26 saat sonra, farklı yulaflar arasında oldukça sağlam bir ağ oluşturdu. | TED | بعد 26 ساعة، كانت قد أسَّست شبكة قوية بين قطع الشوفان المتباعدة. |
Bu çok karışık bir ağ sistemidir, ancak bilinçaltındaki asıl sorunun cevaplanmasına yardımcı olur: Bunu tekrar yapmalı mıyım? | TED | إنها شبكة معقدة لكنها تساعدنا على إيجاد إجابة على سؤال واحد من اللاوعي هل يستحسن أن أقوم بذلك مجدداً؟ |
Şimdi her bir kökucunun diğerleriyle bir ağ örgüsü altında çalıştığını düşünelim. | TED | الان لنتصور ان كل رأس جذر يعمل كجزء من شبكة مع الآخرين |
Demek, arkanda büyük bir ağ yok, gösterini nasıl yayınlamayı düşünüyorsun? | Open Subtitles | اذاً, بلا شبكة كبيرة خلفك , كيف تخطط الى بث عرضك؟ |
Gelişmiş Savunma Araştırma Projeleri Dairesi tarafından geliştirilmiş bir ağ. | Open Subtitles | إنها شبكة حكومية صممتها الحكومة بواسطة وكالة الأبحاث والمشاريع المتقدمة. |
Geniş bir ağ atmalıyız, ama bunu sessiz yapmak zorundayız. | Open Subtitles | سوف نشكل شبكة بحث واسعة لكننا سنقوم بذلك في هدوء |
Demek, arkanda büyük bir ağ yok, gösterini nasıl yayınlamayı düşünüyorsun? | Open Subtitles | اذاً, بلا شبكة كبيرة خلفك , كيف تخطط الى بث عرضك؟ |
Özel bir ağ. Büyük ihtimalle odun kesme makinelerine bağlanıyorlar. | Open Subtitles | شبكة خاصة ربما مرتبطة مع آلات قطع الأشجار الخاصة بهم |
Ama böyle bir ağ örgüsü yapar, onları katlayabilir, birbirine yapıştırır ve bir yirmi yüzlü elde edebilirsiniz. | TED | الآن يمكن أن تشكل شبكة صغيرة مثل هذه وتثنيها وتلصقها مع بعضها وتشكيل عشريني أوجه. |
Küf mantarının bir özelliği hareket edememesidir, sadece yayılarak, miselyum adlı karmaşık bir ağ oluşturarak gelişebiliyor. | TED | أحد خصائص الفطريات هي عدم قدرتها على الحركة وهي تنمو فقط بالامتداد لتصنع شبكة معقدة، الغزل الفطري. |
işte denizde bir ağ var, ve denizden çıkardığımız balık bu ağda. | TED | هذه شبكة موضوعة فى البحر, و السمك تم صيده إلى داخل هذه الشبكة. |
Şöyle dedik, dünyanın herhangi bir yerinde bir ağ kurmanın maliyeti ne olur? | TED | فقلنا، حسناً، كم هي تكلفة إنشاء شبكة في مكان ما من العالم؟ |
Dünyada inşa ettiğimiz bir sonraki büyük ağın maddelerin nakliyesi için bir ağ olduğunu hayal edin. | TED | تخيل إن كانت الشبكة الكبرى التالية التي بنيناها في العالم كانت شبكة لنقل المادة. |
ve önemli olan budur. Dünyanın geleceği bir ağ olacak, bir piramit değil, baş aşağı dönmüş bir piramit değil. | TED | مستقبل العالم سيكون من خلال شبكة تعارف، وليس هرما، هرما مقلوبا رأسا على عقب. |
Amacımız kentsel korsanlardan oluşan küresel bir ağ oluşturmak, böylelikle mevcut sistem üzerinde yenilik yapacaklar, yerel hükûmetleri destekleyecek ve vatandaşları güçlendirecek, köklü sorunları çözecek araçlar icat edecekler. | TED | هدفنا هو إنشاء شبكة عالمية من القراصنة المدنيين الذين يبتكرون على نظام موجود من أجل بناء الأدوات التي سوف تحل المشاكل المتجذرة، والتي ستدعم الحكومة المحلية، وسوف تمكن المواطنين. |
Beynin işleyişine bakınca artık anlayabildiğimiz bir ağ içerisinde birbirlerine geçiyorlar. | TED | هي تتوافق معاً في شبكة بدأت تبدو منطقية الآن فيما يتعلق بطريقة عمل الدماغ. |
Tüm bu etkileşimler birlikte ele alındığında bir ağ oluşturuyor. | TED | ولو جمعنا كل هذه التواصلات، ستكون شبكة. |
Düzeneğimiz sinirsel bir ağ kullanıyor, bu ağız bölgelerine ses bilgisini dönüştürerek yerleştiriyor. | TED | يستخدم خط أنابيبنا شبكة عصبية لتحويل وإدخال الصوت في نقاط الفم هذه. |
Kan damarları tüm beyin hacmini dolduran karmaşık bir ağ oluşturur. | TED | تُكوّن الأوعية الدموية شبكة معقدة تملأ حجم المخ بالكامل. |
Ve daha sonra, doğrusu, örgüsel bir ağ biçimlendirebiliriz. | TED | ومن ثم يمكننا تشكيل ، ما يشبه ، الشبكة المعقدة. |
Hâlâ Avrupa'nın bir kısmına bir ağ gibi yayılan önyargılara rağmen umut ışığı ülkemizden içeri sızıp yer etmeye başlıyor. | Open Subtitles | إزدراء للتداعيات التي مازالت تنتشر بأجزاء أوروبا كشبكة أشرق ضوء الأمل |