"bir şey üzerinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • على شيء
        
    • على خدعة
        
    • على امر
        
    • على أمر في
        
    Bu binadaki birisi buna benzer bir şey üzerinde çalışıyor. Open Subtitles شخص ما في هذا المبنى يعمل على شيء مثل ذلك
    Web geliştiricisi olarak çalıştığım işimde benden daha büyük olma ihtimali olan bir şey üzerinde çalıştığımı hissetmiyordum. TED خلال عملي كمطوّر مواقع، لم أشعر بأنني أعمل على شيء هام.
    Söylentilere göre orada çok büyük bir şey üzerinde çalışıyorlar ve kimsenin bunu öğrenmesini istemiyorlarmış. Open Subtitles و تقول الشائعات أنهم يعملون على شيء مهم و لا يريدون أن يعرف أحد بماهيته
    Yeni bir şey üzerinde çalışıyorum. Bir saniyen var mı? Open Subtitles أنا أعمل على خدعة جديدة هل لي ببعضٍ من وقتك؟
    Jake, sadece Cheerioların büyük bir şey üzerinde çalıştığından... ve garip bir şekilde hiphop ve baleyi karıştıran yumuşak dans hamlelerinden birkaçının işimize yarayabileceğinden bahsetmek istedim. Open Subtitles جايك انا فقط اردت ان اذكر بان المشجعات يعملون على امر ضخم ونستطيع الاستفاده من حركاتك السلسه في الرقص
    Biz Florida Üniversitesi'nde bunun üzerinde çalışırken, koridorun ilerisinde başka bir bilimadamını ziyaret etmemiz söylendi. Bu bilimadamı inanılmaz bir şey üzerinde çalışıyordu. TED ونحن نعمل على هذا الاكتشاف المذهل في جامعة فلوريدا، قيل لنا أن نذهب نزولا في الرواق لزيارة عالم آخر، وقد كان يعمل على أمر في غاية الروعة.
    Bilemiyorum. Belki de yeni bir şey üzerinde çalışmalısın. Open Subtitles لا أعلم، ربما عليك العمل على شيء آخر جديد
    Anlayabileceğim bir şey üzerinde çalışmaya başlayacağım--çim biçme makinesi. Open Subtitles سأعمل على شيء أستطيع التفاهم معه.. حصادة العشب.
    Taşınabilir bir kısa dalga vericisi ayarlayalım. Bunu sahada daha büyük bir şey üzerinde denemem gerek. Open Subtitles فلنصنع جهازاً محمولاً لبث الموجات القصيرة يجب أن أختبر الإشارة على شيء أكبر في الميدان
    Bunu kanıtlayabileceği bir şey üzerinde çalıştığını söylemişti. Open Subtitles .وقد قال انه يعمل على شيء قد يثبت صحة ذلك
    Ancak davalarımızı birleştirme kararı aldık çünkü tek bir şey üzerinde fikir birliğine vardık. Open Subtitles ولكن قررنا دمج َ الدعوى القضائية لدينا لكي نتفق على شيء واحد
    Sen ve eşin bir şey üzerinde anlaşamıyordunuz. Open Subtitles و أنتِ و زوجكِ، أنتما لم يمكنما الاتقاف على شيء واحد.
    Aslında yeni bir şey üzerinde çalışıyorum eminim beğeneceksiniz! Open Subtitles في الحقيقة، أنا أعمل على شيء جديد سيرضيك بالتأكيد
    Sana yardım edebilecek bir şey üzerinde çalışıyoruz. Seni düzeltecek bir şey. Open Subtitles نحن نعمل على شيء ما ربما قد يُساعدك، يجعلك تتحسن
    Yeni bir şey üzerinde çalışıyor. Biraz yardıma ihtiyacı var, hepsi bu. Open Subtitles إنه يعمل على شيء جديد وكان بحاجة لبعض المساعدة، هذا كل ما في الأمر.
    Onları durdurabilecek bir şey üzerinde çalışıyoruz ama zamana ihtiyacımız var. Open Subtitles نعمل على شيء ربّما يوقفهم، لكنّنا نحتاج مزيدًا من الوقت.
    Yükleme için de başka bir şey üzerinde çalışıyoruz. - Tünel olmayacak. Open Subtitles ،ونحن نعمل على شيء آخر لتقترحه .لن يكون نفقاً
    Keşke ama başka bir şey üzerinde çalışıyorum. Open Subtitles ليتني أستطيع لكني ما زلت أعمل على شيء آخر
    Bilmenizi isterim ki yeni bir şey üzerinde çalışıyorum. Open Subtitles أريد أن أعلمك بأنّي أعمل جاهدًا على شيء جديد
    Yeni bir şey üzerinde çalışıyorum. Bir saniyen var mı? Open Subtitles أنا أعمل على خدعة جديدة هل لي ببعضٍ من وقتك؟
    Lucy'yle sonunda konuştuk ve tek bir şey üzerinde anlaştık. Open Subtitles انا ولوسي اخيراً تحدثنا واتفقنا اخيراً على امر واحد
    Ve ne zaman bana "Biliyor musun, çok zor bir şey üzerinde çalışıyorsun Yapman mümkün değil. Yeterli paran yok. TED وأينما ذهبت إلى من يقول، "تعرف ماذا، أنت تعمل على أمر في غاية الصعوبة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more