"bir gecede" - Translation from Turkish to Arabic

• في ليلة
• بين عشية وضحاها
• بين ليلة وضحاها
• بليلة واحدة
• فى ليلة
• في ليله
• ليلة و ضحاها
• ليلة واحده
• في الليلة
• فى ليله
• ليله واحده
• خلال الليل
• خلال ليلة
• يوم وليلة
• في ليلةٍ

Böyle bir gecede insanın boş bir eve girmesi ürkütücü oluyor.
في ليلة كهذه، إنه شيء مخيف، أن تدخل إلى شقة فارغة

Bütün bu sistemi, bir gecede onun siyah k...ı uğruna değiştirecekler.
هل سيتحدى كل هذا النظام بمؤخرته السوداء في ليلة وضحاها ؟

Ona parası ödendi, sana ödendi ve kardeşinin okulunun faturaları bir gecede kayboldu.
هي قبضت، و أنت قبضت فواتير كلية اخوك الطبية تختفي بين عشية وضحاها

Ve sizin gibi bir gecede toplanmış bir ekip değildik.
وعلى عكسكم يا رفاق، لم نجتمع سوياً بين عشية وضحاها

Bir kızın sadece bir gecede erkeğe dönüşmesi fiziksel olarak imkansız.
أبريل من المستحيل أن تتحول إمرأة إلى رجل بين ليلة وضحاها

Polis olmak öyle bir gecede olacak şey değildir.
التحوّل لشرطي ، ليس أمر يحدث بليلة واحدة

MOSS 865'i tasarlamaya başladığımda, Bunun bir gecede olduğunu biliyor muydun?
عندما اخترعت موس 865 هل تعتقدى اننى فعلتها فى ليلة واحدة

Hey sen kaybeden değilsin çünkü bir gecede başarısız olmadın.
حسنا, أنت لست فاشلا لأنك لم تنجح في ليلة وضحاها.

Kimse bir gecede peyda olan yeni adamı fark etmeyecek mi?
لن يلاحظ أحدهم أن شخصا جديدا ظهر في ليلة وضحاها ؟

Bir bot, suç mahallinde izler ve bir gecede uydurulmuş görgü tanığı.
قارب، بصمات في موقع الجريمة وحجة غياب تمّ اختلاقها في ليلة وضحاها

Oğlum böyle bir gecede doğmuştu. Bunlar süt köpek dişleri.
ابني وُلِدَ في ليلة كهذه هذه هي أنيابه وهو طفل

bir gecede 6. safhaya geçtiğine ve hükümetin bir şey yapmadığına şahit oldum.
،رأيته يقفز للمرحلة الـ 6 بين عشية وضحاها ورأيت الحكومة لا تفعل شيئاً

Tabii ki, bu uzun bir yol. Demokrasi, bir gecede edinilecek bir kazanım değildir.
ان هذه مسيرة طويلة لان الديموقراطية لا تنتشر بين عشية وضحاها

Ön plana çıkmak benim için kolaydı. Hızla değişen, yeteneklerin bir gecede işe yaramaz hale geldiği bir dünyada bundan bir zarar gelmezdi.
كان من السهل أن أتميز، وهذا لن يضر في عالم سريع التغيير، حيث يمكن للمهارات أن تصبح بالية بين عشية وضحاها.

İnan bana, kimse bir gecede her şeyi düzeltmeni beklemiyor.
صدّقيني، لا أحد يتوقّع منك معالجة ذلك بين ليلة وضحاها

Aslında bana üçüncü, dördüncü gibi geliyordu çünkü bir gecede üç caz kulübüne gitmiştik.
شعرت بأنه موعدنا الرابع أو الخامس لأننا ذهبنا لثلاثة ملاهي جاز بليلة واحدة

Ama gerçekten böyle bir gecede şemsiye teklifini geri mi çevireceksin?
هل سترفض حقا ان اعرض عليك مظلة فى ليلة كهذه ؟

bir gecede halledersek, ilk arabanın çalındığı bildirildiği an, gemin kalkar. Sürpriz saldırı.
مع سرقة في ليله واحده،في الوقت الذي تُبلغ السيارة الأولى بأنها مسروقة،سيكون هجوم مفاجئ

Ve sen birdenbire, bir gecede oyuncu oluyorsun demek. Kesinlikle olmaz.
و أنتي فجأة و بين ليلة و ضحاها .تصبحين ممثلة.

Bob tüm kadın güçlerini bir gecede öğrenemezsin.
بوب ، لا تستطيع ان تُعلم جميع الإناث السُلطه في ليلة واحده

Bu bir şekilde oluyor, özellikle bir gecede 14 hasta gördüğün bir hastanede çalışıyorsan.
الان يتطلب بعض العمل, بالاخص عندما تعمل بمستشفى ترى فيها في الليلة الواحدة 14 شخصاً.

Fark ettin mi bir gecede hem neredeyse yanıyordun hem de boğuluyordun?
اتدركى اننا تقريبا دفناه حى وبداخل الصوره , فى ليله واحده ؟

Ben bir gecede büyüdüm, ve... yetişkin olmak ne demek anlayamadım.
انا كبرت خلال الليل انا لا افهم ما الغرض لاكون راشده

147 sene bir gecede affetmek için uzun bir süre.
مدّة 147 عامًا أطول من أن يتم غفرانها خلال ليلة.

bir gecede haber toplamakla meşgul bir yayın organizasyonundan, reklam gelirleri ve reytinglere önem veren bir iş dalı olduk.
وبين يوم وليلة اصبحت مؤسسة ليست لجمع الاخبار لكن لجمع الاخبار عن الشركات تهتم بالاجوبة والمعدلات للمشاهدة

Böyle bir gecede çıplak gözün görebileceği yaklaşık 2,500 yıldız vardır.
في ليلةٍ مثل هذه يوجد حوالي 2.500 نجم يُرى بالعين المجردة