| Beyler, 50.000 dolarlık japon yemeği yiyebilmemiz için sadece bir günümüz var. | Open Subtitles | أيها السادة, لدينا يوم واحد لنأكل طعام ياباني بقيمة 50 ألف دولار |
| Dedeme söz verdim.Hiçbirini kaçırmam dedim.Sadece bir günümüz var. | Open Subtitles | قلت لجدي لن أترك أياً منها ولدينا يوم واحد فقط |
| O düzüşmüşlerin filmi yapmalarını engellemek için bir günümüz daha var. | Open Subtitles | حسنا , هذا هراء يارجل لدينا يوم واحد متبقى لنوقف هؤلاء الداعرين من تصوير الفيلم |
| Çünkü senin tahminine bakarsak sadece bir günümüz var. | Open Subtitles | لأنه من خلال الحساب الخاص بك ، لدينا يوم واحد فقط للعثور عليها. |
| Sanırım kendimize ait bir günümüz oldu. | Open Subtitles | يبدو أننا وجدنا يوم أجازة |
| bir günümüz var | Open Subtitles | لا يمكن تفويت ذلك لم يتبقى لنا غير يوم واحد فقط |
| O halde, çok iyi korunan bir kaledeki kilitli bir odaya fark edilmeden girip dünyadaki en değerli eşyayı çalmak ve tekrar fark edilmeden dışarı çıkabilmek için sadece bir günümüz var. | Open Subtitles | اذاً لدينا يوم واحد فقط للتسلل الي دخل حجرة مغلقه في مكان ما من قلعه شديدة التحصين، |
| Kasaba diken üstünde, eğer bu düzen devam ederse yeni bir cinayetten önce bir günümüz var. Bu işi hemen çözelim. | Open Subtitles | هذه البلدة على الحافة بالفعل، وإذا استمر هذا النمط فلدينا يوم واحد حتى الجريمة التالية، فلننهي ذلك بسرعة |
| Bunun anlamı, tekrar öldürmesinden önce sadece bir günümüz olduğudur. | Open Subtitles | مما يعنى انه امامنا يوم واحد فقط قبل ان تقتل ثانية |
| Onu bulmak ve karar duruşmasına zamanında getirmek için bir günümüz var. | Open Subtitles | لدينا يوم واحد لنجدها ونعيدها فى موعد المحاكمة |
| Tamam, millet. Bu düğünü planlamak için bir günümüz var. | Open Subtitles | حسنا، شباب، لدينا يوم واحد للتخطيط لهذا الزفاف |
| Parkta bir günümüz kaldı ama o gün harika geçecek. | Open Subtitles | تبقى عندنا يوم واحد فقط في الحديقة لكنه سوف يكون عظيما |
| Kimo, hazırlanmak için bir günümüz varmış. | Open Subtitles | كيمو، لدينا يوم واحد فقط للمراجعة.. |
| Şeyden önce sadece bir günümüz kaldı... | Open Subtitles | لم يبق لدينا إلا يوم واحد قبل أن .. |
| Vikingler Kells'e saldırmadan evvel bir günümüz var! | Open Subtitles | لدينا يوم واحد قبل أن "يصل "الفايكنج" إلى "كلس |
| Sadece bir günümüz kaldı. | Open Subtitles | بقي يوم واحد فقط |
| Dostum... bir günümüz kaldı. | Open Subtitles | يا رجل، لدينا يوم واحد |
| - Üç gün, bir günümüz daha var. | Open Subtitles | -ثلاثة ايام . تبقى لنا يوم واحد |
| Sanırım kendimize ait bir günümüz oldu. | Open Subtitles | يبدو أننا وجدنا يوم أجازة |
| Ne? Sanırım kendimize ait bir günümüz oldu. | Open Subtitles | يبدو أننا وجدنا يوم أجازة |
| Bu çukurdan çıkmak için bir günümüz var. En fazla iki. | Open Subtitles | أمامنا يومًا أو يومين على الأكثر، |