"bir dost" - Translation from Turkish to Arabic

    • على صديق
        
    • إنه صديق
        
    • صديق قديم كان
        
    • كان صديق
        
    • انه صديق
        
    • أي صديق
        
    • من صديق
        
    • وأحد أصدقائي
        
    • وكصديق
        
    • مجرّد صديق
        
    • كان صديقاً
        
    • صديق عظيم
        
    • صديقاً وفياً
        
    • صديقٌ قديم
        
    • إنها صديقة
        
    Yağmur durana kadar kalabilirsin. Sanırım gerçek bir dost bulmak için kaybolmam lazımmış. Open Subtitles لما لا تبقى حتى يتوقف المطر ؟ أعتقد أنني أضطريت أن أضيع . لأحصل على صديق حقيقي
    Birlikte kaçıyorduk. O çok iyi bir dost. İyi biri. Open Subtitles لقد كنا نهرب معاً إنه صديق عظيم ، ورجل طيب
    ...hakkınızda FBI'a bilgi veren eski bir dost... Open Subtitles صديق قديم كان معتادا على ان يبلغ عنك لدى الـ"إف بي اي"ـ
    Yıllardır görmediğiniz halde eski bir dost diyorsunuz. Open Subtitles لم ترينه منذ سنوات ورغم ذلك تقولين أنه كان صديق قديم لكِ
    Çok mu? Demek istediğim, o çok iyi bir dost. Open Subtitles أعني ، انه صديق جيد
    bir dost, aslında birçoğunu onunla da tartışabilirim. Open Subtitles أي صديق. وعادة، أنا قادر لمناقشة هذه الأشياء معه.
    Kaybımız azdı ama her düşen, ya bir dost, ya da aziz bir kan bağıydı. Open Subtitles نفقد البعض لكن ما من صديق يسقط إلا ويبقى دمه غاليا
    bir dost San Diego'ya götürecek. Open Subtitles وأحد أصدقائي سيرأخذك إلى سان دييجو ويوصلك إلى مستشفى البحرية
    Bu, anlaşılan yeni bir dost edinmiş ve her yerde beraberlermiş. Open Subtitles وقد تعرّف على صديق جديد وعلى مايبدو أنهم لايفترقان
    Sancorp Harrisburg'da güçlü bir dost edinmekten mutlu olur. Open Subtitles سانكروب مهتمة جدا بالحصول "على صديق قوي في "هاريسبيرغ
    "Yeni bir dost kazanmak tabii ki kolay değildir..." Open Subtitles {\pos(192,240)}،الحصول على صديق جديد ليس بالأمر الهيّن
    Bir tanesini. Eski bir dost. Simeon adında bir Yahudi. Open Subtitles واحد منهم, إنه صديق قديم, حكيم يدعي " سيمير "
    - General Hammond, o bir dost. Open Subtitles جنرال هاموند ، إنه صديق تراجعوا
    ...hakkınızda FBI'a bilgi veren eski bir dost... Open Subtitles صديق قديم كان يخبر عنك عند الاف بي اي
    ...hakkınızda FBI'a bilgi veren eski bir dost... Open Subtitles صديق قديم كان يخبر عليك في ال أف بي أي
    O bir dosttu. Mesleği papazlık olan bir dost. Open Subtitles لقد كان صديق, الصديق الذى وجد فقط ليكون كاهن
    - Tanrım, Bill, kim var yanında? - Telaşlanma. Bu bir dost. Open Subtitles (ياللهول , أيوجد عندك أحد يا (بيل - لا تفزع , انه صديق -
    bir dost. Open Subtitles أي صديق.
    Teşekkürler. Kendimi bir dost tarafından tavsiye verilmiş varsayacağım. Open Subtitles شكراً, سأخذ نصحيتك على أنها من صديق.
    bir dost San Diego'ya götürecek. Open Subtitles وأحد أصدقائي سيرأخذك إلى سان دييجو ويوصلك إلى مستشفى البحرية
    Onu her zaman... kendini işine adamış bir arkeolog, kibar ve cömert bir adam ve gerçek bir dost olarak hatırlayacağız. Open Subtitles سأتذكره دائماً كعالم أثار جليل رجلاًرحيموكريم.. وكصديق حقيقي
    - Yalnızca bir dost. Open Subtitles -أوه، مجرّد صديق
    Lancu senelerdir bir dost ve topluluğun sıkı bir koruyucusu oldu. Open Subtitles إن العم كان صديقاً لنا لسنوات عدة و مدافع عن العشيرة
    Bu kadar iyi bir dost olduğun için iyi bir dinleyici olduğun için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً لك على كونك صديقاً وفياً. ومصغياً جيداً.
    - Memleketten bir dost. Çok araba var da. Open Subtitles صديقٌ قديم يا سيدي, وثمّة سياراتٌ كثيرة.
    Sorun yok. O bir dost. Open Subtitles لا بأس , إنها صديقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more