"bir evi" - Translation from Turkish to Arabic

    • ومنزل
        
    • على منزل
        
    • له بيت
        
    • لديه بيت
        
    • لديه منزل
        
    • تبينت من محل إقامتها
        
    • منزل على
        
    • منزل في
        
    • منزلا في
        
    • منزلاً في
        
    • و البيت الذي
        
    • ولمشاركته منزلاً
        
    • منزل فى
        
    • منزلًا
        
    • لديها مكان
        
    Her Amerikalının bir işi, ailesi ve kendine ait bir evi olmalı. Open Subtitles وأن يكون لكل مواطن مهنة شريفة وعائلة ومنزل يجمع فيما بينهم
    Bebeğimin kendine ait bir evi olacak birkaç ay içinde. Open Subtitles حبيبتي ستحصل على منزل خاص بها ... خلال بضعة اشهر
    Gerçek bir evi yoktu, Hayatını çalan adamı bulma adına gerçek amacından sapmıştı. Open Subtitles ليس له بيت محدد وتاه فى البرية في بحثه عن من سرق حياته
    Dağın tepesinde ufak bir evi var. Yangın var mı diye bakıyor. Open Subtitles لديه بيت صغير على قمة جبل و يراقب الغابة خوفاً من الحرائق
    Santa Monica'da havuzlu bir evi vardı. Open Subtitles كان لديه منزل صغير في ـ سانتا مونيكا ببركة سباحة
    Illinois'da yeni bir evi olduğunu buldum. Open Subtitles تبينت من محل إقامتها الجديد في ولاية (إلينوي).
    Kordonda bir evi var. Giysi işinde. Open Subtitles كان لديهم منزل على ارض مستوية كان والدها يعمل فى مجال الاقمشة
    Muhtemelen öyle bir evi olduğunu da bilmiyordunuz. Open Subtitles منزل في الغالب لم تعرفي أنه امتلكه, و شراب لطيف
    Söylemiştim, Kandahar'da bir evi temizlerken kaybettim. Open Subtitles -لقد أخبرتك، لقد فقدته وأنا أؤمّن منزلا في (قندهار ).
    İki hafta sonra, trajik haberi duyduğumda Pete'in yaşadığı sokağın sonunda bir evi boyuyordum. TED بعد أسبوعين، كنت أطلي منزلاً في نهاية شارع بيت حين سمعتُ ذلك الخبر المأساوي.
    Çünkü sana bir bakıyorum da, ve bir zamanlar senin de annesi ve babası ve bir evi olan bir çocuk olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles لأنني أفكر فيك وأظن أنك كنت طفل مرة ولديك أم وأب ومنزل
    Bir eş, çocuklar ve tepenin üstünde bir evi nereden bulacağım? Open Subtitles أين سأجد زوجة وأطفال ومنزل على التل؟
    Çok güzel bir evi geçindirmek istiyorsun çok şirin bir evi sonrada sevmediğin bir işte çalışmak zorunda kalıyorsun. Open Subtitles إذا اردت الحصول على منزل جميل منزل جميل جداً إذاً عليك أن تعمل بعمل لاتحبه
    Çukuru olan bir evi nerede bulabilirsin acaba. Open Subtitles أتسائل فقط كيف يُمكنك الحصول على منزل بحفرة ؟
    Hanımefendi, o yaşıyor, bir evi, bir kadını, bir de küçük kızı var. Open Subtitles سيدتى ، إنه على قيد الحياة و له بيت و امرأة و طفلة صغيرة
    Bu defa içi tehlikeli oyuncak dolu bir evi yok. Open Subtitles لكن هذه المره ليس لديه بيت فيه اغراض خطره
    Kurbanı günlerce öyle herhangi bir yerde tutamayacağına göre... bir evi olduğunu tahmin ediyoruz. Open Subtitles لا يمكن الاحتفاظ بضحية لمدة ايام بدون غاية اذن فهو غالبا لديه منزل من نوع ما
    Illinois'da yeni bir evi olduğunu buldum. Open Subtitles تبينت من محل إقامتها الجديد في ولاية (إلينوي).
    Clooney'nin Como Gölü'nde bir evi var ama. Hatırlatayım dedim. Open Subtitles لدى كلوني منزل على بحيرة كومو أودّ القول
    Onunda Chestnut Hill'de, ...eskiden oturduğumuz eve yakın bir evi var. Open Subtitles لديها منزل في تشيستنت هيل كان قريبا لمكان سكننا جميعا
    Weiss'in Brooklyn'de farklı bir isim altında bir evi varmış. Open Subtitles (وايس) يمتلك منزلا في (بروكلين) تحت اسم مستعار
    8 milyonluk şehirde tek bir evi bulmaya çalışmak eğlenceli olacak gibi. Open Subtitles تحاول أن تجد منزلاً في مدينة الملايين هذا سيكون ممتعاً
    Çok büyük bir evi var. Hizmetçisi, aşçısı var. Open Subtitles و البيت الذي يملكه هو الأكثر ..
    Ama iyi bir fiziği ve köyde bir evi var. Open Subtitles على أية حال .. مظهره جيد ويملك منزل فى الريف
    Bu bilgi büro tarafından sağlandı. Ve Gates'te bir evi olduğunu biliyoruz. Open Subtitles المعلومات التي حصل عليها المكتب تؤكد أنه يملك منزلًا في المجمع
    Orada bir evi var. Ve kalabileceğimi söyledi. Open Subtitles لديها مكان هناك وقالت أننى أستطيع الإقامة معها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more