Dikkatsizlik için sık sık duyduğunuz bir diğer açıklama da gururdur. | TED | وتفسير آخر ربما يخطر على بالكم .. متعلق بالاهمال انه الغطرسة |
Biyolojik kaynaklardan edinilen bir diğer şey sentetik örümcek ağıdır. | TED | شيء آخر يأتي من مصدر حيوي هو حرير العنكبوت الاصطناعي. |
Sonunda, bir diğer birey, arkasını dönerek oturdu ve sonra katılımını iptal etti, bu sebeple tanınmasın diye görüntüyü mozaiklemem gerekti . | TED | وأخيراً، شخص آخر جلس للتصوير من الظهر ثم بعد ذلك ألغى مشاركته، لذا فقد أضطررت لتمويه صورته كي لا يتم التعرف عليه. |
Aynı yıl, 2004 yılında ülkenin bir diğer ucunda başka bir kütüphane inşa edildi ve görünüşü şu şekilde. | TED | في تلك السنة نفسها، 2004، في الجانب الآخر من البلاد، تم الانتهاء من بناء مكتبة أخرى. كانت تبدو هكذا. |
Birçok bitkiye bakmamızın bir diğer sebebi, en azından başında, şunu bulmak istedim: Aynı şeyi mi yapmak istiyorlar? | TED | والسبب الآخر للنظر إلى عدد من النباتات، على الأقل بشكل ابتدائي لأنني أردت معرفة هل تقوم هي بنفس الشيء؟ |
Belki de beni en çok sevindiren bir diğer istatistik; çocuk ölümleri. | TED | الإحصائية الأخرى, ربما هي ما أُفضّل هي أن ننظر في وفيات الأطفال |
Bu işbirliğinin bir diğer yönü de afetlere yardım konusu. | TED | جانب آخر من هذه الشراكة هو الإغاثة فى حالات الطوارئ |
bir diğer deyişle, bu veriler bu organizmaları evcilleştirebileceğimizi gösteriyor. | TED | بمعنى آخر, هذا يوضح أننا نستطيع أن نستأنس تلك الكائنات. |
Endişelenmememiz söylenen bir diğer gerekçe ise bu makinelerin istemeden bizim değerlerimizi paylaşacak olmaları, çünkü bizim devamımız gibi olacaklar. | TED | يُقال لنا ألا نقلق لسببٍ آخر هو أن هذه الآليات ليس بوسعها إلا مشاركتنا منافعها لأنها ستكون حرفياً امتداداً لأنفسنا. |
İnternet özgürlüğüne karşı artan bir diğer tehdit de aşırı düzenlemelerdir. | TED | هناك خطرٌ آخر يهددّ حريّة الإنترنت، ألا وهو المبالغة في الضوابط. |
Ve sol tarafınıza bakarsanız bir diğer sonsuz durgun su şeridini göreceksiniz. | Open Subtitles | وإن نظرتم إلى يساركم ، فستجدون مسطحاً آخر مترامياً من المياه الراكدة |
Söylemememin bir diğer sebebi insanların, bana şu anda baktığın gibi bakacaklarını bildiğimden. | Open Subtitles | سبب آخر لعدم إخبارك هو معرفتي أن الناس سينظرون إلي كما تنظر الآن |
Bu kadar popğler olmasının bir diğer nedeni onu ölçebiliyor olmamız, dijital. | TED | و السبب الآخر لكونها مشهورة لأننا نستطيع قياسها, إنها رقمية. |
Ebola'dan kurtulanlar için bir diğer büyük zorluk ise yeterli sağlık hizmetine erişmek. | TED | التحدي الآخر الهائل للناجين من إيبولا هو حصول على الرعاية الصحية الكافية. |
Bunu sevmemin bir diğer nedeni de bilimin karmaşıklığına alternatif bir giriş noktası öneriyor olması. | TED | السبب الآخر الذي جعل ذلك يعجبني حقا هو أنه يعطي نقطة دخول بديلة لتعقيد العلوم. |
Ve şu anda erkeğiyle çiftlerme sürecinde... ve ürtte bir diğer erkek kendi sırasını beklemekte. | TED | وهذه هي أجنحتها. وهي في مرحلة التزاوج مع هذا الذكر. وهنا ذكرٌ آخر ينتظرة دوره هو الآخر للتزاوج مع الملكة. |
Ama basit şeylerin aynı zamanda çok önemli olan, bir diğer sınıfı vardır. | TED | لكن توجد فئة أخرى من الأشياء البسيطة، التي تكتسي أهميةً كبرى هي الأخرى. |
Bu sürekli rekabet ortamında, kazanmanın bir diğer yolu da en büyük olmaktır. | Open Subtitles | طريقة أخرى لفوز المنافسة المستمرة من أجل الطعام ، هى أن تكون الأضخم |
80'lerde TV programlarında bir diğer sıçrama kontrol ve güç ile ilgiliydi. | TED | طفرة أخرى في الثمانينيات -- طفرة أخرى في عروض حول السيطرة والسلطة. |
Bazıları sadece elektrik yüklü, elektromanyetik bir şey olduğunu düşünürken, bir diğer grup ölülerin bizimle haberleşmek için kullandıkları bir yol olarak görüyorlar. | Open Subtitles | البعض الاخر يعتقد انها شحنات او حقل كهربائي والبعض الاخر يعتقد انها طريقة لاتصال الاموات بنا |
Buraya gelmemin bir diğer nedeni de takımın genel odada toplandığını söylemekti. | Open Subtitles | والسبب الأخر لوجودي هنا أن أخبرك أن الفريق يجتمع في الغرفة المشتركة |
bir diğer şey. Green Bay Packers stadı, Ne diyorlardı? | Open Subtitles | شيئ اخر , استاد غرين باي باكرز ماذا يسمى ؟ |
Beni çok endişelendiren bir diğer nedense birazcık kişisel bir şeydi. | TED | والسبب الثاني الذي تسبب لي بالكثير من القلق كان شخصيا قليلًا. |