"bir güne" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليوم
        
    • إلى يومٍ
        
    • شئ للأيام
        
    Ancak bu sadece, ilerideki bir güne ufak bir hazırlık... 19 Aralık. Open Subtitles علي اي حال ستكون مجرد افتتاحيه لهذا ليوم التاسع عشر من ديسمبر
    Beyler, korkarım ki bunu başka bir güne ertelemek zorundayız. Open Subtitles أيّها السادة، أخشي أنّنا سنضطّر إلي تحديد معاد ليوم أخر
    Hepsini birden mi kullanmak istersin, yağmurlu bir güne saklamak mı? Open Subtitles ،أتريد استخدامه كله مره واحده أم تريد توفير بعضهم ليوم ممطر؟
    Başka bir güne ertelemeyeceğim. Open Subtitles لن أؤجلها ليوم آخر إذا لم يستطع فعلها، فأنتي ستفعلين
    Bu zaman damgalarının her biri, anahtar bir bilginin dışarı sızdırıldığı bir güne denk geliyor. Open Subtitles كل توقيت يشير إلى يومٍ تمّ فيه تسريب المعلومات
    - Nathan, yağmurlu bir güne hazırlan. Open Subtitles -ناثان" أبقى شئ للأيام الصعبة".
    Hayır. Sanırım bir güne yetecek kadar konuşma yapıldı. Open Subtitles لا، اعتقد ان الحديث كان كافيا ليوم واحد.
    Onu tekneye getirmem için başka bir güne ihtiyacım var. Oltaya gelmedi. Open Subtitles احتاج ليوم آخر لأستطيع أن اُركبها على متن السفينة
    Amerika'da aydınlık, büyük heyecanlara gebe yepyeni bir güne başlıyoruz. Open Subtitles إنه ليوم مشرق جديد في أمريكا و هو يوم مشحون بالعاطفة
    Sensiz bir güne bile dayanamayınca düşündüm. Open Subtitles لا أستطيع التعامل مع هذا من دونك حتى ولو ليوم
    Bak, küçük kız, bunu başka bir güne erteleyemez miyiz? Open Subtitles انظري أيتها الطفلة هل يمكننا تأجيل هذا ليوم أخر؟
    Kimseyi tanımıyorum, ve muhteşem bir şarabımı yağmurlu bir güne saklıyordum. Open Subtitles لا أعرف أحداً ولقد كنت أحفظ زجاجة جميلة من النبيذ الأحمر ليوم ممطر
    Her yemek başında köylülerin öksürmelerinden ve onların bütün sıhhi geçmişlerinden bahsedildiği bir güne daha katlanamam. Open Subtitles لا أستطيع البقاء ليوم آخر اتناول الطعام أثناء سعال الفلاحين وسماع تاريخهم المرضي الحقير
    Evet. Başka bir güne program yapmaya çalışıyorduk. Open Subtitles أجل ،نحن نحاول أن نضع ذلك في جدول المواعيد ليوم آخر
    Peki yardım edeceğim ama işlerimi düzenlemek için bir güne ihtiyacım var. Open Subtitles حسناً. سوف أساعدك، لكني بحاجة ليوم لكي أرتب بعض الأمور.
    Ah, ilk yolu başka bir güne bıraktım, Yolun başka yollara çıktığını bilmeden, Geri dönüp dönmemekte kararsız kaldım. TED آه، لقد تركت الأول ليوم آخر! حتى بعد معرفة أن كلاً منهما يوصل للآخر، ترددت إذا ما كان علي العودة.
    Şey, bunu yağmurlu bir güne bıraksam iyi olacak. Open Subtitles حسناً,ينبغى أن أتركها . ليوم ممطر
    Neden başka bir güne alamıyormuşsun? Open Subtitles لم لا تجعلهم يؤجلونه ليوم أخر؟
    Beyler, bugün berbat bir güne dönüşmek üzere. Open Subtitles أيّها السادة يتحول هذا إلى يومٍ قاسٍ
    - Nathan, yağmurlu bir güne hazırlan. Open Subtitles -ناثان" أبقى شئ للأيام الصعبة".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more