| Evet. dediğim gibi burası büyük olasılıkla ıssız bir ada. | Open Subtitles | حسناً، ايها المبتدئون، كما قلت لكم هذه الجزيرة غير مؤهوله على الأرجح |
| Bir inşaat ekibi, O'nu, bir ada da ormanda bir yol patlatma çalışması esnasında bilinçsiz bir halde buldu. | Open Subtitles | فرقة بناء وجدتة على جزيرة في المحيط الهادي قبل 6 سنوات بدون وعي نتيجة لانفجار احدثوه في احدى الادغال |
| Fakat bunlara hemen hemen hiç sahip olmayan bir ada vardır. | Open Subtitles | لكن هناك جزيرة واحدة التي لَها من النّادر مطلقاً. |
| Grenada. Karayiplerde, "Baharat Adası" olarak da bilinen bir ada. | Open Subtitles | جرينادا , جزيره فى الكاريبى تعرف ايضا باسم جزيره القراصنه |
| Güzel bir ada olmalı. | Open Subtitles | مؤكد بأنها جزيرة جميلة |
| İzlanda, Atlantik'in ortasında bir ada. | Open Subtitles | حسنا, ايسلندا في وسط الأطلسي. انها جزيرة. |
| Denizin ortasında kaçacak bir yer olmayan bir ada! | Open Subtitles | إنّها جزيرةٌ مُنعزلةٌ بعيدةٌ في البَحر لا يُمكن الهرب منها! |
| Duyduğuma göre, bu ülkede insanların ortadan kayboldukları yerin merkezinde bir ada varmış. | Open Subtitles | هناك جزيرة كما سمعنا تتوسط المكان الذي اختفى منه الناس |
| Evet. dediğim gibi burası büyük olasılıkla ıssız bir ada. | Open Subtitles | حسناً، ايها المبتدئون، كما قلت لكم هذه الجزيرة غير مؤهوله على الأرجح |
| Issız bir ada. | Open Subtitles | لكننا لا نعلم , هذه الجزيرة مهجورة تماما |
| Pekala, bebeğim o kadar parayla hemen gidip bir ada bulalım ve sahilde Mojitolarımızı yudumlarken ayaklarımızı uzatalım. | Open Subtitles | حسناً يا عزيزتي بمبلغ كهذا أرى أن نشتري لأنفسنا جزيرة في مكان ما و نجلس على الشاطي نشرب كوكتيل كوبي حتى نمتلأ |
| Neye bakıyorum emin değilim ama kesinlikle Güney Pasifik'te bir ada değil. | Open Subtitles | لست متأكدا مما أبحث عنه لكنه بالتأكيد ليس جزيرة في جنوب المحيط الهادئ |
| Yeni Gine gibi, hakim tek bir ada yerine, | Open Subtitles | بدلاً من جزيرة واحدة كبيرة مثل غينيا الجديدة |
| Doğrusunu anlatmak gerekirse, şekli Kore'yi andıran bir ada yapmak istedim. | Open Subtitles | لكى اكون اكثر دقه انا اشتريت جزيره مصنوعه على شكل كوريا |
| Güzel bir ada olmalı. | Open Subtitles | مؤكد بأنها جزيرة جميلة |
| Karabikler'de, Antiga adında bir ada. | Open Subtitles | انها جزيرة صغيرة اختفت في الكاريبي الشرقي تدعس انتيغا |
| Harika bir yerdir. Muhteşem bir ada. | Open Subtitles | إنّها جزيرةٌ جميلةٌ مذهلة. |
| Bu şüphe yok, burası bir ada. | Open Subtitles | ، لا أريد أسئلة بخصوص ذلك الآن هذه جَزيرة |
| Burası bir ada John. Korunmaya ihtiyacı yok ki. | Open Subtitles | انها مجرد جزيرة ياجون لا يحتاج أحد لحمايتها |
| Burası bir ada. Hiçbir şey yoktur. | Open Subtitles | انها فقط جزيرة ، لا يوجد شيء هنا |
| Çünkü son bir kaç günde, ...kendimi ıssız bir ada gibi hissettim. | Open Subtitles | لان في الأيام القليلة الماضيه لقد شعرت وكأنني في جزيرة صحراوية |
| Bu Laputa, süzülen bir ada. | Open Subtitles | إنها "لابيوتا" الجزيرة العائمة |
| Yani bu bir yerden bir yere uçabilen, tatlı suya sahip yüzen bir ada. | TED | لذا هي جزيرة طافيه تحتوى على مياه، مياه عذبه والتي يمكن أن تطير من مكان إلى آخر |
| Ana karaya döndüğünüzde yetkili birine burada bir ada olduğunu ve o adada evine ve sevdiklerine ulaşma umudu olmayan bir adam olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | عندما تعود إلى الديار، أخبر ذوي السُلطة أنه توجد جزيرة هنا، ويجدبهارجُليرغببشدّة.. |