Bir görgü tanığı, adamın öldürülmeden önce canı için yalvardığını belirtti. | Open Subtitles | شاهد عيان يزعم أنّ شخص ما توسّل لينقذه. قبل أن يُقتل. |
Eşkali, kırmızı kapüşonlu "sweatshirt" giyen şüpheliyi sekizinci kattaki yangın alarmını çalıştırırken gören Bir görgü tanığının ifadesine dayanarak belirledik. | Open Subtitles | الرسم التقريبي بناء لأقوال شاهد عيان رأى المشتبه به يلبس ملابس رياضية حمراء ويطلق جهاز إنذار الحريق في الطابق الثامن. |
Olay yerinde seni hatırlayan Bir görgü tanığımız da var. | Open Subtitles | نحنُ لدينا أيضاً شاهد عيان أمكنه رؤيتكِ في مسرح الجريمه |
Bir görgü tanığı seni barınağın önünde bir tomar parayla görmüş. | Open Subtitles | رآك شاهد عيان خارج الملجأ و أنت تظهر مجموعة من النقود |
Bir polis komiserinin, ve adamlarının yaptığını söyleyen Bir görgü tanığı var. | Open Subtitles | شاهد عيان رأى كابتن شرطة أمن وبعض رجاله يحطمون المكان |
Bir görgü tanığı bulundu, fakat ifadesi tatmin edici değildi. | Open Subtitles | وجدت شاهدة عيان, ولكن شهادتها لم تكن موثوقة. |
Savcılık Bir görgü tanığını sorgulamış, ve o da onların, soyguncunun göğsünde dövme olmadığını söylemiş. | Open Subtitles | النيابه سمعت لشاهد عيان وقال لهم ان المدبر لا يحمل وشما على الصدر |
Bir görgü tanığının yardımıyla FBI şüphelinin eşgalini belirledi. | Open Subtitles | بمساعدة شاهد عيان حصل اف بي اي علي مشتبة فيه |
Parmak izleri bulduk, aynı ebatta kabloyu kamyonetinin arkasında bulduk, seni yalancı çıkaran Bir görgü tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا بصمات وجدنا نفس قياس الأسلاك في خلفية شاحنتك ولدينا شاهد عيان يُكذبك |
Ve Riley'i öldürmek için sebebi var, Bir görgü tanığımız var, kurbanı tehdit etmiş, suç işlendiğinde nerede bulunduğu hakkında yalan söyledi. | Open Subtitles | ولديه الباعث لقتل رايلي وقد رآه شاهد عيان لقد هدد الضحية ومن ثم كذب بخصوص عذر تغيبه |
Öyleyse gerçekçi olmayan Bir görgü tanığımız, ve şüpheli bir itirafımız var. | Open Subtitles | لم يتم استجوابها منذ محاكمة هوارد لذا فإننا ليس لدينا شهود عيان واقعيين |
Kat 7 ve 8'de, 7. ve 8. katta bir patlama olduğunu söyleyen Bir görgü tanığım var. | Open Subtitles | لدى شاهد عيان الذى قال أنه كان هناك أنفجار فى الدور السابع و الثامن .. السابع والثامن |
Yeni Bir görgü tanığı Chavez Ravine! den bildiriyor. | Open Subtitles | شاهد عيان جديد يقول من موقع المراقبة في شافيز رافين |
O görgü tanığının dışarıda bir yerlerde olduğunu biliyoruz. Adli tıbbın sunduğu delil, yarım bırakılmış o kesik, Bir görgü tanığı olduğunu kanıtlıyor Birileri bir şeyler görmüş. | Open Subtitles | نعلم أنّه أو أنّها موجودة، الدليل الشرعيّ البتر الذي قوطع يدلّ على وجود شاهد عيان |
Seni kan gölü içinde gören Bir görgü tanığı var. | Open Subtitles | شاهد عيان شاهدك ممدداً في مسبحاً من الدماء |
Senin gibi Bir görgü tanığı, işimi kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | وجود شاهد عيان مثلك سيجعل عملي أسهل بكثير. |
Bir görgü tanığı, onun ve bu adamın resmini çizdirdi. | Open Subtitles | تعرفت عليه شاهدة عيان وعلى هذا الرجل هل يبدوا مالوفاَ ؟ |
Bir görgü tanığı cesedin kamyonlarınızdan birinden indirildiğini görmüş. | Open Subtitles | شاهد عيان رأى شخص يقود إحدى شاحناتك الصفراء ورمى الجثة. |
Ama Bir görgü tanığı, siyah bir çanta ve şapkası olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | لكنّ شاهد عيان قال أنّه كان يرتدي بذلة رمادية وقبّعة، |
Bir görgü tanığından plakasını aldık ve... onun çaldığına da çok eminiz. | Open Subtitles | وحصلنا على لوحة ترخيص من شاهد عيان و نحن متأكدون تماما من أن انه هو الذي سرق مجلس بلدي، |