"bir değer" - Translation from Turkish to Arabic

    • قيمة
        
    • لو كانت صغيرة
        
    • بعض القيمة
        
    • باني استطيع ان
        
    İkisi arasındaki kritik fark şurada. Komik kediler o topluma özgü bir değer. TED وهنا الفارق الهام بين كل منها. إن القطط الكوميدية قيمة ترتبط بمجموعة محددة.
    Başlangıç yılımızdan önce neler olduğunun toplumumuza bir değer katmayacağını düşünüyoruz. Open Subtitles وأعتقد أن ما جاء قبل هذه الأعوام ليس له قيمة لمجتمعنا
    Tüm dünyanın gayrı safi milli hasılasından on kat daha büyük bir değer. Open Subtitles هي الآن بإنتظار الإنهيار. وهي قيمة تصل إلى عشرة أضعاف الناتج الإجمالي المحلي
    Karınız başka kimsenin bir değer görmediği yerde dünyalar görebilir. Open Subtitles زوجتك تستطيع أن تفهم الأشياء حتى لو كانت صغيرة
    Karınız başka kimsenin bir değer görmediği yerde dünyalar görebilir. Open Subtitles زوجتك تستطيع أن تفهم الأشياء حتى لو كانت صغيرة
    Mesele şu, o fiyatta, siz onlara ekstra bir değer verebilir misiniz? TED والقضية هي، هل يمكنك، عند هذا السعر منحهم بعض القيمة الإضافية؟
    Ben gerçekten satış ekibiniz için önemli bir değer olacağımı hissediyorum. Open Subtitles - ممتاز. اشعر حقا باني استطيع ان اكون مسؤول، او مساعد مسؤول لادارة مبيعاتك.
    Bizim sadece işimizi yapmamızda büyük bir değer gören bazı güçler iş başında. Open Subtitles هناك قوى في العمل التي ترى قيمة عظيمة في السماح لنا للقيام بعملنا
    Başka bir değer için çok yaşlı, çok uzun, çok sinirli ve tehlikeliydi. Open Subtitles قديم جدا، طويل جدا، غاضب جدا وخطير أن تكون له أي قيمة أخرى.
    Kullanımında herhangi bir değer kaybı olmadan onları doğrudan yeni binalarda kullanabilir miyiz? TED هل يمكننا بعد ذلك استخدامها بشكل أساسي في مبنى جديد، دون هدر أي قيمة في العملية بشكل فعلي؟
    Bunun bir değer olduğunu çocuklarınıza göstermenin bir yolunu bulun. TED أوجدوا طرقا لإظهار هذا باعتباره قيمة لأطفالكم.
    Ayrıca şirketlere faaliyet gelirlerine göre bir değer saptadık. TED ونخصص أيضاً قيمة للشركة تقدمها الإيرادات التشغيلية.
    Olay şu: parayı düşündüğünüzde bir şekilde özüne indirgediğinizde para aslında sadece bir değer ifadesidir, kabul edilmiş bir değer. TED لذلك على صعيد الأموال يمكنك التفكير بنفس الشيء فالأموال تعبر عن قيمة تم الاتفاق عليها
    Ürünlerimiz kullanıcıya bir değer sunmak üzere tasarlanmalı. TED منتجاتنا يجب تصميمها لتقدم قيمة للمستخدم الأخير للمنتج
    Haklı olarak birçoğumuz insanların deneyimlerimizi bir değer saymak yerine mecburiyet addetmesinden endişe duyuyor. TED بالنسبة للكثيرين منا، ولسبب وجيه، نقلق من أن ينظر الآخرون لخبراتنا على أنها عبء، وليست قيمة مضافة.
    Buna zıt olarak, Ushahidi toplumsal bir değer. TED على النقيض، أوشهايدي يمثل قيمة مجتمعية.
    Uygun olan sahalarda, bu yöntem ile mekanik seyreltme yöntemini birlikte uygulayabilir ve böylece ticari bir değer yaratır ve özellikle kentsel bölgelerde bu uygulamalardan bazılarının belki finansmanını sağlayabiliriz. TED يمكننا دمج التقليم الميكانيكي مع بعض هذه المعالجات حيث يكون من المناسب فعل ذلك واكتساب بعض القيمة التجارية وربما نوثّق بعض هذه المعالجات خاصة حول المناطق المدنية
    Ben gerçekten satış ekibiniz için önemli bir değer olacağımı hissediyorum. Open Subtitles - ممتاز. اشعر حقا باني استطيع ان اكون مسؤول، او مساعد مسؤول لادارة مبيعاتك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more