| Smokinin dışında bir de uzun bir iç çamaşırı vardı. | Open Subtitles | فضلاً عن بدلة السباحة الأنيقة كان يرتدي ثياباً داخلية طويلة |
| Evet. Belki de üstünde vajina resmi olan bir iç çamaşırı vardır. | Open Subtitles | أجل , ربما هي لديها ملابس داخلية عليها صورة فرج مطبوعة عليها. |
| Şu an bunu hayal etmek kolay değil ama Avustralya'nın bu kurak ve tozlu iç kısımlarında eskiden bir süreliğine bir iç deniz bulunuyordu. | Open Subtitles | ، من الصعب التصور الآن أن هنا في هذه الأرض الجافة ، المغبرة من أستراليا كان موجودا ، لولهة من الزمن ، بحر داخلي |
| Bu süreçte, vücudun kaynakları fetüs için uygun bir ortam oluşturacak şekilde kullanılır. Annenin büyüyen çocuğu besleyebilmesi için bir iç sığınak oluşturulur. | TED | أثناء هذه العملية، تبدأ أعضاء الجسم بتشكيل بيئة مناسبة للجنين بذكاء. وإنشاء ملاذ داخلي للأم لرعاية جنينها. |
| Bu da ülkeyi bir iç savaşa ve katliama sürükledi. | Open Subtitles | الذي من شأنه أن يؤدي إلى حرب أهلية والإبادة الجماعية |
| Şöyle ki, harici incelemelerde daha iyi sonuçlar alabilecekken, burada bir iç referansla uğraşıyorsun. | Open Subtitles | حسنا,انه فقط هذا أنتى تستخدمين مرجع داخلى بينما يمكنك الحصول على نتائج أفضل بكثير |
| Bir dış kapı var, sonra büyük bir kapı, bir iç kapı ve sonra kasa. | Open Subtitles | هناك بوابة خارجية ومن ثم باب كبير و بوابة داخلية وبعدها الخزنة |
| Sürücü ölümüyle sonuçlanacak bir iç kanama geçirmektedir. | Open Subtitles | عانى السائق إصابات داخلية مما أدى إلى وفاته. |
| Bu gece Carla gecesi ve özel bir iç çamaşırı giydim. | Open Subtitles | ليل تأريخِ اللّيلةِ مَع كارلا، وأنا تَقدّمتُ ملابس داخلية خاصّةَ. |
| Küçük bir iç sorun. Arkadaşım biraz çıldırdı da. | Open Subtitles | حالة داخلية إلى حدّ ما في الحقيقة صديقي جن إلى حدّ ما فقط |
| Bu gezegeniz sudan oluşan bir iç atmosferi var. Bu onun iç atmosferi. Iki tane atmosferi var. Daha küçük, dıştaki bir atmosfer daha, daha hafif bir şey. | TED | هذا الكوكب لديه جو داخلي من الماء. انه جوّه الداخلي. لديه جوّان اثنان. جو أقل، خارجي غازي ، جو خفيف. |
| Turuncu boşluklar da zordur, çünkü 1, 2 veya 4 dışındaki herhangi bir sayı onu bir iç alana veya tahtadan alır. | TED | المربعات البرتقالية مشكلة أيضاً لأي رقم باستثناء 1 أو 2 أو 4 والتي ستأخذه إلى مكان داخلي أو خارج اللوحة. |
| Yani bir iç dekoratör olmalıyım. Bu çok küçük düşürücü. | Open Subtitles | كأني يجب أن أكون مصمم ديكور داخلي هذا مهين |
| Bilirsiniz, bir zamanlar Lübnan, ülke olarak, uzun ve kanlı bir iç savaşta yok edilmişti. | TED | كما تعلمون، لبنان كبلد قد تدمر من قبل بسبب حرب أهلية طويلة و دامية. |
| Güney Sudan'da, başka bir iç savaş açlığın benzer bir kullanımına bir soykırım aracı olarak sahne oldu. | TED | في جنوب السودان، شهدت حرب أهلية أخرى مماثلة استخدام التجويع كوسيلة من وسائل الإبادة الجماعية. |
| Ya bir iç savaş var göklerde ya da göklere karşı geldiği için tanrılar yıkmak istiyor dünyamızı. | Open Subtitles | إما أن تكون هناك حرب أهلية في السماء، أو أن وقاحة البشر قد أغضبت الآلهة، فدفعتها إلى إحداث هذا الدمار |
| bir iç soruşturma olacaktır ve bütün eski baskınlarına bakıp 20 yıldır bir hırsız olduğunu anlayacaklar. | Open Subtitles | وسيكون هناك تحقيق داخلى. وسيحققوا فى كل قضاياك السابقة. وسيدركوا أنك كنت لص خلال 20 سنة السابقة. |
| Sonra özel bir gecede, belki küçük bir iç çamaşır ceketinizin mendil cebinden sarkabilir. | Open Subtitles | وفي ليلة مميزة، ربما يظهر سروال تحتي قصير... من جيب سترتك... |
| Benim tanıdığım kız, yetenekli, bağımsız bir iç tasarımcı. | Open Subtitles | كانت الفتاة التي عرفتها مهندسة ديكور مستقلَّة و موهوبة |
| Sesli bir iç çekme, öfke gösterisi oluyor değil mi? | Open Subtitles | التنهيدة المسموعة اشارة للغضب, صحيح ؟ نعم |
| Bu Kaddafi'nin düşüşünden sonraydı, ama Libya tam bir iç savaşa dönüşmeden önceydi. | TED | كان هذا بعد سقوط القذافي، ولكن قبل أن تتحوّل ليبيا إلى حرب أهليّة شاملة. |
| Krakozhia komünist kuralları değiştirmek için 80 lerin ve 90 ların sonunda bir iç savaş yaşamıştı | Open Subtitles | قراقوزيا إشتركت في الحرب الأهلية في أواخر الثمانينات و التسعينيات كما حاولت الإنتقال من القاعدة الشيوعية |
| Juliosu Sezar suikasti 15 yıl sürecek bir iç savaş başlattı ve Roma'nın çökmesine sebep oldu | Open Subtitles | أعنى ان اغتيال يوليوس قيصر تسبب فى 15 عام من الحرب الاهلية و سقوط روما فى نهاية المطاف |
| Diğer eliyle, yaslanıverdi, sanki destek alırmışçasına, ...ve uzun bir iç çekti ellerinin arasına yığılıverdi. | Open Subtitles | ومدّت الأُخرى وكأنها تحاول الإستناد على شىء وأطلقت تنهيدة طويلة |
| 14000 Nowita'da, olası bir iç kargaşa tespit ettik. | Open Subtitles | لدينا شكوى منزلية عن ازعاج |