Eğer ona bir şey yapmayı planlıyorsa. | Open Subtitles | على (كلانسي) هكذا، سيكون إذا خطط لفعل شيءٍ به. |
Delice bir şey yapmayı katile bırak. Ya da plânlanmış. | Open Subtitles | -الأمر متروك للقاتل لفعل شيءٍ جُنوني . |
Tay dilinde, bir şey yapmayı vadettiğinde sözünün önüne tangjai eklersin, böylece kalbin eyleminin içinde olur. | TED | في اللغة التايلندية، عندما تكون ملتزماً بفعل شيء ما، تضع تانك جاي في الأمام، لذا سيكون قلبك في أدائك. |
Sabah konuştuğumuz nişan yüzüğü ile çılgınca bir şey yapmayı düşünmüyorsundur umarım. | Open Subtitles | إسمع بشأن حوار الخطوبة الذي جرى مسبقاً آمل ألا تفكر بفعل شيء جنوني |
Hiç farklı bir şey yapmayı düşündün mü? | Open Subtitles | هل سبق وأن فكرت بعمل شيء مختلف؟ |
İlk önce tabii, şöyle bir şey yapmayı... | Open Subtitles | بالبداية، بالطبع، اعتقدت سوف أقوم بعمل شيء ... |
Bay Elzem, böyle korkunç bir şey yapmayı nasıl düşünürsünüz? Şeytan'ım ben. | Open Subtitles | كيف سمحت لنفسك بالتفكير في فعل شيء بهذه الفظاعة |
- Aptalca bir şey yapmayı planlamıyorsun, değil mi Anne? | Open Subtitles | إنك لاتفكرين بفعل شيءٍ سيء، أليس كذلك؟ |
bir şey yapmayı planlıyorsun da ondan. | Open Subtitles | -هذا لأنّكَ تُخطط لفعل شيءٍ سيّءٍ . |
- Çünkü geçmişi değiştirebilecek bir şey yapmayı göze alamayız. | Open Subtitles | لماذا؟ - لأنه لا يمكننا المخاطرة - بفعل شيء يغير الماضي |
Saçınla ilgili bir şey yapmayı düşünüyor musun? | Open Subtitles | هلسبقوأنفكرت.. بفعل شيء حيال شعرك؟ |
Şey,... ben biraz çılgınca olan, bir şey yapmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً, أفكر بعمل شيء قليلاً ... حسناً -مجنون نوعاً ما, وأنا أردت التحدث معك حوله |
Böyle bir şey yapmayı aklından geçirmene bile şaştım. | Open Subtitles | لا أصدق أنك فكرت أصلاً في فعل شيء كهذا. |
Ama yanlış bir şey yapmayı düşündüm. | Open Subtitles | لكنني فكرتُ في فعل شيء خاطئ. |
Sahiden de onunla bir şey yapmayı düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تفكّر حقاً بفعل شيءٍ معها |