Bilirsin, senin arkandayız. Ama bu? Bunun bizimle bir alakası yok. | Open Subtitles | تعرف أننا رجال سود ، لكن هذا ليس له علاقة بنا |
Ciğerlerin boyutunun bununla bir alakası yok. | Open Subtitles | حجم الرئتين ليس له علاقة بهذا. حجم الرئتين ليس له علاقة بهذا. |
İzlemek için ekrana tıkladığımızda bile bir kafa kesiminin bizimle bir alakası olmadığını düşünüyoruz. | TED | لأننا نعتقد أن قطع الرؤوس لا علاقة له بنا، حتى عندما نقوم بمشاهدتها على الشاشة. |
Acaba bunun, kayalıklarda kaybettiğin yüklü miktardaki incilerle bir alakası olabilir mi? | Open Subtitles | هل للأمر علاقة بالكمية الكبيرة من اللؤلؤ التي أضعتها عند حطام السفن؟ |
50, 60, 70, 80 bin yeni ofis yerinin yerlerinin açılması -- sayısı her ne ise -- konuyla hiç bir alakası olduğunu sanmıyorum. | TED | لا أعتقد بأن لها علاقة مع 50 أو 60 أو 70 أو 80 ألف من مساحات المكاتب الجديدة بغض النظر عن ما هو الرقم |
Bütün şu standart dışı teç hizat hikayesinin... bu olayla bir alakası yok, değil mi? | Open Subtitles | وكل هذا الحديث عن المعدات غير المطابقة للمواصفات ليس له علاقة بالامر |
Bunun bu 100 dolarla bir alakası yok. | Open Subtitles | لكن ذلك ليس له علاقة 100 دولار التي في يدي |
Gördüğün şey her neyse, annemin ölümüyle bir alakası olmadığını nasıl düşünebilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنكِ الإعتقاد بأنّ ما رأيتِه ليس له علاقة بموت، أمي؟ |
Patlatmaya çalıştığın şeyin ölen balıklarla bir alakası mı vardı? | Open Subtitles | ذلك الشيء الذي كنت تحاول تفجيره، هل له علاقة بشيء ما بموت تلك الأسماك ؟ |
Ama şimdi kızarmış tavuğumla bir alakası olabileceğini sanıyorum. | Open Subtitles | لكن الآن أعتقد أنه له علاقة بدجاجي المقلي |
Bunun Maiya'yı bulmakla bir alakası falan yok. Hım. Belki de vardır. | Open Subtitles | هذا لا علاقة له بالعثور على مايـا ربما له علاقة |
Gerçekten Prue'nun gördüğü şeyin annemin ölümüyle bir alakası olmadığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين حقاً أنّ ما رأته لا علاقة له بموت والدتي؟ |
Bunun bizle bir alakası yok | Open Subtitles | هذا الامر لا علاقة له بنا على الاطلاق هاها |
- Bu ülkenin güvenliği, efendim. - Bunun güvenlikle bir alakası yok. | Open Subtitles | امن هذا البلد , سيدي هذا لا علاقة له بالامن |
İlk öpücüğümüzün Rodney aracılığında olmasıyla bir alakası olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون للأمر علاقة بأن القبلة الأولى كانت من خلال رودنى |
Sence bunun, babanın seni taciz etmesiyle bir alakası var mı? | Open Subtitles | كنت تعتقد ربما الخاص خطوة الأب إساءة لها علاقة في ذلك؟ |
Tahminimce enine boyuna bu konuyu konuşacağımız o insanların birkaçının bu suçla herhangi bir alakası olmayacak ve senin uyuşturucu kaçakçılığına bulaştığını dahi bilmiyor olacaklar. | Open Subtitles | واعتقد ايضاً العديد من تلك الناس الذين سنتحدث لهم,طالما ليس لديه علاقة بالجريمة |
Bu ani alkolizm hücumunun Blair'le bir alakası var mı? | Open Subtitles | هل رغبتك الشديده لتناول الكحول لها أي علاقة ب بلاير |
Hepsi bu. Bütün olay bu. Senle bir alakası yok. | Open Subtitles | هذا كل ما بالأمر ليست لك علاقة بالأمر مطلقاً |
Bu durumda, sanırım bir pilotun becerisiyle bu şeyin uçup uçamayacağının bir alakası yok. | Open Subtitles | في الظروف الحالية . اني اقول ان القدرة على قيادة هذا الشيء ليست لها علاقة بالموضوع |
Ben teknoloji diye iPod'uma, cep telefonuma ve bilgisayarıma derim, ama bunun onlarla hiç bir alakası yok. | TED | حسناً، أنا أسمي جهاز الآي بود والهاتف والكمبيوتر خاصتي تكنلوجيا لكن لا علاقة لهذا بذلك. |
Bilmiyorum. Muhtemelen bir oturuşta 4,000 saç ektirmemle bir alakası var. | Open Subtitles | ربما لهذا علاقة بالـ 4000 شعرة الذين زرعتهم في جلسة واحدة |
Taşınmamın seninle hiç bir alakası yoktu ve seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | انتقالي ليس له دخل بكِ وأنا لن أتوقف عن حبكِ |
Bunun mesleklerimizle bir alakası yok, bu kadarını söyleyebilirim. | Open Subtitles | أعمالنا ليست لها صلة بما يحدث أستطيع قول هذا |
Ölü adamın eline işlenmiş o sembolün bununla bir alakası var mı? | Open Subtitles | تلك العلامه كانت على يد الرجل الميت لها علاقه بهذا الأمر؟ |
İster inan ister inanma anne ama bunun seninle bir alakası yok! | Open Subtitles | صدقي أو لا تصدقي أمي لا علاقة للأمر بك |