Birkaç yıl önce gerçek bir deri hastalığı geçirmiş, skleroderma. | Open Subtitles | لأكون عادلة,كانت مصابة بمرض جلدي حقيقي قبل سنتين تصلب الجلد |
Daha ikinci günde, üzerime olmayan aptal bir deri pantolon yüzünden ezik durumuna düştüm. | Open Subtitles | إنه اليوم الثاني وانا خاسر ببنطال جلدي لايلائم |
Aslında düşününce bir nevi sıvı ve tuhaf dokulardan oluşan torbalar gibiyiz, etrafı ince bir deri tabakasıyla kaplı. | TED | عندما تفكر بالفعل في ذلك، فنحن نوعًا ما مثل أكياس السوائل وبعض الأنسجة الغريبة محاطة بطبقة رفيعة من الجلد. |
- Nedir onlar? Metal bir deri ve asla yaşlanmayan bir beden! | Open Subtitles | جلد من المعدن، وجسد لن يشيخ أبداً |
Egzama değil, Sedef hastalığı, yani çok daha önemsiz bir deri hastalığı. | Open Subtitles | إنها ليست إكزيما إنها داء الصدفية والتي هي حالة جلدية أقل خطورة |
Ayrıca siyah bir deri ceket ile sonsuza kadar harika görünmek de fena sayılmaz. | Open Subtitles | وكوننا نبدو بمظهر عظيم في معطف جلديّ أسود ليس أسوأ شيء. |
Onun bir deri Değiştiren olduğunu nereden bilebilirdim ki? Kimse yıllardır bulamadı. | Open Subtitles | كيف كان علي ان اعرف بانه "مغير الجلد" , لم يكن هناك الكثير هنا لسنين |
Oburluk benim suçumdu ve burada bir deri bir kemik kaldım. | Open Subtitles | الشراهة كانت عادتي و أنا هنا أصبحت مجرد جلد و عظم |
Kalabalık ve kirli kaplıcalardan bulaşan bir deri enfeksiyonu ki buraları kullanıyorsunuz ama kocanızla değil. | Open Subtitles | التهاب جلدي من الأحواض المزدحمة والملوثة التي تستخدمينها كما يبدو لكن بدون زوجك |
Kırmızı ve mavi bir deri kıyafetin içindeyim. | Open Subtitles | شرطي يرتدي زي جلدي وبدلة لونها أحمر مع أزرق؟ |
Cumartesi günü öğleden sonra dışarı çıkmışken bir deri bileklik alayım dedim. | Open Subtitles | لقد كنت خارجاً بالصدفة في ظهيرة يوم السبت فاشتريت سوار جلدي |
- Birileri yeni bir deri ceket alıyor. - Ben deri ceket istemiyorum. | Open Subtitles | هنالك شخص سيحصل على معطف جلدي جديد - لا أريد معطف جلدي - |
Harika, şimdi tek ihtiyacım olan yeni bir deri! . Sağol | Open Subtitles | رائع, إذا علي تبدلي جلدي, شكراً لك |
Kendi kendime milyonlarca kere yalnızca bir deri tabakası, bir yüzey dedim. | Open Subtitles | أخبرت نفسي ملايين المرات بأنه ليس إلا طبقة من الجلد.. مجرد سطح |
Yıpranmış eski bir deri parçası için şaşırtıcı bir şekilde hatasızdı. | Open Subtitles | الغريب أنها دقيقة جداً, بحالتها على قطعة من الجلد القديم المنكمش |
Fakat burnunuzun en gerisinde, ufak bir deri parçası bulunduğu olfaktör epitel adı verilen bir bölge vardır. Bu bölge kokladığınız her şeyin anahtarıdır. | TED | ولكن في أقصى مؤخرة أنفك توجد المنطقة التي تدعى بالظهارة الشمية قطعة صغيرة من الجلد والتي تحتوي على مفتاح كل شيء تشمه. |
Metal bir deri ve asla yaşlanmayan bir beden! | Open Subtitles | جلد من المعدن، وجسد لن يشيخ أبداً |
Neden kadın vücudundaki belirsiz, küçük ve kıvrımlı bir deri parçası önemli olsun ki? | TED | لماذا يجب عليك أن تكترث لطيَّة جلدية غير مرئية في جسد الأنثى؟ |
Bozulan bir deri ceketim var. Neden nem deriyi bozar? | Open Subtitles | كانت عندي سترة جلدية قد فسدت، الآن، لماذا تفسد الرطوبة الجلد؟ |
Siyah bir deri ceket görüyor musun? -eğer göremiyorsan bana 379$ borçlusun demektir. | Open Subtitles | هل ترى معطف جلديّ أسود مثل معطف (ألبتشينو) في فيلم "سيربكو"؟ |
Siyah bir deri ceket görüyor musun? -eğer göremiyorsan bana 379$ borçlusun demektir. | Open Subtitles | هل ترى معطف جلديّ أسود مثل معطف (ألبتشينو) في فيلم "سيربكو"؟ |
Yeni Thane'iniz size bir deri Değiştiren'e bir yatak, eşine de mahkeme kapısı açıyor! | Open Subtitles | حاكمكم الجديد يعطي مغير الجلد" سريراً وزوجته محاكمة" |
bir deri bir kemikti. Gri renkliydi. | Open Subtitles | كان عمره 4 أو 5 أيام لونه رمادي، كان مجرد جلد و عظم |