Bir şeyler yapmamız gerektiğinin farkında değil misiniz? | Open Subtitles | ألا يمكننى جعلكما تدركان أننا يجب أن نفعل شيئاً ؟ |
Bu parçayla alakalı Bir şeyler yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا أن نفعل شيئاً حيال هذا الجزء من البرنامج هنا |
Sahip olduğumuz bu biyokütle ile Bir şeyler yapmamız gerekiyor. | TED | لابد أن نفعل شيئا حيال الكتلة الحيوية التي نملكها. |
Dolayısıyla gezegeni görmek için tüm bu ışığa ilişkin Bir şeyler yapmamız gerek. | TED | ولكي نرى الكوكب، يجب أن نفعل شيئا حيال ذلك الشعاع. |
Ve mesaj çok açıktı. İklim değişikliği gerçek ve bizim bu konuda Bir şeyler yapmamız lazım. | TED | و كانت الرسالة واضحة جدا: التغير المناخي هو حقيقي علينا القيام بشيء ازاءه. |
Sanırım tıp kültürünün değişmesi gerekli bir yanıyla ilgili Bir şeyler yapmamız gerekiyor. | TED | اعتقد اننا لابد من فعل شئ عن جزء الثقافة الطبية التي تحتاج لتغير |
birkaçımız hakkında Bir şeyler yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا أن نفعل شيئاً بالنسبة للقليل مما لدينا لهذا نحيط العشب بسياج |
-Bundan kurtulmak için Bir şeyler yapmamız lazım. -Sanırım ameliyat olmak zorundasın. | Open Subtitles | ـ يجب أن نفعل شيئاً لتجنب حدوث هذا ـ وأفترض أننا يجب أن نقوم به جميعاً |
Ortada bozulan bir durum var ve bizim bu konuda Bir şeyler yapmamız gerek. | Open Subtitles | لدينا وضع خطير هنا ويجب ان نفعل شيئاً بهذا الخصوص |
Profesör, hemen şu anda Bir şeyler yapmamız gerek... bu yüzden size müracaat ettik. | Open Subtitles | كلا يا بروفيسور، لا بدّ أن نفعل شيئاً في الحال، لهذا لجأنا إليك، |
Düğün hazırlıklarına başladı, Bir şeyler yapmamız lazım. | Open Subtitles | انها تستعجل في تزويجي ، لابد ان نفعل شيئاً |
- Bir şeyler yapmamız gerek. - Oyunu oynamamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئاً - يجب أن نلعب لعبة - |
Bunun için Bir şeyler yapmamız gerek, böylece kendi ailemizin de bir gün buraya gelmesini isteyebiliriz." | TED | يجب ان نفعل شيئا من اجل هذا حتى نجعل منه دارا نريد أن نجعل أبائنا يعالجون هنا |
Bir şeyler yapmamız lazımdı. Bütün kent çıkışları tutuldu. | Open Subtitles | كان علينا أن نفعل شيئا إنهم يراقبون كل الطرقات الخارجة من المدينة |
Kendimizi bu boktan çıkarmak için Bir şeyler yapmamız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا ينبغي علينا أن نفعل شيئا للخروج من هذا القرف؟ |
- Doktora verecek paramız yok. - Bir şeyler yapmamız gerek. | Open Subtitles | لا نستطيع تحمل نفقات الطبيب يجب ان نفعل شيئا |
Tamam, acele Bir şeyler yapmamız lazım çünkü burada olduğumuz yayılacaktır. | Open Subtitles | حسناً ، حسناً ، يجب علينا القيام بشيء بسرعة لأن الكلام سيلف ويدور وسيصلهم أننا هنا |
Eğer hissetmeseydim bile Bir şeyler yapmamız gerektiğini söylerdim. | Open Subtitles | ولكن حتى لم لم اكن لا ازال سأقول انه علينا القيام بشيء ما |
Yani, Bir şeyler yapmamız gerektiğini ve güvende olmadığımızı sen söyledin. | Open Subtitles | أنتِ من قال أنه علينا فعل شئ و أننا لسنا بأمان |
O kahrolası mega kiliseye yetişmek için Bir şeyler yapmamız lâzım. | Open Subtitles | علينا أن نتصرّف لمجاراة تلك الأبرشية المزعجة. |
Bakın, burada öylece oturamayız. Bir şeyler yapmamız lazım. | Open Subtitles | . انظر , نحن لا نستطيع ان نجلس هنا فقط . نحن يجب أن نفعل شئ |
O hâlde bu kaya konusunda Bir şeyler yapmamız gerektiğini de biliyorsundur. | Open Subtitles | إذا انت تعرف انه يجب أن نفعل شيء ما بشأن تلك الصخرة |
Amerika kıyılarında yaşayan kayıt dışı işçilerin maliyetli olduğunu anlıyorum ve bu Bir şeyler yapmamız gereken bir sorun ama ailelerini bırakıp buraya gurbete gelen insanlar Amerikalılar için gurur duyulacak bir şey değil mi? | Open Subtitles | أتفهم أن وجود عاملين بدون أوراق ثبوتية يكلف الولايات المتحدة أموالاً وهي مشكلة يتوجب علينا أن نفعل شيئًا حيالها, ولكن أليس هذا شيء تفخرُ به أمريكا |
Biliyorum bu zor ama Bir şeyler yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أعرف بأنه صعب لكننا من الضروري أن نعمل شيء |