Bil bakalım kim Başkan Gainey'nin eşiyle bir anlaşma yaptı? | Open Subtitles | خمن من عقد صفقة الليلة مع زوجة العمدة جيني ؟ |
Kaybolmadan önce klüp sahibi adamla bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | إنه نفس الرجل الذي عقد صفقة مع مالك النادي قبل أن تختفي |
Pirinç tasını kırmaktan nefret ediyorum ama karın bizle başka bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | أكره أن أخيب أملك لكن زوجتك عقدت صفقة أخرى |
Bizim şirket Sudan'daki çocuklara afet yardım ambalajlarından yapılmış bir milyon soccer topu bağışlamak için bir anlaşma yaptı, biz de lojistiğini yapıyoruz. | Open Subtitles | شركتنا عقدت صفقة للتبرع بمليون كرة قدم لأجل الأولاد في السودان |
Şark, Amerikalılar ile bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | (شارك) عقد لتوه إتفاق مع الأمريكان. |
Ekibin akıllandı ve Bay Marks'la bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | لقد خضع رفاقك لنا ، وعقدوا صفقةً مع السيد (ماركس) |
O ufaklık benimle bir anlaşma yaptı. Kimse odasına hiçbir şey için kesinlikle girmeyecekti temizlik olsa bile. | Open Subtitles | لقد عقد إتفاقاً هاماً بعدم دخول أيّ شخص إلى غرفته لأيّ سبب كان، ولا حتى للتنظيف |
Ancak sonra; şef, peri kral ile bir anlaşma yaptı halkımızı, korsanlara karşı birleştirdi. | Open Subtitles | ولكن بعدها، الزعيم عقد معاهدة مع ملك الجنيات العظيم موحداً قومنا ضد القراصنة |
Bir felaketle karşı karşıydık ve üretim ile bölge müdürü gidip bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | كنا نواجه كارثة في نقص الإنتاج ومديري الإقليمي عقد صفقة |
Hayır, ama belki de bir iblis ile bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | . لا ، لكنه ربما عقد صفقة مع مشعوذ |
Dostunuz benimle bir anlaşma yaptı, siz de bunun bir parçasısınız. | Open Subtitles | صديقك عقد صفقة معى وانت جزء منها |
Çünkü yaşamak istiyordu. bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | لأنه أراد أن يعيش ، عقد صفقة |
Öldüğümde beni geri getirdi, bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | عندما مت وأعادني، عقد صفقة |
Kartal tutuklandı ama özgürlüğüne karşı savcılarla bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | لقد تم إعتقال (كارتل)، لكن عقد صفقة مع الإدعاء مقابل أن يطلقوا سراحه. |
Dinle, Sarah gerçekten kötü bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | أجل، كنا كذلك سارة) عقدت صفقة سيئة للغاية) |
Hükümet, Svend Age Saltum'la bir anlaşma yaptı ve bu değiştirilemez. | Open Subtitles | الحكومة عقدت صفقة مع سفن |
Tovah, Dar Adal ile bir anlaşma yaptı. - Seni almak için buraya geliyor. | Open Subtitles | (توفا) عقدت صفقة مع (دار عدل) إنه في طريقه إلى هنا لاعتقالك |
Şark, Amerikalılar ile bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | شارك) عقد لتوه إتفاق) .مع الأمريكان |
Ekibin akıllandı ve Bay Marks'la bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | لقد خضع رفاقك لنا ، وعقدوا صفقةً مع السيد (ماركس) |
Kapalı kapılar ardında bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | لقد عقد إتفاقاً سرياً |