"bir şeylere" - Translation from Turkish to Arabic

    • بشيء ما
        
    • لشيء ما
        
    • في شيء ما
        
    • من شيء ما
        
    • في المكان القديم
        
    • أي شيء أليس كذلك يا
        
    • إلى شيء ما
        
    Bu ipler, mahalleden çok daha büyük Bir şeylere katkı koyabileceğimiz bir alan yaratıyorlardı. TED أحدثت هذه الحبال مساحة حيث كنا قادرين على المساهمة بشيء ما الذي كان أكبر بكثير من الحي والجيرة.
    Bir şeylere inanmak ilginç olmalı. Open Subtitles من المؤكد أنه من الممتع الإيمان بشيء ما.
    Kurulum Kılavuzu Hayal kırıklığına uğradım. Evde Bir şeylere gelmeye alıştım. Open Subtitles أنا خائبة الظن جداً فقط اعتدت على العوده للمنزل لشيء ما
    Canlı bir şey, sürekli değişir, sürekli Bir şeylere ihtiyacı olur. Open Subtitles شيء حي ، دائم التغير في أحتياج دائم لشيء ما
    Her zamanki gibi Bir şeylere bakıyor. - Ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Open Subtitles تحدق في شيء ما كالمعتاد وليس لدي أي فكرة عن كنهه
    Ama galiba Bir şeylere canı sıkılmış. Open Subtitles لكنّي أعتقد أنّه مستاء من شيء ما
    Bir şeylere takılıp kalmışsın Jon. Open Subtitles (أنك عالق في المكان القديم يا (جون
    Bir şeylere sahip olmak zor; Open Subtitles من الصعب الحصول على أي شيء أليس كذلك يا دكتور ليكتر ؟
    Şimdi, bütün bunlar olurken, elinde küçük bir not defteri tutuyordu bazen defteri açıp sayfalarını çeviriyordu ve Bir şeylere bakıyordu. TED طوال تلك المدة كان يحمل مفكرة صغيرة ويفتحها من وقت لآخر ويقلب في الصفحات وينظر إلى شيء ما
    Bir şeylere çarparak. En eğlenceli kısmı da oydu Open Subtitles اصطدمنا بشيء ما , هذا كان . الجزء المُمتع
    Bana açıldı ve bir adamın Bir şeylere inanması ve onun için savaşması gerektiği konusunda konuşmaya başladı. Open Subtitles ومعنا قارورة من الويسكي، حسناً وحدثني بصراحة وبدء يلقي عليّ خطاب عن كيف للرجل أن يؤمن بشيء ما ويقاتل لأجله
    Aileniz veya arkadaşlarınız pahasına Bir şeylere inanmak doğru değildir ve birisi sizden, herkesin iyiliği için ilişkilerinizi veya ahlakınızı feda etmenizi istiyorsa, muhtemelen sizi kendi çıkarları için kullanıyordur. TED الإيمان بشيء ما لا يجب أن يكون على حساب عائلتك وأصدقائك، لكن إن طلب التضحية بعلاقاتك أو أخلاقك من أجل المنفعة الأكبر، فهم على الأرجح يستغلونك لمصلحتهم.
    Ama Burke seni bulduğunda, Bir şeylere ihtiyacın vardı. Open Subtitles ولكن عندما وجدك بيرك كنت محتاجاً لشيء ما
    George, anladığım kadarıyla bu koyunu aklından çıkartmak için Bir şeylere ihtiyacın var. Open Subtitles و يريد أن يخلص نفسه من هذه المشاعر جورج يبدو بأنك تحتاج لشيء ما لتبعد هذه الشاة تحديداً عن تفكيرك
    Evet, ama eyaletin imaj değiştirmek istediğini varsaysak bile, ödemek zorunda olduğumuz vergiyi düşünürsek, "bu çok fazla" dan daha fazla Bir şeylere ihtiyacımız var. Open Subtitles حتى لو افترضنا ان الدوله تريد تغيير هذه الصورة, نحن مدينون للضرائب نحتاج لشيء ما أكثر من كلمة" هذا كثير جداً"
    Serbest yatırım fonu olan bir adam, ...her neyse işte benimle Bir şeylere girişmeye istekli. Open Subtitles شخص مؤهل وممول.. أيا يكن ويرغب في أن يشاركني في شيء ما
    Ben sürekli Bir şeylere kaydolan biriymişim gibi görünüyorum. Open Subtitles بلى،يبدو أنى دائما ما أشترك في شيء ما!
    Ciddi olarak Bir şeylere inanmak.. Open Subtitles عن التصديق بقوة في شيء ما
    Selam, Penny ile karşılaştım Bir şeylere kızmış gibiydi. Open Subtitles رجعت لتوي من بيني بدت منزعجة من شيء ما
    Sadece birkaç saniye konuşabildik. Bir şeylere sinirlenmiş gibiydi. Open Subtitles تحدّثنا للحظات بدت منزعجة من شيء ما
    Bir şeylere takılıp kalmışsın Jon. Open Subtitles (أنك عالق في المكان القديم يا (جون
    Bir şeylere sahip olmak zor; Open Subtitles من الصعب الحصول على أي شيء أليس كذلك يا دكتور ليكتر ؟
    Öbür tarafa ulaşmak, ölümden öte başka Bir şeylere kaçmanın dalavere olduğunu kanıtlamak istedim. Open Subtitles أريد أن يثبت أحد خطأي، وأصل إلى الجانب الآخر وأهرب إلى شيء ما .. يفوق الموت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more