"bir dostum" - Translation from Turkish to Arabic

    • صديق لي
        
    • أحد أصدقائي
        
    • لدي صديق
        
    • صديق في
        
    • صديق ليّ
        
    • عندي صديق
        
    • صديقة مفضلة
        
    • لي صديق
        
    • أنا صديق
        
    • هناك صديق
        
    • هو صديق
        
    • لديّ أصدقاء
        
    • لديّ صديق
        
    • لديّ صديقٌ
        
    • لدى صديق
        
    Uçağı DEA'deki bir dostum sağladı. Open Subtitles إستعرتْ الطائرةُ مِنْ صديق لي في ادارة مكافحة المخدرات
    Şu anda bir dostum polisi aramak için bekliyor. Open Subtitles في هذا الوقت صديق لي ينتظر للإتصال الشرطة.
    Hey, Charlie. Bu iyi bir dostum. Nigel. Open Subtitles تشارلي هذا أحد أصدقائي الطيبين، إنه نيجيل.
    bir dostum var diye mutluyum. Open Subtitles الى جميع من في المنزل انا ممنونه ان لدي صديق
    Belki de atamaz. Ulusal Güvenlik Teşkilatında bir dostum var. Open Subtitles ربما لا، لديّ صديق في وكالة الأمن القوميّ.
    bir dostum senin öğretmen olduğunu söyledi. Open Subtitles صديق ليّ يقول إنّك معلم.
    Bay Doyle, bir dostum Luthor Ş laboratuvarına daldı Levitas araştırmasının devam ettiği. Open Subtitles السيد دويل صديق لي ستجده في مختبر شركة لوثر كورب هو سيستكمل بحث ليفتس
    Az kala bu öğlenden sonrası için buraya gelemiyordum. Ama sonra çok özel bir dostum bana yolu gösterdi. Open Subtitles كدت أن لا أحضر اليوم ولكن صديق لي أراني الطريق
    bir dostum ordu papazıydı, ve evsizlere yardım işine başladı. Open Subtitles صديق لي كان قسيساً ,وبدأ فى برنامج توعية من لا مأوى لهم
    Hayır, bir dostum yakaladı, ama senin proteine ihtiyacın var diye düşündüm. Open Subtitles لا, أحد أصدقائي اصطادها, لكني فكرت بأنك تحتاج البروتين
    bir dostum Reynolds'a ot satmış. Open Subtitles أحد أصدقائي باع حشيشة لـ مات رينولدز.
    Chicago'da eski bir dostum var, ismi Henry Gondorff. Open Subtitles لدي صديق قديم في شيكاغو أسمه هنري غندروف
    Tamamen uygunsuz bir kadınla ilişkisi olan bir dostum vardı. Open Subtitles لدي صديق أصبح متورطاً مع إمرأة غير مناسبة كلياً.
    - Gençler? Devriyedeki bir dostum bunu gösterdi. Open Subtitles يا رفاق، أرسل لي صديق في شرطة المدينة هذا للتو
    bir dostum senin ögretmen oldugunu söyledi. Open Subtitles صديق ليّ يقول إنّك معلم.
    Daha iyi şeyler de yapabileceğimi gösterecek... bir dostum ya da koruyucum hiç olmadı. Open Subtitles ولم يكن عندي صديق أو حامي من قبل لكي أريكم أني أستحق أفضل الأشياء
    Daha önce senin gibi bir dostum olmamıştı. Al. Bir denizkızına benziyor muyum, bir bak. Open Subtitles لم يكن لي صديقة مفضلة من قبل أنظري إذا أبدو كحورية البحر ؟
    Bir keresinde bir dostum bana demişti ki... "Bizim işimizde karanlıkta yürürüz. Open Subtitles قال لي صديق ذات مرّة، في مجال عملنا، إننا نسير في الظلام.
    Şu anda senin için güçlü bir dostum, belki de tek dostunum, bana karşı koyma. Open Subtitles أنا صديق قوي أنت بحاجته الآن ربما صديقك الوحيد، لذا لا تتحداني.
    Bugün postacı geldi... ve bir dostum şunları yazmış.: Open Subtitles جاء البريد اليوم و هناك صديق كتب هذا لي
    Şimdi benim bir dostum. TED الآن هو صديق لي.
    Mahkemede bir dostum var. Open Subtitles لديّ أصدقاء في قاعة المحكمة
    TAMAM, BİR SONRAKİ KASABADA TAMİRCİLİK YAPAN BİR DOSTUM VAR. Open Subtitles أجل، لديّ صديق ميكانيكي في البلدة القادمة
    Formentera Adasında bir dostum var. Kardeş gibiyiz. Open Subtitles لديّ صديقٌ في فورميترا إنّه كالأخ بالنسبة لي
    - Birisi bana FBI'da bir dostum olduğunu söyledi. Open Subtitles إتصل بى شخص وأخبرنى أن لدى صديق فى المباحث الفيدراليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more