرين من أجلي؟ |