Neredeyse bitirmek üzereler ve bir günden az sürede denize açılacaklar. | Open Subtitles | أنهم الآن تقريباً مستعدون ومن المرجح سيبحرون خلال أقل من يوم |
Bu sïcakta ölümden bir günden fazla geçse, hemen anlasïlïr. | Open Subtitles | في هذا الحر ستعرف إذا كانت قد ماتت منذ أكثر من يوم |
Onu bir günden daha uzun istiyorum. Onu bütün hafta sonu istiyorum. | Open Subtitles | اريده اكثر من يوم اريده فى كل نهايه الاسبوع |
Haftada bir günden fazla çalışacağın bir iş buldun mu? | Open Subtitles | أوجدت وظيفة حيث تعمل اكثر من مجرد يوم واحد في الأسبوع |
Bu yüzden Frank bu kapanları bir günden fazla suda bırakamaz. | Open Subtitles | لهذا لا يستطيع "فرانك" ترك هذه المصائد لأكثر من يوم واحد |
Az önce anlattığın hikâyeye göre, gebelik bir günden az sürmüş. | Open Subtitles | مولدر، أعطى السيناريو بأنك فقط وصفت، نسبة الحمل كان يمكن أن تكون أقل من يوم. |
Öte yandan meslektaşım Gradski, senin nabzın ve tansiyonunla bir günden az yaşadı. | Open Subtitles | من جانب آخر , عندما كان معدل النبض لدى شريكي جرادسكي كمعدل نبضك وضغط دمك كان قد بقي له أقل من يوم على قيد الحياة |
Evet, büyük ihtimalle bir günden fazla kalamam | Open Subtitles | نعم , إذن على الأغلب أنا لن أكون قادرا على البقاء لأكثر من يوم أو نحوه |
bir günden kısa zamanda kullanmayı öğrenebilirdiniz. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تتعلّم قيادتها في أقل من يوم |
Ama bana göre tek bir günden bile daha az gibi geliyor. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي تبدو وكأنها أقل من يوم واحد |
Kumsaldaki bir günden daha güzel birşey olamaz. | Open Subtitles | ليس هناك شيئاً أفضل من يوم جميل في الشاطيء |
bir günden daha kısa bir süre sonra, 149 milyon km ötede Dünya genelindeki iletişimi taşıyan kablolar kıvılcım saçmaya başlıyor. | Open Subtitles | فى أقل من يوم واحد وبعيداً بحوالى 93 مليون ميل الكابلات التي تحمل إتصالاتنا عبر الأرض بدأت بالشرارة |
Sana gününü göstermenin, bir günden fazla süreceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | تصورت بأن الامر سوف يأخذ أقل من يوم واحد لأهزمك |
bir günden fazla kalırsan sana da aynı şey olur. | Open Subtitles | الشيء الذي كان سيصيبك لو بقيت هنا أكثر من يوم واحد. |
Daha fazla zamana ihtiyacı olanlar, hasta ve yaşlıların bir günden az zamanı var. | Open Subtitles | كلّ شخص عجوز أو مريض بحاجة لمزيد من الوقت سيوفّر له حراسة لأقل من يومٍ |
Kan dolaşımında bulunan miktara göre bir günden daha az ömrün kaldı. | Open Subtitles | بالإستناد على الكميّة التي وُجدت بمجرى دمّك، فإنّ لديك أقلّ مِن يومٍ واحد لعيشه. |
Matthias ve ben ava çıkıyoruz. Muhtemelen bir günden fazla sürmeyecektir. - Arayıcının bize eşlik etmesinden onur duyarız. | Open Subtitles | أنا و(ماثاياس) متوجهون للصيد على الأرجح ليس أكثر من مسيرة يوم وسيكون من الفخر لنا أن يرافقنا الساعي |