"bir gül" - Translation from Turkish to Arabic

    • وردة
        
    • زهرة
        
    • ورده
        
    • الوردة
        
    • أنظروا اليها
        
    • زهور جميلة من أجل
        
    bir gül de bir adamı attan düşürmedi, değil mi? Open Subtitles وما من وردة أوقعت رجلاً يوماً عن صهوة جواد، صحيح؟
    Bunlar eski ve basit moleküller ama bu molekülleri yüzünüzün önündeki iki küçük deliğe çekerseniz, aklınızda açıkça bir gül etkisi yaratacak. TED إنها مجرد جزيئات عادية، لكن إذا شمها أحدكم عن طريق عضو الشم على وجوهكم، سيرسم في أذهانكم انطباع على أنها وردة.
    Açan bir gül mü, ürkek bir menekşe mi? Belki de gelinim olmayı düşünüyordur. Open Subtitles زهرة من البستان ام وردة بنفسج ؟ ربما أنها تفكر بأن تكون عروستى
    Zehirli bir gül haline geldim komutanımı öldürmeliyim. Open Subtitles لا بد لي أن اصبح زهرة مسمومة لكي أقتل قائدي
    Benim için çalışan bir adam, şu an kapı dışarı edildi. Bir kadına, kısa bir notla birlikte bir gül verdiğini ortaya çıkardım. Open Subtitles لق قال لى رجل يعمل عندى أنه عند بابى عرف أنه أعطى ورده إلى إمرأه
    Günbatımında dağın tepesinde sihirli bir gül her gece çiçek açarmış. Open Subtitles وعند غروب الشمس على قمة ذلك الجبل كانت تتفتح كل ليلة وردة سحرية وتمنح الخلود لكل من يقطفها
    Aşağı, sokağa indin ve Dylan'ı bir kefene sardın sonra avucuna Botanik Bahçesi'nden alınmış bir gül koydun. Open Subtitles وبعدها وضعتي وردة جلبتها من الحديقة النباتية و قمت بوضعها في يده
    Her hareketimin izlenmesi gururumu okşasa da her sabah kapımın önünde bir gül olması çok daha güzel olurdu. Open Subtitles ملاحقتي في كل مكان يثير بداخلى الإعجاب وردة حمراء على عتبة منزلي كل صباح ربما تكون أكثر إغراءاً
    Beyaz bir gül, güvenebileceğin bir güldür. Open Subtitles الوردة البيضاء هي وردة تستطيع ان تثق بها
    Patrick Broadbent'ın annesi anma törenine tek sarı bir gül getirmiş. Open Subtitles باتريك برودبنت الام تركت وردة صفراء واحدة في حفله التأبيني
    Sonra ona iki hafta boyunca hergün ona bir gül vermelisin. Open Subtitles بعد ذلك تشتري لها وردة كل يوم لمدة أسبوعين.
    Tek bir gül vereceksin hem ucuz hem asil bir davranış. Ben de mal gibi 11 gül vereceğim sevgilime öyle mi? Open Subtitles وردة حمراء واحدة تظهرك بسيطا وانيقا وانا الاحمق الذي ساعطي حبيبتي 11 وردة
    O narin bir gül gibidir. Ona dikkatle davranmalısın. Open Subtitles ‫انها مثل وردة حساسة ‫يجب أن تعاملها بعناية
    Gücünü insanları kurtarmakta kullanıyor ve ardında bir gül bırakıyor. Open Subtitles إنها تستخدم قواها لتنقذ البشر وتغادر وتترك وردة
    Bana bir gülü hatırlatıyorsun. Mutlak bir gül... - ...değil mi? Open Subtitles أنت تذكرني بزهرة، زهرة رائعة - لست بجمال زهرة بالتأكيد -
    yeni açan bir gül gibi, sabahları parlayan ve hayat dolu... Open Subtitles زهرة متفتحة حديثاً تلمع من الندى في الصباح
    Yaka çiçeği olarak beyaz bir gül istiyorum. Open Subtitles زهرة بيضاء، فيما يخص زهرة العروة الخاصة بي
    Katil kurbanların göğüslerine solmuş bir gül bırakıyor. Open Subtitles الرجل يقوم بترك ورده ذابله على صدر الضحيه
    Olacak kardeşim. Ödül sensin. bir gül gibi! Open Subtitles بل تريدك , يا أخى , أنت الجائزة يالجمالها , أنظروا اليها
    Eşinize bir gül almak... Open Subtitles زهور جميلة من أجل زوجتك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more