"bir hasta" - Translation from Turkish to Arabic

    • مريض واحد
        
    • أحد المرضى
        
    • هناك مريض
        
    • مريض في
        
    • أي مرضى
        
    • المريض
        
    • انه مريض
        
    • هو مريض
        
    • لمريض
        
    • للمريض
        
    • كمريض
        
    • لدينا مريض
        
    • كان مريض
        
    • عن مريض
        
    • مجرد مريض
        
    Bu tek Bir hasta, bir veri seti. TED وهذه المعلومات من جلسة واحدة .. من مريض واحد
    Sanki Bir hasta yapmış gibi görünsün diye, birkaç uyuşturucu madde çaldın. Open Subtitles ومن ثم سرقت بعض المخدر لتجعلها وكأن أحد المرضى قد فعلها
    Şefim, iki numaralı ameliyathanede hemen eksploratori laparotomi yapılması gereken Bir hasta var. Open Subtitles أيها الرئيس، هناك مريض في غرفة العمليات 2 يحتاج لجراحة استقصائية في الحال.
    - Son 3 günde burada başka Bir hasta var mıydı? Open Subtitles هل كان هناك أي مرضى آخرين هنا في الأيام الثلاثة الماضية؟
    Bir düşünün, ciddi kafa travmasıyla gelen Bir hasta olduğunda, beyni şişiyor ve bu onun kafatası basıncını artırıyor. TED عليكم تخيل عندما يأتي المريض مع صدمة حادة في الرأس، يكون دماغه متورماً وهو يزيدُ من الضغط داخل جمجمته.
    Angus, o Bir hasta, dostum. Open Subtitles هاي , هاي , هاي , انغوس , انه مريض , يا رجل.
    Senin için üç aydan daha az kadar önce kalp ameliyatı olmuş Bir hasta. Open Subtitles بالنسبة لكِ، هو مريض أُجريت له جراحة قلبية قبل أقل من 3 أشهر.
    150 kilometrelik alanda sadece üç eczanede var. Ve ilacı alan sadece tek Bir hasta var. Open Subtitles هناك 3 صيدليات تمتلكه في نطاق مئة ميل، و مريض واحد فقط يتناوله.
    Ne zaman Bir hasta gelse, içimizden biri eve gidiyor. Open Subtitles في كل مرة يصل مريض , واحد منا يذهب إلى البيت
    Son konuştuğumda Bir hasta az daha ölüyordu. Open Subtitles آخر مرة تحدثت فيها، كاد أحد المرضى أن يموت.
    Merhaba, Bir hasta dosyası lazım bana, ismi Javier Menendez. Open Subtitles مرحباً أرغب برؤية سجلات أحد " المرضى يدعى "خافيير ميننديز
    Ameliyathanedesiniz, önünüzde Bir hasta var ve göreviniz; tümörün tamamen alındığından emin olmak. TED و أنتم الأن في غرفة العمليات، و هناك مريض أمامكم، و مهمتكم هي التأكد من استئصال الورم.
    Tıpkı tarif ettiğin gibi Bir hasta varmış. Tüm vücudunda kesik izleri varmış. Open Subtitles هناك مريض يوافق مواصفاتك آثار تقطيع تغطى جسده كله
    Lisbon'da yıllar sonra komadan uyanan Bir hasta sadece sayılar yazmaya başladı. Open Subtitles في شهر مايو، استقيظ مريض في لشبونة بعد سنوات من غيبوبته وبدأ في كتابة بعض أرقام
    - Son 3 günde burada başka Bir hasta var mıydı? Open Subtitles هل كان هناك أي مرضى آخرين هنا في الأيام الثلاثة الماضية؟
    Acı içinde Bir hasta ölünce Bir doktorun vicdanı der ki Open Subtitles عندما يموت المريض من العذاب عندها اطبائه كانوا يدّعون عليهم بالأكاذيب
    - Muhtaç Bir hasta ama... - ...hastane üzerinden değil. Open Subtitles انه مريض عبر جهة تطوعية وليس عبر المشفى
    Beyler, karşınızda bağırsaklarındaki sızıntı nedeniyle septisemiye girmiş Bir hasta oturuyor. Open Subtitles سادتي الذي أمامكم هو مريض مصاب بتسمم الدم من أمعائه
    Bazen, en iyi haberler bile, salak Bir hasta dosyasıyla bölünürler. Open Subtitles أحياناً، أفضل الأخبار يتم مقاطعتها بسجل غبي لمريض
    Bir hasta maruz kalıyor virüs kaynaklı ya da dokunma yoluyla. Open Subtitles يجب أن يكون هناك تعرض للمريض سواء فيروسى او عن طريق اللمس
    Jack, sen hastaneye böbrek nakli olacak Bir hasta olarak gireceksin. Open Subtitles جاك، أنت ستدخل المستشفى كمريض في حاجة زرع الكلية.
    Neden tek Bir hasta için üç DNA örneği inceliyorsun? Open Subtitles لدينا مريض واحد و ثلاثة اختبارات للحامض النووي؟
    Eğer Bir hasta kendini güvende hissedecek kadar size güvenmezse size karşı dürüst olmaz. Open Subtitles إذا كان مريض لا يشعر بالأمان كفايةً ليثق بك. لن يكونوا صادقين معك
    Hiçbir saygın hekim görmediği Bir hasta üzerine tıbbi görüş sunmaya razı olmaz. Open Subtitles لن يقبل طبيب يتمتّع بسمعة مهنية تقديم رأي طبي عن مريض لم يقابله.
    Sana göre Bir hasta olarak göründüğünü biliyorum. O çok iyi bir çocuktur. Open Subtitles هو مجرد مريض بالنسبة لك أفهم ذلك، لكنه طفل جيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more