| 26 elektrona sahip olan tek bir demir atomu da bir Broadway müzikalindeki dev bir sahne gösterisi gibidir. | Open Subtitles | وذرة حديد واحدة بـ 26 إلكترون تشبه عدد إنتاج عظيم جدًا على مسرح برودواي |
| Gidip bir demir makası alırız. | Open Subtitles | فلنذهب الى البلدة بالاتجاه الآخر ونحضر قاطعة حديد |
| Günün sonunda parçalanmış, doğaüstü saçmalıklarla kaplı eski bir demir parçasından başka bir şey yoktu. | Open Subtitles | ففي النّهاية، ما هي إلّا قطعة حديد قديمة ثراها الجوّ مُرتبطة بترهاتٍ الخُرافيّة. |
| Savaşa giden her erkeğin bir demir haçı olması gerektiğini söylemişimdir. | Open Subtitles | قلت ذلك بأنّه يجب على كلّ رجل في الحرب أن يحظـى بصليب حديدي |
| Her bir demir parmaklıkta, içine çelik dökülmüş, ekstra altı taş gibi parmaklık var. | Open Subtitles | كُل حاجز لديه ستة عوارض أصغر وأقصي موضوعه في أنبوب حديدي مدعم بالفولاذ. |
| Puştu bir demir kıratla güneye giderken kıstırdk. | Open Subtitles | ... لأنهم قتلوا رجلاً من بلدتنا وصادفوا الوغد ممتطياً فرس بنياً ومتوجه جنوباً |
| Bu canavar patronların yeraltında asla kırılamayan bir demir eli vardır. | Open Subtitles | هؤلاء الوحش لدين قبضة من حديد على العالم السفلى التي لا يمكن كسرها |
| Ve lisedeki fen dersinde hatırladıklarımdan -- şey, çelik demirden yapılır, bundan dolayı bir demir madenine telefon ettim. | TED | مما ذكرني بعلوم الشهادة الثانوية .. وتلك الاسئلة الغامضة .. حيث قال لي .. ان الفولاذ يأتي من الحديد .. لذا قمت بالاتصال بمنجم حديد |
| - Bana 7'lik bir demir ver. | Open Subtitles | اعطني رقم سبعة حديد. |
| Cilalanmış bir demir parçasıydı. | Open Subtitles | - كانت قطعة حديد مصقول ليلمع - |
| Tıpkı bir demir parçası gibi sağlamsın. | Open Subtitles | إنك قوي كقطعة حديد. |
| Bu bir demir cevheri. | Open Subtitles | إنهُ حديد خام |
| Güçlü bir demir tadı var. | Open Subtitles | نكهة حديد قوية |
| Her bir demir parmaklıkta, içine çelik dökülmüş ekstra altı taş gibi parmaklık var. | Open Subtitles | كُل حاجز لديه ستة عوارض أصغر وأقصي موضوعه في أنبوب حديدي مدعم بالفولاذ. |
| Araba koltuğunun altında bir demir saklar, o mafya adamlarından... korkmuyormuş gibi yapmaya uğraşırdı. | Open Subtitles | يحتفظ بمفتاح حديدي تحت مقعده و يبذل قصارى جهده كي لا يبدو خائفا امام عملائه |
| İç Savaş askeri olarak giyinmiş bir denizci, misket tüfeğiyle vuruluyor ve 140 yıllık antika bir demir tabuta diri diri gömülüyor. | Open Subtitles | بحار يرتدي ملابس جنود الحرب الأهلية أصيب بطلقة حديدية ثم دفن حياً في قبر حديدي عمره 140 عاماً |
| bir demir madeninin dibinde olmayınca sizin bolca sihriniz var zaten. | Open Subtitles | لديكِ العديد من السحر عندما لاتكونينَ في منجمٍ حديدي |
| bir demir ustası olan babamda muhafazakar partiyi desteklerdi. | Open Subtitles | أبي سيد حديدي ومؤيد في حزب المحافظين |
| Puştu bir demir kıratla güneye giderken kıstırdk. | Open Subtitles | ... لأنهم قتلوا رجلاً من بلدتنا وصادفوا الوغد ممتطياً فرس بنياً ومتوجه جنوباً |