"bir şansınız" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك فرصة
        
    • لديكم فرصة
        
    • لديك فرصة أخرى
        
    Gemini indirmeyi dene Kaptan Hâlâ bir şansınız olabilir. Open Subtitles حاول أن تهبط بسفينتك, أيها القائد لا بد و أن تكون هناك فرصة ما
    bu devasa arşivi eğer küçük alt gruplara ayırabilirseniz, ve en alt gruplarda da aynı içeriklerin yer almasını sağlarsanız, başarı için bir şansınız olacaktır. TED إذا قمت بتقسيم هذا الأرشيف الضخم إلى مجموعات فرعية أصغر حيث المجموعات الفرعية الأصغر تتشارك في ميزات مماثلة، ثم أن هناك فرصة للنجاح.
    Buradaki durumu biliyorum ve hiç bir şansınız yok. Open Subtitles إننى أعرف الوضع و ليست هناك فرصة
    Bana düşmez ama iyi bir arkadaş bu işlere karışmaz. Eğer ayrılırsanız bir şansınız var, fazla değil ama var. Open Subtitles إذا افترقتما عن بعضكما فسيكون لديكم فرصة ليست فرصة كبيرة جونى و لكن فرصة
    Daha önce bir şansınız olduğunu sanmıyordum. Ama Güç Asâsı için burada olduğunuz çıkarımını yapıyorum. Open Subtitles لم أظن أن لديكم فرصة بهزيمته سابقًا، لكني أستنتج أنكما هنا طلبًا لقضيب القوّة.
    Efendim, doğru şifreyi söylemek için bir şansınız kaldı. Open Subtitles سيدي ، لديك فرصة أخرى لإدخال كلمة المرور الصحيحة.
    Öte yandan laf dinlersen buradan sağ çıkmanız için bir şansınız olabilir. Open Subtitles بينما... إذا ما تعاونت معنا... هناك فرصة جيدة لأن تبقيا أنتما الإثنين حيين بعد هذا
    Üçüncü bir şansınız olmayacaktır. TED لن تكون هناك فرصة ثالثة.
    Ve hala bir şansınız Olabilir. Open Subtitles وربما تظل هناك فرصة لكم
    İkinci bir şansınız asla olmaz. Open Subtitles ليس هناك فرصة ثانية.
    İçimden bir ses kafanın içindeki bir mazoşist sesin seni Caroline ile hâlâ ufak da olsa bir şansınız olduğuna ikna etmeye çalıştığını söylüyor. Open Subtitles أشعر أن ثمّة صوت مؤذٍ للذات داخل عقلك يحاول إقناعك... بأنّه ما تزال هناك فرصة معقولة لعودة علاقتك بـ (كارولين).
    Çocuğunuzu kurtarmak için bir şansınız varsa hatta küçük bir şans bile varsa, bunu yapın. Open Subtitles ، إن كان لديكم فرصة لإنقاذ إبنتكم حتى إن كانت ضئيلة ، فـانتهزوها
    Belki bir şansınız olabilir, tabi eğer araba hırsızlığı için suçlamada bulunursanız. Open Subtitles ربّما يكون لديكم فرصة بهذا، إذا لم تكن تمانع اتّهامه بالسرقة
    Şimdi, şehrin dışına çıkın ve belki bir şansınız olur. Open Subtitles الآن , خروجكم من المدينة قد تكون لديكم فرصة
    Ve ikinci bir şansınız olsaydı... şöyle sorardınız... Open Subtitles ...و إذا كان لديك فرصة أخرى كنت ستسأل لماذا ؟ لماذا أي شيء ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more